bildirgec.org

ihtiyaç hakkında tüm yazılar

Yalansız olmaz

n0thing | 20 August 2012 11:11

Yalan söylemenin bize ne kadar yanlış bir şey olduğu sürekli anlatılır. Ama günümüzde teknolojinin gelişmesi, iş şartlarının zorlaşması, insanların davranış ve tutumları vs. vs. bunların hepsi bizi yalan söylemeye itmiyor mu? Hatta en gereksiz ve basit şeylerde dahi olanı olduğu gibi söylemek yerine kendi yorumumuzla söylüyoruz. Ama bazen de buna gerçekten mecbur kalabiliyoruz. Yani öyle durumlar oluyor ki karşıdaki sana ne olduğunu sorduğunda anlatsan anlamayacağını bildiğimiz için basitleştirip birazda değiştirip anlatıyoruz.

Birde büyük yalanlar var eğer profesyonel bir şekilde söylenilip hiç açık kalmayacak şekilde olaylar ayarlanılabilirse sizi pek çok avantaj sağlar. Yani dizilerdeki gibi olmaz. Hayatımızın her yerinde zaten yeteri kadar yalan var bir kaç tane de bize söyleme hakkı doğabilir sanırım.

Yumurtalı Kızarmış Ekmek, Peynir ve Çay ile İlişkiler Üzerine

debre | 26 July 2011 13:31

Biz insanlar acıktığımızda kişisel özelliklerimize göre farklı beklentiler içinde yemek yeme ihtiyacımızı karşılarız. Kimimiz mutfağa girer on parmağımızdaki on hünerle sofrayı donatır kimimiz de rutin alışkanlıklarımızla orta karar bir şeylerle karnımızı doyurur geçeriz. Kimimiz aperatif bir şeyler atıştırır kimimiz de telefonla eve sipariş bir şeyler söyleriz.

Yemek yeme ihtiyacımız zamanımız, pişirme yeteneklerimiz ve yemek yeme eylemine gösterdiğimiz önemle ilişkili olarak farklılıklar gösterir.

Fakat ihtiyacımızı ne şekilde karşılamaya çalışırsak çalışalım hepimizi buluşturan tek bir ortak nokta “BEKLENTİ”dir.

aşk ve bir saat

admin | 18 March 2011 17:55

Sen bana iyi geleceksin, biliyorum.

Hep iyi geldin. Bütün metabolizmam bugün enteresan çalışıyor sanki. Olur ya, öyle. Haksız etmeyeyim bedenime ama diğer günlerle aynı olmadığını hissediyorum.

Sen gel ki, iyileşeyim. İyi olayım. Hasta değilim ama olsun. Daha dinç olurum. Örneğin karnımda ağrı nedeniyle sadece oturup kitap okuyabilirim bana kalsa. Ama biliyorum iş bitirmem lazım, bunun için de kesinlikle enerji lazım.

Bir saat dahi olsa ben eminim daha iyi olurum. Güne yeniden başlamış gibi olacağım. Gözlerimin içi gülecek. Sen bana sarıldığında ne iş kalacak ne sorumluluk ne de yapmam gereken listeler…

sadaka taşı

nazokiraze | 25 October 2010 11:27

Bir kaç metre boyundaki üzerinde bir çukuru olan sadaka taşı geçmiş zamanda hayırseverlerin ve ihtiyaç sahiplerinin şimdi çoğu yerdeki gibi kibir, övünç ,reklam ve utanma gibi kavramlardan uzak bir şekilde hayır olayının amacına uygun şekilde gerçekleşmesini sağlayan çok önemli araçlardan biriydi.

Hayır işlemek isteyen kişilerin gönüllerinden geldiği miktarda gidip bıraktığı paralar ihtiyaç sahiplerince lazım olduğu kadarıyla alınırdı, böylece hayır sahibi ile ihtiyaç sahibi birbirlerini görmez hem yardım eden sadakasını gizli yapmış olurdu hemde fakir kimseler mahçup olmazdı.

Ekonomi/İktisat Teriminin Anlamı ve İhtiyaçlar Faraziyesinin Eleştirisi

reddear | 05 October 2010 11:59

İktisat/Ekonomi; Sonsuz gereksemeleri karşılamak için sonlu üretim kaynaklarıyla insanlar tarafından yapılan etkinliklerdir.
Bu önermeye itiraz edebilirim. Bu itirazımı önermelerdeki ihtiyaçların sınırsızlığı faraziyesi üzerine yapabilirim. Demem şu ki, aslında gereksinimler/ihtiyaçlar sonsuz/sınırsız değildir. Gereksinimlerin/İhtiyaçların sonsuzluğu/sınırsızlığı, tüketim olgusunu sınırsızca tahrik/teşvik etmek/ayartmak isteyen kapitalistlerin/sermayedarların/anamalcıların düşüncesini/fikrini öne çıkaran kapitalist bir faraziyedir/varsayımdır. Aslına bakarsanız kapitalist ekonomik örgütlenme/kapitalist düzen(sistem) daima/sürekli daha fazla/çokça kullanmayı/tüketmeyi ön plâna çıkartıp salık vermekte/tavsiye etmekte, dahası beşeriyeti tüketim olgusu için değişik araçlarla ayartmaktadır/teşvik etmektedir/kışkırtmaktadır. Bu durumda gezegendeki üretim girdilerinin/üretim kaynaklarının hızla azalmasına/tükenmesine ayrıca varsıllarla yoksullar arasındaki tüketim/kullanım farkının artmasına, gelir dağılımı eşitsizliğinin çoğalmasına neden/sebep olmaktadır. Bundan dolayı sınırsız ihtiyaçlar tarifi uygun değildir. Böyle bir durumda sınırsız ihtiyaçlar anlayışı ideolojik bir önerme durumuna gelmekte ve kapitalist sistemi açıklayan önermeleri beşeriyetin önüne koymaktadır ve hatta dayatmaktadır. Yeni bir düşünceye ihtiyacımız vardır.

tüketim nedir?

reddear | 17 February 2010 12:39

Tüketim: 1-Beşeriyetin kendine ait olan ihtiyaçlarını gidermesi amacıyla, ekonomik hayatta üretilen ürünlerin yararından faydalanmasıdır. Buna göre, insanın giyme ihtiyacını karşılamak için giysiden faydalanması bir tüketimdir. Bu duruma göre, insanların yeme ihtiyacını karşılayan yiyeceklerden yararlanması da tüketimdir. Tanıma göre, insanların barınma, ısınma gibi gereksemelerini doyurmak için konutlardan ve yakacaklardan faydalanması da tüketimdir. Bu tanım, kısaca, ferdi ihtiyaçların doyurulması anlamındadır. 2- İnsanlığın ferdi gereksemelerini ve toplumsal gereksemelerini tatmin için ekonomide üretilen mal ve hizmetlerden faydalanmasıdır. Bu tanımda ferdi gereksinimleri gideren malların ve hizmetlerin, toplumsal istekleri gideren kolektif hizmetlerin faydasından yararlanmak anlamındadır. 3-Toplumdaki insanların ihtiyaçlarını gidermek amacıyla, ekonomideki mal ve hizmetlerden istifade etmesidir. 4-Ekonomik eylemlerin nihaî aşamasıdır. Başka bir ifadeyle, ekonomik etkinliklerle üretilen ve ortaya konulan ürünlerin satın alınarak nihaî olarak yavaşça veya belli bir zaman içinde faydasından yararlanarak yararını yok etmektir. 5- Tüketim sözü, tüket-(tüketmek) eyleminden türemiş bir sözdür. Neyi tüketiyoruz? Ekonomik yaşamdaki mal ve hizmetleri tüketiyoruz. Bir malı kullanmak da tüketmektir, yemek de tüketmektir, içmek de tüketmektir, bir maldan ısınmak da tüketmektir, bir malla barınmak da tüketmektir. Yiyecekleri yemek tüketimdir, içecekleri içmek tüketimdir, odun ile ısınmak tüketimdir. Evde barınmak da tüketimdir.

Alışveriş ve Biz

sudenayay | 01 February 2010 23:49

İnsanlar ihtiyaçlarını karşılamak için alışveriş yaparlar; bu yaptıkları yerler bütçelerine göre kimi zaman küçük bir dükkan olabileceği gibi büyük bir süpermarket de olabilir. Alışveriş olgusu insanlığın geçmişi kadar eskidir. Önceden para olmadığı zamanlar ki alışverişte takas sistemi hakimdi. Alışverişe çıkmadan ölçülü olarak para harcamak için listeyle çıkmamızı uzmanlar öneriyorlar. Firmalar ürünlerini daha iyi tanıtmak için kampanyalar düzenleyebiliyorlar. Bu kampanyalı satışlar emlak olabileceği gibi, küçük şeylerin satıldığı dükkanlarda da olabilir. Kampanyalarda, fiyatlar tüketiciler için kimi zaman ki çoğu zaman cazip olmaktadır. Bu kampanyaların takibi çok önemlidir; çünkü her kampanyanın bir süresi vardır; Hal böyle olunca iş zorlaşıyor. Ama internette bir site gözüme çarpttı; adı hangikampanya.com. İçeriğini incelediğimde firmalar yaptıkları kampanya hakkındaki bilginin yanında, ürünlerini de tanıtıyorlar. Kısa vadede düşününce reklam sitesi ama; uzun vadede tüketiciye de bilgi vermekte…

39 Kontöre 10.000 SMS !

rpc | 30 December 2009 19:46

1 Ocak 2010 itibariyle 35 kontör olan 10binlik sms paketinin ücretine zam geliyor ve 39kontör oluyor. 31 mart 2010 tarihine kadar sürecek olan kampanya da; yine haftalık ve aylık olarak iki seçenek var. katılım için ihtiyacınıza göre AYLIK yada HAFTALIK yazıp 2222 ye gönderebilirsiniz.

bu gelismeyle birlikte eski abonelerin, sms paketlerinin kullanım hakları bitiminde, yeniden kayıt yapmaları gerekecek..
35 i veren 39 u da verir diye düşündüler herhalde. yeni yıl yeni zamlarla geliyor.

Boşanmak ve Erkekler

vatanda | 28 August 2009 15:45

Şu son zamanlarda yaşadıklarıma dikkat ediyorum da. Boşanmış bir erkek bu dünyada gereksiz galiba. Anlamıyorum da aslında insanlar neden bu kadar tepkisel. İnsanca davranmak dürüst olmak neden bu kadar kötü oldu bu dünyada. Görüstüğüm insana bosandıgımı 26 yasında oldugumu v.s yazınca sanki canavar görmüş gibi kaçıyor ya. Benimle aynı durumdaki bayanlar artık kendilerinden oldukça büyük beyler istiyorlar. Ordan da yaş yüzünden kaybediyorum. 🙂 aten ev işleri yemek bulaşık sıkıntı. Ha allahtan temizlikçi geliyor da rahatım fazla kasmıyorum. Birde boşanmanın verdiği dertler var. Sürekli içinizden bir parçanın koptugunu içinizde sürekli acı veren bir boşluk oldugunu düsünmek. Dışarıdan gelen tepkilerde sokağa bile cıkmak istememek yemekten içmekten sogumak bunlardan sadece birisi. Allahtan iyi bir işim iyi bir gelirim var. En azından su dönemimde yıllık izin alarak kendimi toplayabiliyorum. Yinede anlamadım olan. Neden boşandıktan sonra siliniyoruz. Şerefsizlik yapsak herkez peşimizden koşar insan gibi düzgün birisi ile tanışıp hayatıma ömür boyu giricek birisini instemek daha dogrusu karşındakinden bunu istemekse yanlış olmuş. Ya bu ülkede dediğim gibi bayan kalmamış yada ben gerçekten bir canavarım. 🙁 Burdan herkeze diyorum benim gibi gerçekten boşanmak zorunda kalmazsanız sakın bosanmayın Çok zor. iyi günler.