Ne ki şimdi bu?!?
Hayat bazen çok korkunç olabiliyor. 16 Nisan Cuma günü saat 17:00 itibariyle eve girdim ve Pazartesi 07:00 itibariyle çıktım. Tamı tamına 62 saat. Bu 62 saatin takriben 32 saati uyudum. Geri kalan 30 saatlik bölümde ise oturup yemek yemek ve kitap okumak dışında hiç bir şey yapmadım. Verdiğim sözler vardı, gelirim dediğim yerler vardı, yapmak istediğim işler vardı. Bir sürü şey vardı yani. Ama ben hiç bir şey yapmadan oturdum, oturdum, oturdum…Depresyonda mıyım acaba diye düşünüyorum. Kendime böyle şeyleri yakıştıramadığımdan “Yok” diyorum “Olmaz. Sen depresyona falan girmiş olamazsın.” Kendi kendime gerekçeler buluyorum.İnsanın elle tutulur bir nedeni olmadan sıkıntı çekmesi pek hoş karşılanmıyor maalesef buralarda. Oysa ki Avrupa Birliği’ne girmiş olsak bu konu ile ilgili neler neler yazılmaz çizilmezdi ki. İstatistikler, işyerinde depresyon, başetmenin yolları gibi TV programlarımız olurdu. Hatta belki meseleyi kurumsallaştırıp “depresyon günleri” bile düzenlenebilirdi.Ama olmuyor.Hani sepep yok dedim ama, ya hayatımın tamamı sebebin kendisi ise. 30 yaş bunalımı mıdır gelen nedir. Ey Yüce Güçler! Yardım elini uzatın bana.Rahat batması, kolay atlatılır bir hastalık değildir.De te fabula narratur