Neredeyse Hepimiz yoksuluz..Bunu ben idda etmiyorum verilere dayanarak ( Türkiye Kamu-Sen geçen ay araştırma yaptırmış buna göre 4 kişilik ailenin en az 2242ytl kazanması gerekiyormuş geçinebilmek için ) ifade ediyorum.Ama toplumsal dayanışmamız şükür etmek lazım hala dinamik.Örnek verecek olursak İşten çıkarılan bir kişi eğer babası annesi sağ ise onların yanına yerleşerek en azından aç kalmıyor yani yaşamını zor zahmet sürdürüyor.Dayanışma güzel ancak bu güzel ülkenin insanları bu kadar sefil yaşamamalı ama birey olarak fazlaca yapacak bir şeyimiz yok ..Birbirimize zor günlerde destek vermek dışında…İnşallah bir gün herkesin eli ekmek tutar ve çağdaş yaşam kalitesine ulaşırız….
yorumlar
hımmm
O günler gelecekmi acaba herkes hakkını vererek ve buna bağlı olarakta alarak yaşayabilecekmi çok merak ediyorum?
hımm lamışın gene sahinden:) yalnız bu lafı normalde çok kullanırım sırf sen yüzünden kullanamıyorum kıymetimi bil ona göre:)
zaten herkes kendinden zengin birine göre yoksuldur. bu durumda dünyanın en zengin adamı hariç herkes yoksuldur.
umarım! çağdaş yaşam seviyesine ulaşmak demek dayanışmanın bitmesi demek değildir…
kişilere göre bu değişir.onunçün kişileri eğitmek gerekir.ondan sonra bırakmak kendi haline…
Katılıyorum sana zulcenaheyn….
benim de anlatmak istediğim buydu aslında yani artan refah düzeyinin peşinde bir eğitim bir birikim yoksa o kadar da yararlı olmayabilir.çünkü son dönem de kişi başına artan geliri yüksltelim bütün sorunlar düzelir anlayışına sahip vekil adayları gördümde.bu kadar da basite indirgenemez bence…
sonra bırakalım düşüncesine daha çok katılıyorum ama.çünkü buna özgürlük deniyor değil mi
kişi başına düşen gelir sayısı hesaplanırken. gelir seviyesi üstte olanların %20 si çıkarılırsa. işte ben o zaman merak ediyorum kişi başına düşen gelir seviyesi nolucak. ama tüm ülkelerde de böyle değil mi? amewrika da %20 bitik.
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=93633
ben bu link ekleme işini beceremedim sanırım ama önemli olan ulaşması sizlere:)))
yazıyı yaz(herhangi)üstünü fare ile karala(sol tuşu tutarak)sonra bırak.sonra link vereceğin adresin url sini yani satırdaki adresini kopyalasonra karaladığın yere gel karalı duruyorsa problem yok, karalı değilse tekrar karala ve sekmelerden link yazısına bas.gelen yere daha önce kopyaladığın url yi yapıştırtamam deoh be.
valla olmuyo zulce boşver…
olmaz boş verme.
teşekkürler ”results” tam yerine oturdu bu verdiğin haber.refahın artışı yanında soyal adaleti,temsilde adaleti,eşitliği,gelir dağılımında eşitliği,işçi ve sosyal güvenlik haklarını,sendikalaşmayı… getirmelidir.yani eğitimi çünkü bunların hepsi eğitimli bir toplumda ortaya çıkar.
çok kötü bir olay bu yaa. tüylerim diken diken oldu adamların o hallerini görünce gokates, kölelik, sınıf ayrımı, soylular, burjuvalar…
kominizma’da sanki var gibi.
her büyük zenginliğin ardında bi pislik vardır derler ya çin’in pisliğide bu olsa gerek.ekonomik anlamda yaptığı bu sıçramayı bu insanların üzerine basarak yaptığı ortada.
kominizma’da var derken ben pek anlayamadım?zulcenaheyn
:(((
yani, oranın sahibinin kominist parti liderinin oğlu olması ve mao nun da belki yapmaya çalıştığı, üstün insan kavramı için alt insanların yok edilebileceği mantığı. tabi böyle bir mantık varsa.
üstün insan benim bildiğim faşist ideolijilerin temelini oluşturur.örneğin mussolini italyasında topal,kör vs. insanlara yaşama imkanının verilmemesi gibi.ama bu gördüklerimiz bize komünizminde ya marx’ın anlattığı gibi uygulanmadığını ya da artık bizim bildiğimiz komünizmin bir ütopya olabileceği görüşünü ortaya çıkarıyor.sonuçta uygulamlarında hep gördük ki bir diktatörlük doğuyor ve bu hep komünizmin gereğinde olduğu gibi ardı sıra kanı getiriyor.
zamanında sovyetlerde karşılaşılanlar şimdi çin’den fışkırmaya başladı.(sovyetlerde ki durum hakkında tam bilgim olmadığımdan emin olmadığımı da belirteyim)ama çin deki durum orta.komünizmin uygulanışı bu olmamalıydı.
yani insan doğasına aykırı bir sistem kominizm…aynı zamanda faşizm.ama bence şimdi bu akımlardan daha tehlikelisi ile karşı karşıyayız. çünkü eskiden akımlar ve amaçları belli idi. şimdi akımlar flulaştı, faşizm bazen biryerlerden depreşip geliyor, bir yazarın köşesinde kominizme destan tüttürülülebiliyor. hoş. zararı olmadıktan sonra, ama histerikler de vardır mutlaka…
zengin ama yoksul ulkenin evlatlariyiz biz
kavram karmaşası.zengin acaba ne kadar zengin. fakir de ne kadar…
komünizmde kan şiddet vardır bunlara karşıyım ama eğer biz yaşadığımız sistemi beğenmiyorsak ve çözüm arayışı içindeysek,bence yine çözüm bu taraflarda.tamam bu kadar uç tarafta değil ama mesela bi baskın hocam kadar sol tarafta bence:)
bence yoksul değiliz kötü yönetildik ondan…
baskın hocayı manevi olarak destekliyorum…fakat kafamda soru işaretleri yok değil…
ne gibi sorular.baskın oran benim okuldan hocam kampanyalarını bende yakından takip ediyorum.ayrıca ahkamlar çok kötü tarafa kaymış link koyduğun yazıda üzücü…
ahkamlar öyle oldu. ama ben saf olarak küfür yiyen kısmında oluyorum. memnunum atmaktan iyidir.sorular baskın hocayla ilgili değil. sol ile ilgili biz sol olarak atatürkten miraz kalan CHaşP yi tanıdık ve dolayısı ile solun ne demek olduğunu herhalde öğrenemedik. bir de mütedeyyin birisi olarak solculuğu nasıl anlamam gerektiğini de çok anlayamıyorum…bu epey su götürcek bir mesele gibi duruyor…
Kendimi bildim bileli belli basli sendikalar uzerlerine vaziyfeymis gibi her yil yokslluk sinirini aciklarlar.. yukarda gordugumuz gibi de bu yil in standarti 2242 yetele imis…nereden geldigi belli olmayan bu standartlar ayri 1 absurtluk bunu siyasete oyuncak etmeleri apayri… Kendimi tanidigimdan bu listelerle buyuduk, degisen hicbirsey…artik sendiklarada guven kalmadi, zaten yoktu bana gore, gunden gune hukumetlerin gudumune ayak uydurmakta ne kadar yetenekli olduklarini gostermeye basladilar..
bu çok uzun bi konu ama bak sen baskın oran’ıdesteklediğini yazan birisin.onun görüşlerine dikkat edersin o zaman.o bize derste türkiye’de solculuğu şöyle özetlemişti.şimdi sol görüş ilke olarak ezilmişlerin yanında olur.bunu ilk örneği sanayi devrimi ile fabrikaya giren işçileridir.çok büyük zorluklara maruz kalmışlardır.bu nedenle sol ideoloji işçi haklarını savunarak doğmuştur diyebilirz.sanayi devriminin ilk aşamasında fabrikalr kuruldu.ikinci aşamada işçiler fabrikalra girdi.bizde çok büyük bi işsizlik oranı olduu için sanayi devriminin henüz ikinci aşaması yaşanmadığı için işçi haklarını savunmak yaerine(tabii bu da var ama)asıl solculuk özgürlük peşinde koşmaktır.özgür düşünmeyi savunmaktır.ifadede özgürlüğü yerleştirmeye çalışmaktır.baskın hoca bize böle özetlemişt.bunlar belki sana nacizane bir yol gösterir.sabahın bu saatinde:)kusura bakma biraz uzun oldu
sendikalar.şu an atanamayan 200 bin öğretmen adayı için ne yapıyor acaba. hiçbir şey…
yok hiç uzun sayılmaz.teşekkürler ayriyetten.
sendika politikalrını eleştirmek doğru ama olmaları ve desteklenmeleri gerektiği unutlmamalı…sendikalaşma sivil toplum oluşturmakta ve hakların savunulmasında çok büyük ve önemli bir faktördür.
sivil toplumumuz ne kadar sivil. yurdumda ne deşsen acı gerçeklerle karşılaşıyoz.bak işte.son sivil toplum kuruluşlarının düzenledikleri cumhuriyet mitinglerine kimlerin geldiği herkesin malumu.yakında sendikaların altından da çıkar bir çapanoğlan.@gokates sabah sabah biraz can sıkıcı oluyor ama napcan…
ben o kadar karamsar değilim.o bahsettiğin çapanoğullarına heryer de rastlayabiliriz sırf bu nedenden sivil toplu veya sendikaları heba etmek bence yanlış.sence bu işi doğru dürüst yapan hiç sendkacı yok mu veya hertürlü ayak oyunundan arınmış bir şekilde cumhuriyet mitinginde yer almış insanlar.bence bu insanların sayısı 1oo veya 50 bile olsa bu çok güzel bir durumdur.(zaten dünya düzeninin dönemeç noktalarında hep geniş yığınlar değil küçük oluşumlar varmış.)bu nedenle ne halkı ne de sendikalrı tamamen silmeyin.sendikalar şart.bence işini iyi yapanıda vardır mutlaka
son zamanlarda ki malum sendikal gelismelerden, iscilerin , memur larin haklarindan verilen tavizleri sineye cekmek ne kadar kolay muaama orasi…Devlet güdümlü sendikacılığın bayrak tasiyicilari olan Türk-İş, Hak-İş ve eklentilerinin ne sendikal anlamda ne stk anlaminda gercekligi kaldi..sendika dedigimiz surec ile STK ya tamamen farkli gozle bakiyorum ben, hali hazirda ki surecte yigin sendikanin, ne sendikal likten, ne de sivil toplumdan bi haberler..
sendikalarin olmamasindan yana deiliz @ gokatestr de adam aklili isci-memur sinifsal haklar pesinden kosan, devlet gudumune girmemis kac tane sendika soleyebilirsin…ben buna pessimistlik deil, gercekler diyorum…
evet. mutlaka vardır. fakat bizdeki sivil yapılar henüz evrimini tamamlamamış gibi. destek zorbayı şaha kaldırıyor. sendika ve stk vazgeçilmez bir yapı demokrasi ve belki başka çağdaş yapılar için. ama tekel sendikası veya tekel stk sı değil. hatta tekel solu da değil.iyi geceler diliyorum. ayrılıyorum. 1 dakika sonra ekranda yenile yapıcam, söylemek istediğiniz son birşeyiniz varsa onun için. daha sonra yatıcam.
verielen tavizler konusunda haklı olabilrsin.ben zaten eleştirilmelerinin gerekliliğinden yanayım ancak varlıklarıda bi o kadar şart.benim savunduğum özetinde budur.
teşekkürler.tekrar iyi geceler herkese…