Varlığındaki yokluktan daha da çok acıtıyor bu içimi.Konuşulması gerekenleri bırakmamalı bir ertesi güne, biliyorum ki bir ertesi günün bir ertesi günü daha var bekleyen. Beklemenin gönlüme bu kadar acı vereceğini nereden bilebilirdim ki! Her gün seni bir ertesi güne erteledim. Ertelenmiş zamanlarda ertelenmiş sözcüklerde kaybettim seni. Bugün o ertelenmemesi gereken gündü. Bugün gözlerinin içine bakarak ‘buradayım’ denilmesi gereken gün. Bugün ertelenmemesi gereken gün!!İçimdeki düğüm gözlerinden dökülmeye hazırlanan pınara aitti sanki. Bakamadım geçmişin hüznüne kilitlenmiş gözlerine, söyleyemedim ‘ne kadar iyi olsa da hayat, sana ihtiyacım var’ diye. Ne kadar uzun zaman olmuştu, neler geçmişti hayatımdan. Bu bakışları yollarda görmüştü seni arayan gözlerim. Şimdi karşımda sen, gözlerinde ben. Bu kadar özlemden sonra sözcükler nasıl da ihanet edip çıkmazdı dudaklarımdan. Nasıl da boynunu bükerdi içimde sana sakladığım çiçeklerim. Sevincim nasıl da saklardı kendini, hiç ortaya çıkmamak istercesine..Konuşulması gereken gün; bu gündü, biliyordu yüreğim. Konuşamadı işte seni bekleyen yüreğim. Gecenin karanlığına yumdu yaşlı gözlerim seni. Biliyorum ki sen de anlatacaktın, bitirmeseydim geceyi. Sen de gözlerindeki pınara özgürlüğünü bağışlayacaktın ‘özlemişim’ deyip sarılacaktın boynuma. Birlikte geçiremediğimiz yılları anlatacaktım sana büyük heyecanla. Bazen göz yaşlarımız birbirine karışacak, bazen de tebessüm edecektik birlikte hayata. Ertelenmiş zamanların hesabını yapacaktık. Yapamadık işte. Ne sen, ne ben. Bu sefer de başaramadık. Zamanı bir ertesiye bıraktık gözlerimizde. Oysa ki ne sen, ne de ben nereden bilebilirdik ki bir ertesi gün birimizin hayatta olamayacağını. İşte bunu ertelenmiş zamanlarda hiç hesaba katamamıştı serçe yüreklerimiz.Şimdi yoksun.Varlığındaki yokluktan daha da çok acıtıyor bu serçe yüreğimi. Şimdi neden hep erteledik diyorum, neden hep bekledik. Neyi bekledik, bu günü mü? Oysa ki ne çok şey vardı paylaşılması gereken.Sayfalarca yazsam da anlatmak istediklerimi, sana sadece ‘Seni Seviyorum’ desem bedeldi tüm bu satırlara.