Tıpış tıpış yürüyerek gel yeşil gelebek. geh geh gelebek.Kon Avalyanştayn’ın tepesine, gözüne gözüne..Kanatlarını aç ölümünü bekle, körpecik psikopatın elinde.Boş ver, düşme bataklığın içine. Çırpınarak can verme.Ben bunun küçüklüğünü bilirim. Elimde büyüdü kereta. Hiç te fena cani değildir. Rahat olsun için. Özen gösterir kurbanlarına.Üstelik sen bir av olduğunu unutma. Sayılır saat hayatında kon Avalyanştayn’ın tepesine, gözüne gözüne. Aramakla uğraştırma. Zaten bu aralar kurban kıtlığı var. Bir de sen adamın canını sıkma.Korkma . Bir tek kanatlarını dilimlerken canın acıyacak. O kadar. (Oldu da bitti maşallah.) Of be yeşil yeşil gelebek, tırnakların yok ki söksün. (var mı bilmiyorum gerçi ) Kerpeten hevesini gidersin , tecrübe edinsin zavallıcık. Gözlerin var da bulmak mesele.Neyse , tatsız tatsız şeyler düşündürüp şevk bırakmadın yani.Bak , bütün kusurlarına rağmen incedir benim kardeşim. Öldürmeden önce sorar dileğini, endişe etme.Çiçek iste mesela. Amcaoğlu satın aldı ona bağ bahçe. Renk renk sunar falla.Sakın araba falan isteme. Önce mektebi bitirsin. Bir işe girsin. Bir sapa balta olsun, sonra. Gelebek, üzme be azrailini.Hem isteyip ne yapacaksın? Birazdan bay bay gezmelere tozmalara. Makul ol az, beynini kullan. Efendi efendi öl işte.Sen kurbansın haddini bil önce…( Bücürük benden bu kadar. Bitir gelebeğin işini. 🙂