Tempo dergisinden,Erdal İpekeşen’in haberi; Gaz kaçıran çakmak kadının vaginasına temas ederse MS hastalığına sebep olurmu?…Aynı haber Hürriyet’in 18 ocak tarihli sayısında da yer almış…
Efendim olay dava konusu olmuş ve de muhtemelen seyri şöyle olacaktır…Hakim;Gözlüğünün üstünden bakarak sanığa seslenir…” Hadi anlat bakalım neden yaptın?””Ben bir şey yapmadım efendim!…””Oğlum o şeyi sen sokmadın mı oraya?””Neyi hakim bey?” Hakimin rengi sararır,alt dudağını ısırarakbiraz da alçak bir ses tonuyla;” Ulan delirtme beni,kadının vaginasına, çakmağı sokan sen değilmisin?””zinhar ! hakimim,ben geldiğimde “o” ordaydı zaten””Ne ordaydı,çakmak mı?””Evet hakimim””Hep orda mı durur?” Hakim sorduğu sorunun anlamsızlığını farketmiş olacak ki,sorusunu değiştirir…”Kadın şikayetçi evladım,onu oraya sen sokmuşun!”O sırada kadının avukatı söz ister;” sayın hakim bey,çakmağı sokmakla kalmayıp,gaz kaçıranını sokmuş…Müvekkilim bu durumdan rahatsız ve rencide olmuştur…Efendim bu gaz kaçağı yüzünden müvekkilim MS hastası oldu…”Hakim avukata dik dik bakarak; “Gaz kaçıranı da ne demek yav! Adam nerden bilsin gaz kaçırdığını…Dupont’u,cartier’i bu yoklukta kim bulmuş ki !”…Avukat,hakime şaşkın şaşkın bakarak” Ama efendim mesele “marka” meselesi değil ” dediyse de hakim oralı bile olmadan,yeniden sanığa döndü;”Sen , niye normal yolları denemiyon ha!” diye çıkıştı…Sanık, kurtuluşun sosyal bir yaraya parmak basmaktan geçeceğini düşünmüş olacak ki, hakimin gözlerinin içine bakarak; ” Sayın hakimim, bu ülkenin bir yurttaşıyım; Malum geçim sıkıntısı, hepimizin belini büküyor “protein” alamıyoruz…onun için de “şey” yapamıyoruz, anlarsınız ya!”Sanığın bu söylemi hakime ” sosyalist” bir bakış açısının mesajı gibi gelmişti…Sanığa sert sert bakarak ;”Bana bak olayı saptırma, açlığı maçlığı bırak, sen niye normal yolları denemiyon ,onu söyle…” dedikten sonra, söz almak için elini indirip kaldıran avukata dönerek;” Duydunuz işte, adam yetersiz beslenme falan diyor””Hayır efendim ! Bu adam,müvekkilimi resmen kandırmış”” Nasıl kandırmış yav, koskoca kadını…” Avukat ,davanın seyrinin, aleyhine gelişmeye başladığını hissedip, can havliyle hakime; “ Efendim ! Bu adam müvekkilimin “şeyine”, cinsel yaşantımıza yeni bir boyut kazandıralım diyerek “çakmağı” sokmuş!…
Hakim sanığa dönerek tekrar sorar;” Amacın bumuydu evladım?…Hakim bu soruyu öylesine babacan bir tavırla sordu ki, onun bu bağışlıyıcı tavrından cesaret alan sanık;” Evet efendim, çakmağı sokmadan kendisine danıştım, markasını biçimini her şeyini gösterdim kendisine”Hakim; ” Yani, aldım kabul ettim dedi mi?”sanık; ” Demez mi hakimim !… “Son sözleden sonra; Hakim , davanın reddine karar verdi…Davacı da bu kararın iptali cihetine gitmedi…”Memlekette ” çakmak” satışları patladı…
yorumlar
Silikon patlamalarını çok duyduk ama bunu inanın ilk defa duyuyorum. Ayrıca güzel bir ironiyle anlatmışsınız tebrik ederim einize sağlık
Muhtar çakmağımı kaybettiğim şu günlerde acaba bende mi ?… Yok yok bende başka yerde kaybetmişimdir (:
Gerçek di mi bu? Aziz Nesin geldi aklıma çünkü. Rahmetli zamanında bizi güldürüp ne dediyse sonradan yaptık da ondan sordum bu soruyu?
Hakimin tipolojisini merak ettim. Nubar Terziyan kılıklı mı yoksa Aydemir Akbaş mı?
Bu haberi gazatede görene kadar gerçek olduğuna inanmamıştım. İnanılacak gibi de değil. Zorla olan bi olay değil ki bunları mahkemeye kabul edende hata. Adalet hak hukuk diye herkes bağrınıp durur bizim mahkemelerimizin uğraştığı suçlara bak. İnsan utanır biraz be. Ahanda buraya yazıyorum sırada piknik tüpü var 🙂 Yazıda bu arada iyi süslenmiş teşekkürler…
hakiminde aklına yatmış bu yeni boyut kazandırma durumu sanırım en kısa zamanda denemek için hemen sonuca bağlamış.okurken gülüyor insan ama okuma işi bitince gerçeklerle yüzleşiyor ve üzüntü duydum hem olaya hem de sonucuna.emeğinize sağlık.