Günümüz modern insanının yaşadığı problemlerin en önemli nedeni yeni bir çağa girilmesiyle birlikte dünyanın artık eski dünya olmadığı ve bunun yaşamımızı derinden etkileyen teknolojiden kaynaklandığı düşünülmektedir. Kişilerarası iletişimimizin, ilişkilerimizin, hayata bakışımızın, dünyayı algılayışımızın, alışkanlıklarımızın, isteklerimizin, ihtiyaçlarımızın, yaşam tarzımızın, tüketim kalıplarımızın, hayatı anlamlandırışımızın, beklentilerimizin bize dair ne varsa her şeyin değiştiğine tanık olduğumuz bir çağı yaşıyoruz. Artık her şey yeni dünyanın, çağın, dönemin özelliklerine göre değişmekte ve şekillenmektedir. Yaşanan bu hızlı, köklü, değişim ve dönüşüm bizi ve tüm dünyanın zihinsel haritasını değiştirmiştir.Ulusların geleceğe umutla bakmalarını sağlayan, geleceklerini emanet edecekleri en değerli sermayeleri gençleridir. Ancak yaşadığımız bu yeni çağın akışına kapılan gençlerimiz; tarihimizi, kültürümüzü, değer yargılarımızı, ahlakımızı, deneyimlerimizi kısacası bizi biz yapan, diğer toplumlardan ayıran, farklılaştıran, milli, manevi ve sosyal değerlerimizi göz ardı etmekte, bu yeni yetme ne idüğü belirsiz gelip geçici akımlara kendi ruhunu, bedenini ve aklını teslim etmektedir.Günümüz gençleri hayatı anlık yaşamakta geleceği düşünmemektedir. Onlar için önemli olan, anı maksimum tatmin içinde geçirmektir. Var oluş nedenini, üstün yaratılış özelliğini, yaşama amacını, birey olmanın sorumluluğunu, şuurunu yitirmiş bir varlık olarak neyi niçin yaptığından habersiz, önüne sürülen yaşamı düşünmeden, sorgulamadan, bilinçsiz bir şekilde benimsemekte, moda akımları yücelmekte, toplum içinde saygınlık kazanmak, gösteriş yapmak, beğenilmek, popüler olmak adına dünyevi hırs ve çıkarlar peşinde koşarak boş hayallere kapılıp mutluluğu yakalayacağına kendini inandırmaktadır.Ne yazık ki gençlerimiz mutluluğu, huzuru, hakikatini yanlış yerde aramakta bu yüzden kendine, topluma, yaşama yabancılaşmakta, dünyaya kin ve öfke duyarak yalnızlık ve boşluk içinde bocalamaktadırlar. Özellikle kitle iletişim araçlarından pompalanan enformasyonlar popüler kültürün zihniyetini aşılamakta, bireyi yaşamının öznesi olmaktan çıkarıp, onun ruhunu, kalbini kirleterek yozlaştırmakta, deforme etmektedir.Yeni çağın gençliği, aklını ve zihnini; boş, gereksiz, anlamsız ve değersiz bir kültür ve yaşam tarzına teslim etmesi sonucu, düşünsel fonksiyonlarını etkin bir şekilde kullanamayacak duruma getirilerek dumura uğratılmış, üstün yaratılış özellikleri unutturulup yaşamının nesnesi konumuna itilmiştir.