Bugün hafifin pek tadı yok gibi… yazı sıkıntısı baş göstermiş sanırım ya da benim bilgisayarım ağır çalıştığından daldan dala koşamıyorum. Ne yapayım diye düşündüm yalan değil. Hafif üyelerinden sevgili beyrek’in “bugün ne yemek yapsam”adlı yazısı bana ilham kaynağı oldu. Öğle saatini yemek yerine simitle geçiştirince şu an yemekten başka bir şey düşünemiyorum… çok sevgili arkadaşım kopanistiyle yaprak sarması muhabbeti kurarak açlığımı daha da körükledim. Hayali ihracaat kolay oluyor… iki tencere yaprak sardım kopanistiyi muzzyi ve beyreği davet ettim vs. vs. vs…Bu kadar laftan sonra hiç yolu yok, bir yaprak sarması tarifi vermeliyim diye düşündüm.

mmmmmm...... yemede yanında yat
mmmmmm…… yemede yanında yat

Bugünkü tarifimiz ;ETLİ YAPRAK SARMASIMalzemeler:Yarım kg asma yaprağı (taze yaprak daha çıkmadı salamura olacak)250 gr dolmalık kıyma (orta gelirli vatandaşlar için bu miktar. dilerseniz yarım kg koyabilirsiniz efenmmm)1 büyük baş soğan1 bardak pirinçbir demet dereotu (ayıklayın yarısını kullanın geri kalanı sonra mücver yaparız)bir demet maydanoz (ayıklayın yarısını kullanın geri kalanını hem mücvere hemde salatalara kullanırız- her şeyi de ben mi söyleyeceğim)hındaaaaaaaannnnnn soooonnnraaaaaaa nerede kalmıştık?…bir su bardağı zeytin yağı (olmaz demeyin bal gibi olur. Sızma biraz ağırdır riviera tercih edin)2 çorba kaşığı domates salçası (tepeleme dolu)2 orta boy domates (hafif yumuşak olsun. bastırma domatese o kadar ezdin yaaaa!)keyife göre tuzdilerseniz bir tutam pul biberYapılışı:Yapraklarımızı güzelce yıkayıp sıcak su da 1 saat kadar bekletiyoruz (dilerseniz biraz 5dk. Kadar haşlayabilirsiniz). Daha sonra kevgire aldığınız yaprakları kendi haline bırakarak sarmanın içini hazırlamaya başlıyoruz…. öncelikle şu dereotu ve maydanoz işini halledelim lütfen… ıııııığğğ… onlarla uğraşmak gıcık iş ama ne yapalım onlarsız olmuyor… yukarıda verdiğim ölçüde yeşilliği yıkıyoruz, saplarını koparıyoruz ve innca innca ve hatta daha innca (ince) doğruyoruz. Pirinci ayıklayıp (şşşştttt taş var… teeee buradan gördüm walla) yıkıyoruz, üzerine kıymamızı yeşillerimizi soğanımızı (küp küp doğranmış) şöyleeeee serpeliyoruz… diğer taraftan x marka tavamızda hafifçe hötelediğimiz (hötelemek? = lorienn in eşi beyefendiler, hafif kavurmak anlamında kullanır ki bu kelime aile lügatına yerleşmiştir) yağ ve salça soğuk kıymanın üzerine sıcak bir yorgan misali örtülür (bak eksik bir şey aramayın tarifte, kıymayı dolaptan çıkarttık herhalde) nnnneeeyyyssseee efendim, tuzumuz biberimiz ekelenir, evet evet ekelenir (bu kelimeyi az önce yarattım belki vardır) sonraaaaaa? aaaaaa domatesimizi unutuyorduk sayın hafifçiler… domatesimizin kabuklarını yine inca inca alıyoruz, domatesimizi küp küp, küçümen küçümen doğruyoruzzzzzz……. unuttuğum bir şey varsa hemen bana hatırlatacaksınız nasıl olsa ben devam edeyim… bu malzemeleri ister eldivenli (yün olmasın) ister çıplak elle (üzeriniz giyinik olsun) bir güzel harmanlayın…. her şey hazır mı? Okey… panik yok… şimdi uygun bir tencere falan filan fişmekan…. kabı kacağı salona götürün yere örtü serin masada beliniz ağrır. Gazete sermek mi? neden olmasın… yere bağdaş kurun eveeeettt sıra geldi nasıl saracağınıza… siz hanımlar sarma işlemini nasıl olsa biliyorsunuz… gelelim beylere. İşte beyler burada size en kolay yolu önereceğim… Bekarsanıııız mümkünse malzemeleri hazırlamadan önce sevgilinize telefon açınız. Hatta ona “aşkım sana bir sürprizim var” diyerek onu havaya sokabilirsiniz…. evliyseniz “karıcııığğııımmm bakar mısın bir tanemmm” diye seslenebilirsiniz…. Amaç ortada. “Yok kardeşim bu kadar hazırladıktan sonra bu dolma içini onlara yar etmem sararım” diyorsanız… Allah kolaylık versin… Afiyet olsun….