Atalarımdan gelen bir lanetti belki deAnnemin yeşil gözlerindeki buğu…Sevdaya düşmenin ateşe düşmekle eş tutulduğu bir iklimdeAşkın çiçekli bahçelerinde gezinmek de yasaktı bize.Kimse dokunmadı sevgiyle ne saçımıza ne yüzümüzeTenimize değen eller dikendendi.Ne içli bir şarkı ne kırık bir nağme ne Fuzuli’den bir dizeÜfürülmedi içimize…Hep yarı açıktı girdiğimiz evlerin ve gönüllerin kapısıNe cismani ne ruhani varlığımızKurulmadı hiçbir evin ya da hiçbir kalbin başköşesine…Anneannemin çatlak ve nasırlı elleriyle yün eğirdiği kirmanAnnemde nakış bende kalem suretine dönse deHiç sevgiyle tutup, öpen, okşayan, olmadı elimizi…Hep çilekeş bir dünyanın yazgısına zılgıt çekenBir vaveyla idik kim bilir kaç kuşakBen,Annem,Ve onun annesi…