Düşündüm de, en uzun ilişkim, en kavgalı ilişkim. Ama bu doğru orantı normal, ne kadar çok birlikte olursan, o kadar çok kavga edersin. Ama haber değeri taşıyan nitelik, Ne kadar çok kavga edersen, o kadar beraber olursun…
kavga uyum demektir zaten.uyumsuz olanlar kavga etmez.ayrılır giderler veya kafa-göz dalarlar.bir de kavga adrenalin salgılattığı için, bittiğinde yorgunlukla beraber uyum süreci de başlar.neyse işte. anamla babam ben doğmadan başlamışlar kavgaya.yani ben yokken vardı bu meret.hep de olacak.keşke olmasa…
results;olur olur:)) dediğin gibi sınırları zorlamadan, her konuda tartışırsın, kavga etmeye karşıyım…tartışmak çok güzel…zulce’ nin de vurguladığı gibi tartışma olmayan, kendi fikri eşine uymuyor diye (herhangibir konu hakkında) sessizleşip, karakterini, düşüncesini ortaya koymamak ayıp bence..kişiliğine ayıp…ama ses tonu ve kelimelere dikkat:))yoksa;birine ibadet etmek için eş sahibi olmuyoruz,ama unutmayalım her dakika kavga edip,hayatın stresini çıkartmak için de eş sahibi olmuyoruz:))
:)) tecrübe konuşuyor makim, eski erkek arkadaşımla çok sorun yaşadık bu yüzden, o hiç kavga etmeyen, herşey hallolsun kendiliğinden diye bekleyen biriydi, bense ona, kavga etmenin normal olduğundan bahseden biri…Bunlarla yaşamaya devam edemem, her zaman kavga edemem ben derdi hep…
öyle siparişle olmaz zaten:))) o an uyuşulmayan, bir türlü uzalaşılamayan bir konu çıkıp gelebilir; o an, ses tonu sabit olmak koşulu ile, mümkünse gülümseyerek falan…inceden tartışabilmek lazım..ben bu şekilde her zaman başarılı olabilirim demeyeyim, ama kırk yılda bir tartışma ortamı yaşayacak olursam (herkesle ama, anne-baba-arkadaş) bu şekilde olmaya gayret ediyorum
hayır hayır…ben söyledim zulce…yani sessiz sedasız herşeyi kabul edip fikirlerimizi söylemediğimiz bir kişi olmamalı eş…bir tek Allah’ a sorgusuz sualsiz ibadet ederiz…o açıdan söyledim..
Bir insanın en doğal, en olduğu gibi kendini yansıttığı hallerinden biridir kavga ederken ki hali.İçinden taşanlarla birlikte o kimseyi her defasında daha iyi çözümlüyoruz.O da bizi tanıyor tabi.İçtekiler dışa vurulmadığı zaman, karşılıklı yabancılaşmalar oluşuyor.
Kavga ile evlilik yürümez her ne olursa olsunuzun evlilik bence anlayıştan geçeriki tarafın anlayışı ve saygı çerçevesi içinde ufak tefek sorunları da çözebileceklerinin kanısındayım.Ama yok ben illa kavga edeceğim… kavganını büyüğü küçüğü ne getirir götürür. büyüğü kabı doldurmasada küçükleri de boşlukları doldurur. Sonrası…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Düşündüm de, en uzun ilişkim, en kavgalı ilişkim. Ama bu doğru orantı normal, ne kadar çok birlikte olursan, o kadar çok kavga edersin. Ama haber değeri taşıyan nitelik, Ne kadar çok kavga edersen, o kadar beraber olursun…
kavga uyum demektir zaten.uyumsuz olanlar kavga etmez.ayrılır giderler veya kafa-göz dalarlar.bir de kavga adrenalin salgılattığı için, bittiğinde yorgunlukla beraber uyum süreci de başlar.neyse işte. anamla babam ben doğmadan başlamışlar kavgaya.yani ben yokken vardı bu meret.hep de olacak.keşke olmasa…
ama olması iyi birşey, şiddete dayanmadığı ve saygısızlaşmadığı sürece( ne diyorum ben ya, saygısız kavga olur mu?)
results;olur olur:)) dediğin gibi sınırları zorlamadan, her konuda tartışırsın, kavga etmeye karşıyım…tartışmak çok güzel…zulce’ nin de vurguladığı gibi tartışma olmayan, kendi fikri eşine uymuyor diye (herhangibir konu hakkında) sessizleşip, karakterini, düşüncesini ortaya koymamak ayıp bence..kişiliğine ayıp…ama ses tonu ve kelimelere dikkat:))yoksa;birine ibadet etmek için eş sahibi olmuyoruz,ama unutmayalım her dakika kavga edip,hayatın stresini çıkartmak için de eş sahibi olmuyoruz:))
:)) tecrübe konuşuyor makim, eski erkek arkadaşımla çok sorun yaşadık bu yüzden, o hiç kavga etmeyen, herşey hallolsun kendiliğinden diye bekleyen biriydi, bense ona, kavga etmenin normal olduğundan bahseden biri…Bunlarla yaşamaya devam edemem, her zaman kavga edemem ben derdi hep…
öyle siparişle olmaz zaten:))) o an uyuşulmayan, bir türlü uzalaşılamayan bir konu çıkıp gelebilir; o an, ses tonu sabit olmak koşulu ile, mümkünse gülümseyerek falan…inceden tartışabilmek lazım..ben bu şekilde her zaman başarılı olabilirim demeyeyim, ama kırk yılda bir tartışma ortamı yaşayacak olursam (herkesle ama, anne-baba-arkadaş) bu şekilde olmaya gayret ediyorum
@makaleci
bu cümleyi anlamadım da. yani eğer sakıncası yoksa…bir yerde mi geçti göremedim de…
hayır hayır…ben söyledim zulce…yani sessiz sedasız herşeyi kabul edip fikirlerimizi söylemediğimiz bir kişi olmamalı eş…bir tek Allah’ a sorgusuz sualsiz ibadet ederiz…o açıdan söyledim..
valla derinmiş be.gece gece alamet-i farikam kaydı
anlayamadım zulce:))???
kızarım shadowy sana şimdi:))şaka tabi, maalesef bu söz ülkemizde var…zulce anlayamadım demiştim?
anlayamadım derken…
yukarıda ettiğin yorumu anlayamadım…benim yorumuma cevap olarak yazdığını
alameti farika: fikirlerin işareti
onu anladım:)) benim yorumumdan sonra neden böyle birşey dedin…ve de valla derinmiş be..dedin?????
@makaleciben anlamadığım cümleyi sana sordum ya.sen de izah edince, ben de derinmiş dedim.yani anladım sağolasınız.
tamam zulce:))uyku sorunu sanırım, hoşçakalın:))
:)))
Bir insanın en doğal, en olduğu gibi kendini yansıttığı hallerinden biridir kavga ederken ki hali.İçinden taşanlarla birlikte o kimseyi her defasında daha iyi çözümlüyoruz.O da bizi tanıyor tabi.İçtekiler dışa vurulmadığı zaman, karşılıklı yabancılaşmalar oluşuyor.
kavga çözüm getiriyorsa iyidir, arada bir kadına tokat atmak erkeği çok rahatlatır. sonradan pişmanlık sigarası yakar ya ne fayda…ne diyorum ben ya…
Kavga ile evlilik yürümez her ne olursa olsunuzun evlilik bence anlayıştan geçeriki tarafın anlayışı ve saygı çerçevesi içinde ufak tefek sorunları da çözebileceklerinin kanısındayım.Ama yok ben illa kavga edeceğim… kavganını büyüğü küçüğü ne getirir götürür. büyüğü kabı doldurmasada küçükleri de boşlukları doldurur. Sonrası…