Bazen hayat öylesine zorlar ki insanı!!!
Bu aralar bana yaptığı gibi.
Bazen hayat öylesine zorlar ki insanı!!!
Bu aralar bana yaptığı gibi. Hoş ben yıllarca kaybetmeye alıştım sonraları şansım döner gibi olmuştu. ve bende yedim tabi bana yalandan gülen hayatın numarasını.Nasıl inanmazdım ki?? İlk defa sevdiğim yerde sevdiğim insanlarla ve dilediğim şartlarda yaşıyor, deliler gibi eğleniyor, deliler gibi çalışıyor ve bir o kadar seviyordum… Ve hatta seviliyordum da galiba.
Umutsuz vak’a diye bakarsanız eğer sözlüğe, benim resmimle karşılaşırsınız muhtemelen. üç gündür uyumamış birinin gözleri, sağlıksız renkte bir ten, elindee avucunda damla mutluluk kalmamış biri yani…
her an yanımda olsun istediğim biriydi o…
hep olmak istediğim gibi, biraz gıpta, biraz aşk ama en çok güvenle bağlandığım; o yoksa ben de yokum diyecek kadar sevdiğim biriydi. çirkindi, kimsenin yakışıklı bulmayacağı bi tipti kesinlikle ama benim taaa içimde bir yerde ondan bir prens yaratmıştım. kurbağa prensim hep benimdi. ve hiç bilmesede ben hep onundum. hiç bilmese de hep onun… yakınındayken ondan uzak olmaya katlanıyordum. en azından arkadaşca sarılıyordu bana. arkadaşça öpüyordu ben onu hayal ederken. yıldız ışığı gibi hep etrafımda ama ulaşılamayacak kadar yüksekte de olsa benimleydi… geceleri yatmadan önce mesajlarını okuyup gülümsüyor sonra onun hayaliyle uyuyakalıyordum buz gibi yatağımda. hiç seviyorum demedim şimdi düşünüyorum da onun için… aşkım bile ne kadar yawan bir kelime onun için. ne kadar alelade, sıradan. o ne kadar özel halbuki…
her şey güzel giderken ne oldu peki… ben yakınındayken uzak kalmaya razıydım da ne oldu birden. elleri eskisi kadar sık tutmaz oldu ellerimi, gözleri benden kaçar halde, beni gördüğünded tebessümü birden solmaya başladı… NE OLDU!!!!
şimdi bana çok yakın hala. belki hemen gitsem yanına “hoşgeldin” diyecek. “ne iyi ettin, çay içermisin”. diyecek te gözlerinde aynı rahatsız ifade…
Allah kahretsin SENİ SEVİYORUM… ne kadar basit olduğu, ne kadar çok kullanılmış olduğu umurumda değil anlıyormusun… Bendedn kaçmana dayanamıyorum. Seni seviyorum!!!
Hayır ağlamayacağım, ne olursa olsun artık ağlamayacağım sen bana ne yaparsan yap ben yine de seveceğim seni. kaybetmeye mahkum olmak kimin umurunda… kazanmak neye yarar eğer kazandığım sen olmayacaksan.
keşke içimdekileri anlayabilseydin…
BENDEN BİR DENGESİZ YARATTIN AMA OLSUN… BEN SENİ ÇOK SEVİYORUM…
yorumlar
Onu sevdiğini ona neden söylemedin? Seni durduran ne?
nasıl olacağı konusunda bi fikrim yok benim de ama bence böyle..
“yeşil yeşil şişeler, her daim bizi dengeler…”
bazen değil hayat, insanı hep zorlar…bir gün aşktır yarın iş bir başka zaman ölüm,kalım,bitim,başlangıçlar,dönüşler bir dönme dolap gibi…
bir hengameyle gidiyor hayat.sen de sevmişsin birini, dengen bozulmuş çok mu?dengesizleşmek zaten aşkın yan etkisi değil mi?ayrıca niye açıkça konuşmadın?ben olsam 10 kere söylerdim.aşk gizlenemez bir şeydir.ama bu konuşma işini bırakırsak bence neyi farketmelisin biliyor musun, onu sevmek için ona ihtiyacın yok.aksine onun bu kadar değerli olması içinse senin onu sevmen gerek.gülerdem
AHHHHHH… cok ıyı anlıyorum da hıc bısey dıyemıyorum..
al üremişler gene sevgi haşereleri. sivrisinek gibi mına koyiyim vız vız cız cız. az bi hava ısındımı kuduruyorlar. nerde üretiosunuz bilmem ki bu kadar skk hormonu sünger beyinliler.
Benim anlamadigim, madem icindeki estrojen hormonlari depresti, biraz kendini mavinin disinda hissediyorsun, moralin cokuk vb…Neden bir icraatta bulunmuyorsun?
Hepimizin hayatında senin hissettiklerini az yada çok yaşayan insanlar olmuştur.Olmuşturda bu mesafenin sebebi biziz,anlamazdan geliriz çünkü endişeler ortaktır fakat durumlar farklı.Vardır bir nedeni,kolundan çekeni,bakışlarını kaçıran herkesde efkar vardır yapamama veya sorumluluk,nederseniz işte anlamak kendini,herşeyi mümkün- problem melankoliyi kaldırman ve hislerine ortak olman,belki bir jest belki bir anlayış göstergesi ona kanatlarını verirsen oda uçma şansını yakalar,unutma hayat herkes için akar ve tüm ölümlü anılarımız tıpkı yıllar önce yazdıklarımıza bakıp bu da kim demek kadar kalıcıdır(bence ölüm aslen budur)
söylemek lazım sevince.ya da bi şekilde bilmesini sağlamak.En olmadı başka birisine söyleyip onun kulağına gitmesini sağlamak lazım.Kaybedilecek bişey olmaz hele ki bu kadar seviliyorsa. Bana sadece benim sevgim yeter diyosan o başka tabi.
Zamanında söylenmediyse bir daha asla söylenmemeli. Anladığım kadarıyla ortada bir dostluk var, yüzde yüz eminim söylendiği anda dostluk uçar gider. Birebir yaşadım, çok iyi biliyorum. Hep içinde tut ve git bir başkasına aşık olmaya çalış, olacak olsaydı çoktan birbirinizi anlardınız. Boş umutlara kapılma.
bu bana çok iğrenç geliyor: arkadaşına aşık olup, bunu ona söylemeden onun sarılışından, onun bakışından, söylediklerinden; gerçekte olandan fazla anlam çıkararak mutlu olmak. zavallılık bu, iki yüzlülüğün başka çeşidi. aşk falan değil.
“sen elmayi seviyorsun diye elmanin da seni sevmesi sart mi?”Inanma o tur sozlere. Gercek ile yasamayi ogrenmeli insan. Hayallerin verecegi mutluluktan daha fazlasini istemeli yani.Bir de, ileriki zamanlar da, “keske soyleseydim” demek var.
‘Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular…’En güzeli aşkların platonik olanıdır zaten , acı çekmek güzeldir.