Dedi: Al benim ceketimi giy, üşüme.Giydim bana büyük olan ceketini. Kokusu sinmiş üstüne, şimdi ben de öyle kokuyordum. Elimi cebime attım sonra.Dedim: Cebinde bir şey var.Dedi: Papatya koparmıştım, gidince veririz Peter’e, sevinir.Dedim: Geçerken Beter’e de uğrar mıyız, özlemiştir bizi.Dedi: Al bu portakallı bisküviyi, bunu da ona veririz.Dedim: Bir tane yesem olur mu, sadece bir tane?Güldü, bir tane benim elime tutuşturdu, bir tanesini de hemencecik ağzına atıverdi.Dedim: Hep yanımda kal böyle, papatyalar cebimizde, ceketin üstümde..Dedi: Sende… Hep süper kahramanlarımıza gidelim seninle, dönüş yolunu bulamasak bile..Dedim: Bisküvi kırıntılarını bırakırız yola öyle buluruz yolumuzu, olmaz mı?Gülümsedi yine.Dedi: Olur tamam, hadi o zaman tut elimden ,yolumuz daha çok uzun…Dedim: Tuttum yol arkadaşım. Gidelim…
yorumlar
hafif te göz doktoruna ihtiyacımz var sanırım ya da gözlükçüye:)Potakallı Eti Cin canım çekti yazıyı okuyunca:( nasıl da güzeldir yol arkadaşlığı!
en güzel arkadaştır yol arkadaşı .)
arkadaşını yolda tanırsın derler zaten, yola çıkacaksın yol arkadaşlıgına göre not vereceksin.kabak böreği ilk kez yedim geçen sene aklıma o geldi ama yeşil kabajtan değil bal kabagından yapılıyor tarçınlı falan çerkezler yapar, begendim .ee ne alaka:)
bakınız bunda da habire dedim, ne dedin başka))))
başı güselmiş sonuna doğru olmadı.
bende dedim ama
NERDESİNGeceleyin bir ses böler uykumu,İçim ürpermeyle dolar: -Nerdesin?Arıyorum yıllar var ki ben onu,Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.Gün olur sürüyüp beni derbeder,Bu ses rüzgarlara karışır gider.Gün olur peşimden yürür beraber,Ansızın haykırır bana: -Nerdesin?Bütün sevgileri atıp içimden,Varlığımı yalnız ona verdim ben,Elverir ki bir gün bana derinden,Ta derinden bir gün bana “Gel” desin.Ahmet Kutsi Tecer