-Umudum kalmadı yaşamaktan.Dert mi? Umut taşımaya umutlan..-Tat alamıyorum hiçbir şeyden.Sigara içiyorsan bırak ya da yeme. Tamam yememek mantıklı değil, yediklerini değiştir..-Sevemiyorum, gönlüm istemiyor kimseyi.İnanmamı beklemiyorsun herhalde. Sevemiyorum diye bir cümle kurmak boşuna değildir. Bir tek sevgi konusunda istemek yolu yarılamak demektir.-Hayat çok sıkıcı.Seni rahatsız eden ne ki! Çok önemli bir iş yapıp bunları kendine sormadan otomatik bir hayat yaşamak mı? Ya da ajan olma merakı vardır genelde. Yastık altında bir silahla her an ölüm korkusu ile yaşamak, tat alamamaktan şikayet eden birine göre değil bence.-İşimi de sevmiyorum.Sevdiğin bir iş yapmak için çalış o zaman. Onun için de çalışmayacaksan tembelsin. Tembel olmak istemiyorsan olmamak için çalış.-Alıp başımı çok uzaklara gitmek istiyorum.Bir tek başın ise kolay. Tepende. Git o zaman.-Yapamam. Beni anlamıyorsun zerre kadar.Bak arkadaş sıkıldım. Niye yapamıyorsun? Yakınman gerek sadece. Daha fazlasını istemek gibi bir his var içinde ve bunu beslemen gerek. İstediğimiz hayatları yaşıyoruz. Yapmak istemediklerimizi yapmıyoruz ve sonucuna katlanıyoruz.-Peki ya sen..?Ben!-Sen işte..?Ben!……………………….Ne diyecektim??……………………….Ben, sadece,uyur iken uyanık, uyanık iken uyur gibiyim. Gibi kelimesinin ne anlama geldiğinden tedirgin, her aynaya baktığımda tanımadığım birini görür gibiyim..-Öyle olsa seni tanıyamazdım.Aynanın varlığından şüphe duyup dokunmak istediğimde, boşluğun içinde ellerim.’ boş gezmekteyim.Bundan senin için yaşamak, sadece yaşamak.Ben, yaşarken ölü gibiyim. Ölü iken yaşar mıyım?? çabasında, ruhumun içine bedenimi atmış gibiyim.-Yani sen..?Ben!-Sen işte..?Ben!..