Yaşanmışlık Destanı. . . (Hüseyin’den)Yaşamı bazen masala benzetirler buna göre:İnsan bazen gereksiz korkulara kapılır gereksiz anlarda, kendi olmak varken yüzeyselliği seçer. Bu neden ve kime göre? Korkular vardır hayallere endeksli çoğu bilinmeyen eşittir i sunar. Bazı korkular bellidir. Örnek kedi büyüdüğünde köpekten korkar. Ya insanlar neden birbirinden korkar, kendi gibi olmak varken olmamayı seçer. Gerçek olmak varken neden karşıdakinin duymak istedikleri gibi davranır reel olmayı seçmez. Neden karşılıklı oyunlar oynanır mutlu olmak varken mutsuzluk neden seçilir. Kalpler kırılır.Cesaretin önüne neden korkaklık girer sevmeyi kazanmak varken kaybetmenin arkasına sığınıp neden sevmeyi söylemeyi seçmez. Kaybetmekten korkmayın içinizdekini söyleyin sevmeyi sevilmeyi serpiştirin. Eleştirileceksiniz Konuşmaktan korkmayın. Yaşam güzel neden çirkinleştirir insanlar ölmekten korkmayın yaşamın tadına varın. Yaşamın tadına vardığınızda, insanlığa güzellikler verdiğinizde acıyla bile tebessüm etmesini bilin, bilin ki gülmeyi keşfedin.Geceyle gündüz arası bir yerden yazıyorum bu yazıyı, tan vakti bana göz kırpıyor tüm tebessümiyetiyle, güneşin yediveren renginin habercisiydi, evet uyumadım bu günde gece yine bana yarenliğini etti. Düşünmekten korkmuyorum ya da serzenişlerimden çünkü sorumluluklarımı biliyorum.Seviyorum hayatı insanları ve RABBİMİN bahşettiği güzellikleri. Yaşamınızı bir destan yapın yaşanmışlıklarınızla negatifliği pozitifliğe çevirmek bizlerin elinde.küçük menfaatler için ya da birbiriniz için takla atmayın.Herkes kendi olduğu zaman güzeldir.…SAYGILARIMLA02.08.2008
yorumlar
Öyle yapıyoruz evet. Hüseyin’den olayına takıldı benim kafam. İlginç olmuş o kısım illaki özel bir sebebi vardır.
bende sorumluluklarımı biliyorum ve seviyorum…bazen ağır geliyor sendeliyorum, umudumu yitirmeden hep ileriye bakıyorum.
Ne hayatlar yaşanır köşelerdeİçine gir bakGördüklerinleKaç destan yazılırKaç hayat silinirYine de…Saçlarından yakalaAcıyı kavanoza saklaMutluluğu serpGüvercine yem verir gibi…
Her gece kan-ter içinde uyanıyorsam eğerhasretin ateş olup giriyorsa koynumaseni düşünüp özlüyorsam, uyuyamıyorsamıslanıyorsa kirpiklerim seni her andığımdayağmur olup yüreğime yağıyorsan her geceher düşündüğümde hızla çarpıyorsa kalbimsensiz bir kez olsun gülmüyorsam bu şehirdesavruluyorsam sokak sokakürperiyorsam yaprak yaprakesip geçen rüzgarlara sor beniHasret ateşleri yağıyorsa üzerime her gecekül ateş, ateş alev, alev kor olup yakıyorsakahroluyorsa kalbim seni andığımdave hiç bir kural tanımıyorsa artıktitreyen yüreğime söz geçiremiyorsamkaçmak istedikçe sana dönüyorsam yineölüyorsam aşkından her gün dirhem dirhemateş – alev sevdalara sor beniSeninle gözgöze her geldiğimdeben lal olmuş bülbül, sen gül oluyorsandüğümleniyorsa boğazımçıkmıyorsa sesim, daralıyorsa nefesimkonuşamıyorsam tek bir kelimedepremsi bir titreme başlıyorsa bedenimdeve çözülüveriyorsa dizlerimin bağışu deli – divane gönlüme sor beniSensiz böyle boynu bükük duruyorsam eğerkirpiklerimden süzülen damlalar,ıslatıyorsa yüreğimi her gece.hep bulutlarda saklıyorsam gözleriniiçime düşüyorsan tane tane her yağmur yağıdığındakirpiklerimin kıyısında martı olup uçuyorsansesinden başka ses duymuyorsa kulaklarımsusuyorsa denizler seni düşündüğümdegelip seriliyorsan kıyılarıma sular gibigelip sokuluyorsan uykularımagelip sokuluyorsan rüyalarımasensiz geçen gecelere sor beniDamarlarımda aşk olup dolaşıyorsanşiir olup doluyorsan kulaklarımamavi bir coşku oluyorsan bedenimde aşkçaçıkıp ırmaklarla dertleşiyorsam her geceay gibi akıyorsan yüreğime beyaz tüller içindeyalnız yıldızlarla paylaşıyorsam seni sevdiğimisana anlatamıyorsambir kır çiçeği hüzün saçıyorsa gözlerimesu olup akıyorsam, ateş olup yakıyorsamve beceremiyorsam sana aşkımı anlatmayıbeceremiyorsam sensiz yaşamayı ve ölmeyişu seni ölümüne seven yüreğime sor beni
efkar gecesi olsun…aşıklar şiirler ile atışsınatılan taş değil, şiir olsunkimsenin canı yanmasın…
Bir duygunun esiri aklım, sadece delicesine yaşamak var seni seninle. Özgürlüğün pençesinde kıvranırken düşüncelerim hep sen varsın düşüncelerimde. Sen, gözlerimdeki hayal, bakışlarımdaki tutarsızlık, sen gecem, sen gündüzüm gibisin. Bir yolun başındaki kararsızlığımsın. Başlamak istediğim ama bir o kadar korktuğum bir yol. Seni istiyorum geceler boyu karşımda, korkmadan dokunmak sana. İçimdeki yangınların ötesinde sarılmak hiç bırakmamacasına.GİT…Git artık sen bana çok gibisin. Kahvemin kokusuna sinme, aynada seni görmek istemiyorum. Sesini de al git başımdan. Gecelerde seni istemiyorum.Yok, hayır GİTME…Gidersen yıkılır bu gönül. Seni ister, sarhoş bir eda ile bakarken başkalarına. Yok, GİTME. Her şey senin olsun, sen bende kal lütfen. Beni bırakırsan paramparça olur dünyam. Kurduğum sırça köşk yıkılır hayallerimle birlikte.Ama hayır GİT.Git ki sana alışmışlığım son bulsun. Artık kokunu burnumda hissetmek ve bununla yaşamak istemiyorum. Aldığım havaya seni sığdırmak, yediğim ekmeğe sen gibi bakmak istemiyorum. Al anılarını da çek git benden.GİTME…Gitme gidersen yok bedenim, ben yokum. Canımda can gibisin. Senin gitmenbenim yok olmam demek. GİTME bedeli neyse ben yine öderim
ne destanlar okudu bu gönül…
Heartthief,hoş geldin kalem…
bunu nasıl başaracağımızı da açıklarsanız iyi olur.
negatif insanlardan uzak durarak ya da görmezden gelerek.
hoş geldin heartthief destanınla geldin, sefalar getirdin inşallah.
ne destanlar yazdırır bu hayat ömrün oldukça…
hoş geldin destanlar getirdin…
Görmedin mi Aliş’imi Tuna Boyunda / Aliş ile Zeynep’in destansı aşkları
güzel bir yazı..saygılar bizden…hoşgeldiniz
arkadaş aslında bir şairmiş ben haberini aldım çünkü bu yorum dikkatimi çekmişti.
bu yorumun anlamı hodri meydan demenin şiirsel boyutuymuş…ama ne oldu bilinmez atışamamışlar.
seni tanıdığım için çok mutluyum yürekli insan.
hoş geldin.