altı ay önceydi… o zamana kadar hep yalnızdım şu yirmi yılı geride bıraktığım amaçsız hayatta. biri girdi sonra bu amaçsız hayatıma. yalnızlık denen şey o zamana kadar benim için paylaşılmaz bir olguydu. nasıl olduysa yalnızlığımı paylaşımına açtım birden… okul bitip şehre döndüğümden beri görüşmediğimiz bir gün bile yoktu. sürekli yanımdaydı. ayrılamaz olduk birbirimizden. ama şimdi o herkesin adına methiyeler düzdüğü şehir onu benden çalmak üzere. şimdi haberli bir kaçamak için gitti oraya. biraz dinlenmek istiyormuş. ve üç ay sonra o etobur şehir onu da midesine indirecek ve ben yine bu yalnızlık denen şeyle uzun bir süre daha birlikte kalmak zorunda olacağım… ve yine kulağımda kaan tangöze’nin yalnızlık paylaşılmaz haykırışları olacak…
yorumlar
gitsin, gerçek yalnızlık adına methiyeler düzülen şehirlerde yaşanır emin ol.
kendi kendine yetmeyi bildigin, kendi kendine yeterkende o curuyusun sana verdigi aciyi engelledigin muddetce devam edersin yalnizligina ve kendine,.. sadece kendine.
“çok parçalandım parçalandıkça çoğaldım”diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım…”bir gün daha bitti ama yarın yeni bir gün”diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım…bu da gelir geçer diye inanmazsamnasıl yaşarım, nasıl yaşarım, nasıl yaşarım…her şey insanlar içingörmek öğrenmek içinbazen zor da olsaher şey insanlar içinumut doğurmak içinhayatla seviştim”hiçbir şey boşuna yaşanmamıştır”diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım…”uyuyordum gözüm açıldı uyandım”diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım…
“uyuyordum gözüm açıldı uyandım”diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım…
evden cıkmadan once dinliyordum özellikler burası:”uyuyordum gözüm açıldı uyandım”diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım…
kesinlikle bir “prozac nation” olduk çıktık !yazık.
yalnızlıga cok kolay alısılıyor.. gerıye kalan yasananlar.. yalnız kalınca anlasılıor yalnızlıgın paylasılmazlıgı.. bazen katlanılası bır durum oluo yazlnılık bazense yasanılası…
dağınık kalsın..
kimsenin derdini anlayabileceğini zannetmiyorum ama şunu söyleyeyim umarım tahmin ettiğin kadar acı vermez . bu arada kendini oyalayacak bir iş felan da bulursan fena olmaz .. az düşünmek açısından
“artik salaklik yapmayacaim, uyuyodum ayakta, artik gozum acildi ve herseyin farkindayim” anlaminda mi yazilmis yoksa “aslinda olmemistim, sadece uyuyordum her zaman olduu gibi; gozumu acinca da uyandim. olsem de olmem, gozumu acarim uyanirim. olursem de gozumu acinca uyanamam belki. dun uyandim mesela… boyle olacak yarin da.” anlaminda mi?
paylasilamayan birsey yok.istenildigi takdirde hersey istenildige varabiliyor.Lacuna Coil- Falling dinlersen bol bol boyle ruh hallerine dusmemen elde degil..
teşekkürler ilginiz için ama ben gelecek zaman kullanmıştım. henüz biten bişey yok ama ben gitmesini istemiyorum sadece…bu arada lacuna coil-fallin son zamanlarda janis joplin-leaving on a jetplane ile birlikte en çok dinlediğim şarkılardan biri…
ona başından beri “yalnızlık paylaşılmaz”cılara inat paylaştık yalnızlığımızı dedim..ve belki de -ki benim en büyük isteğim- uzun zaman paylaşılıcak herşey..onu tanımlamaya çalışırken,”o”nun bi yığın kelime kalabalığında kaybolmasını istemem,tek bi cümle,çokşeyimsin sen benim..ve güselşeyin olarak kalmak istiyorum herzaman..kalabilirmiyim?
bir kedim bile yok.anlıyormusun hadi gülümse…