Bu gençlerin aslında yaptıkları şey nedir?
diye soruyorum.(kendim. kendime)‘toplum’ kelimesiyle anlamlandırdığımız hareketliliğin, kendi kendisinden tiksinmesini sağlıyorlar.
şeklinde bir önerme* ile karşılaşıyorum. Soruyu cevaplamak için izlediğim bütün yolların yukarıdaki cümleyle kesişmesi söz konusu oluyor.
Böylece; kendime sorduğum sorunun en muhtemel doğruluktaki cevabının, bu cümlenin vücuda getirmek istediği anlam olduğunu düşünmeye başlıyorum hemen..
Oluşan bu yeni doğru -kendi gerçekliğini sağlama almak için-, bir başka fikir peydahlıyor zavallı beyin organımdan:..ve hatta bunu günlük hayatlarımızın bir parçası haline getiriyorlar..
İçinde bulunduğumuz pis! elektrik in asıl kaynağını daha önce sormuştum kendime. Ve bu soru, bütün bu fozeptiğin sebebinin kendimize söylediğimiz yalanlar olduğu gerçeğine sahip olmamı sağlamıştı.
Neyse.Şimdi baktığımda bu yalanların en büyüğünün hangisi olduğunu iddia edebilirim sanırım.(inanmak yada inanmamak sizin sorununuz. kesinlikle.)Ama iddia etmek istemiyorum şuan.Evet.kendisinden tiksinen nefret dolu hareketliliğin yalan söylemesi, kendini kandırması şarttı.Çünkü meyve uyumun sonucudur.Nefret ise bütün uyumsuzlukları bünyesinde barındırır.Yalanlar oluşturmalıyız evet. Çünkü çoğalmamız lazım..Üremeliyiz.Nefretle olmaz bu.