Eski Türk filmlerinde görürüz bazen. Çünkü idealist insanlar nesli tükenen birer canlı türü artık. Her alanda olduğu gibi gazetecilikte de bu böyle.Diplomalı simitçi Elif Ayça Eren’in haberini izlediniz mi? O da medyanın gerçek yüzünü gördükten sonra PİSLİĞE BULANMAMAYI tercih edenlerden. Gazeteciliğin aslında birilerine yaranmak olduğunu gören az sayıda insandan biri.
Resim telif hakkı: http://vimpir.com/sovalye-801
Peki, madem ki idealistler her zaman eziliyor, sektörün köşe başlarını tutanlar da ne oluyor?Onları yakından tanıyorsunuz. Köşe yazarı, haberci, anchorman, genel yayın yönetmeni… Toplumda çokça sevilen, sayılan, sözüne inanılan birer karakter.Ülkenin sorunlarıyla, siyasetle vs konularla ilgili atıp tutarlar. Hayranları da onların bu şövalyevari cesaretlerinden dolayı onları ilahlaştırır. Camiada birçok emekçi eşşek gibi çalışıp temel haklarını almaya çalışırken; bu medya şövalyelerinin maaşları onbinlerce dolarlarla ifade edilir.Çoğunlukla siyasi gücü cesurca eleştirdikleri için yüksek sıfatlarla nitelendirilen bu zevat, işine gelmeyen durumlarda kör, sağır ve dilsiz olurlar. Çünkü, aslında futbol takımı tutar gibi taraf tutarlar. Karşı tarafın kusurlarını dile getirirken cesaret örneği gösterirler, birilerinin pislikleri söz konusu olunca kılıçlarını yere bırakıp giderler.Medya patronlarının çıkarları zamanla esneklik gösterdiği için en kral şövalyeler bile yeri geldiğinde kapı dışarı edilirler. Pagan köşe yazarı putperestleri ise tüm kirliliğine rağmen putlarını terk etmeyi düşünmez.
Şövalyesinin dürüstlüğünden şüphe etmedikleri gibi, kibarlığından vb üstün vasıflarından dem vururlar.Halbuki, bu şövalyeler yeri geldiğinde en aşağılık,en bayağı, en edepsiz eserlere imza atmaktan çekinmezler. Tuvalet yazarı tosun düzeyindeki eserlerine rağmen okur – izleyici kulları yine de onların kutsiyetine toz kondurmaz.İsim mi verelim, yoksa örnek mi sıralayalım. Gerek var mı?…
yorumlar
CFR, KOÇ HOLDİNG ve AYDIN DOĞAN – 1***CFR,KOÇ HOLDİNG ve AYDIN DOĞAN – 2
Sanırım pek bir gazetecilik yapabilen insan ne yazık ki kalmadı. Yapmaya çalışanlarda hücrelerinde ne için yattıklarını çözmeye çalışmakla uğraşıyorlar.
Neyin peşindesin?
Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar gibi pislikler, güya insanları aydınlatmaya çalışırken kendi ikiyüzlülüklerini görmezden geliyorlar. İşlerine gelmeyen konularda gerçekleri umursamıyor, örtbas ediyorlar. Hizmet ettikleri medya sistemi de bu şekilde çalışıyor. Zaten hizmetlerinde KUSUR görüldüğünde derhal kapı dışarı ediliyorlar. Emin Çölajanı gibi…Geniş bir putperest çevreleri olduğu için gözleri köreliyor ve kendi yüzsüzlüklerini farkedemiyorlar. Hem kendileri hem de kulları.Hatırlayalım, hatırlayalım dedik. Bunun peşindeyiz.
“Badem bıyık mode on”. Maklube var, yin mi?
şöyle güzel bi sohbet olsa da dinlesek yere bağdaş kurup.ayrıca ilk yorumdaki site tırt olmuş.
CFR, Koç Holding ve Aydın Doğan – volume 1.wmv CFR, Koç Holding ve Aydın Doğan volume 2.wmv