İngiltere’ye inen doğu kökenli yolculardan Landing card (iniş kartı) doldurulması istenir. Bu kartta çeşitli soruların yanında kişiye verem ve aids hastalığı geçirip geçirmediği sorulur. Hatta daha da ileriye gidilerek basit testler bile uygulanabilir… İngilizler bu konuda son derece hassastırlar ve doğu uçuşlu yolculara potansiyel hasta gözü ile bakarlar… Elbetteki bu uygulama bana çok yüz kızartıcı gelmiştir her zaman…Dikkatinizi çektimi bilmem ama ben yaşadığım kent itibariyle söylüyorum; Tüberküloz (verem) vakaları süratle artmakta… Uzun yıllardır adını unuttuğumuz bu sinsi hastalığın yeniden hortladığını söyliyebiliriz. Öyleki DSÖ (Dünya sağlık örgütü) Türkiyede ki bu olumsuzluğa dikkati çekmekte. Açıklanan son verilere göre; Veremden ölüm hızı, Afrika da yüzbinde 78, Doğu Akdeniz ülkelerinde 65, Doğu Avrupa da ise 7 imiş…Çevremde olup bitenlere ve yakınen tanıdığım insanların bu hastalıkla ilgili yaşadıklarına baktığım zaman, Sağlık Bakanlığının bu duruma son derece kayıtsız kaldığını söyliyebilirim… 1940’lı yıllarda Anadolu da en yüksek düzeyine ulaşan bu hastalık, zamanın hükümetlerinin ciddi çalışmaları ile önlenebilmişti.Durumun ciddiyeti göz ardı ediliyor dedik. Bir kere hastalar doğrudan gözetim altında tutulmuyor, ilgili verem savaş dispanserleri hastaları her sabah günlük ilaçlarını vermek üzere kliniğe çağırıyor, düşünün veremli bir hastanın her gün yollara düşüp ilacının peşinden koşmasını! Elbette bu uygulamadan bıkan hastalar zaruri olarak tedaviye son vererek hastalıklarını allaha emanet ediyorlar…Yoksul ülkelerin başbelası olan bu illetten kurtulabilmenin yolu; Geçmişte olduğu gibi teşhisten sonra yasal olarak bildirimlerin yapılması ve verem savaş dispanserlerinin hastalara sahip çıkmasıdır.