Artik tv8 izleyemez oldum. Bu ne yahu alt yazili diziler, daha da kotusu filmler. Once bu salgin ulusal kanallarin, kanalciklarinda basladi, ancak adam gibi diziler olmadigindan tutulmadi. Daha sonra CNBC-e cok marifetmis gibi, ABD’de tutan tum dizi/cizgi film ne varsa, aldi (zaten bu programlar, replikler cikartilmis, efektler varken konusma metinleri ile gelir) ve dublaj yerine alt yazi koydu. Diziler zaten guzel/komik haliyle tutuldu tabi.
Gecenlerde bir yerlerde CNBC-e’nin genel mud. yardimcilasi ya da bir seyinin tv8’e yonetici olarak gectigini okumustum. Ondan sonra olanlar oldu. Hastalik tv8’e de bulasti. tv8 alt yazili ve ABD’deki meshur dizileri getirmeye basladi.
Su gerzek medyada cevher olarak gordugum tek kanali sanirim kaybetmek uzereyim. Kendi ulkemde, televizyonda neden alt yazi ile dizi izliyorum anlamam mumkun degil. Bir izahi var mi? Sirf sonradan seslendirmek daha zor ve masrafli diye, kolay ancak istihtami azaltan, televizyonculugun gelismesini bence onunu tikayan bir sistem takip edilmis. Bugun basarili spikerlerin cogu vaktiyle seslendirme yapmis, bugun de yapmaya da devam eden insanlardir. Seslendirme oyunculara, konusmacilara seslerini kullanmayi ogretir. Her gun izledigimiz diziler alt yazi yerine eger seslendirilseler, yeni insanlar bu isten ekmek yer, yeni ses yeteneklerini buluruz, turkstar, popstar’a gerek kalmadan.
Seslendirmeyi begenmeyen ‘elite’ kitle var gibi gorunuyor. Onlarda gitsin ABD’ye yerlessin o zaman. Ya da kanallar, alt yaziyi ‘secenek’ olarak gece gec saatlerde yayinlasinlar. Fakat hic caba harcamadan, koy altyaziyi sok yayina kafasi kolay yoldan ekmek yemek tercihidir, bunu kimse unutmasin.
Bakalim diger kanallar da aynisini yapmaya baslayacak mi. Yadirgiyorum ve uzuluyorum.
yorumlar
kendi ülkende, televizyonunda seyrettiin o dizilerin orijinali ingilizce dolayısıyla alt yazılı verilmesi çok normal, dublaja gelince dublaj denince aklıma alacakaranlık kuşaının kanal 7de akıllara zarar bi şekilde seslendirilerek piç edilmesi geliyor, alt yazı iidir…
alt yazı kadar orjinal seslendirme de iyidir. bir oyunculuğu değerlendirirken beden dilini, mimikleri kullanmayla beraber sesini kullanabilmeyi de göz önünde tutarsın. tiz sesli bir terminatör düşünebiliyor musun? keşke tüm kanallar alt yazılı, orjinal seslendirmeyle verse yabancı film ve dizileri.
Retribution – 2004
Televizyon bir kultur araci degildir. Eglence aracidir. O yuzden zaten 30-40 milyon izleyiciye ulasiyor. Televizyon izlemek kulturel bir etkinlik degildir. O acidan oyunculugu anlamak, su bu komik oluyor. Bunun icin TV degil (eskiden video kaseti) simdilerde vcd/dvd izlersiniz. Sinemaya gidersiniz. Biraz paraya kiyip, madem TV cok onemli sizin icin dijital yayin ile ozgun seslendirmesi ile izlersiniz. Bana kalsa ben de ozgun halini seviyorum. Hatta filmleri o sekilde izliyorum, alt yaziya da gerek duymuyorum, dahasi. Ama olayin boyutu farkli. Birisi sinemalarda dublaj koymaya kalksa ben de sinirlerinirim. Orasi ile burasini ayri tutmak lazim. TV’de dublajssiz yayin, ucuz yoldan para kazanmaktir baska bir sey degil. Hic bir diziyi kulturel amacla izlemezsiniz, eglenmek gulmek icin izlersiniz. O esprileri turkce duymak neden rahatsiz ediyor ki ayrica? Hem dublajli dizilerde genelde espriler Turk kulturune endekslenir, cunku dogaclama yok yapilir. Orada insanlar onune konulan seyi okumazlar sadece. Durumu da dusunurler. Ona gore tepki verirler. Neyse yani avantaji coktur dublajin, tartismaya bile gerek yok. Ancak masrafli istir. Bir tarafta kazandiklari reklam gelirlerini dusununde, e o kadar masrafi da olsun diyorum acikcasi.
^^Hem dublajli dizilerde genelde espriler Turk kulturune endekslenir, cunku dogaclama yok yapilir^^ demişsin;la havle espri niye türk kültürüne endekslensin, niye deiştirilsin anlayamıyorum misal seinfeld dublajlı halini düşünemiyorum karşılıını bulamadıkları kelimeleri doaçlamak öyle mi, alt yazılarda bile sıçıyolar …bi de madalyonun dier yüzü var ki daha beter o da şudur ki; dublajdan türkiyede para kazanan toprak sergen, iclal aydın ve okan bayülgendir, bunlara ek 5/6 tane de tiyatrocu vardır eskilerden, geri kalan işin ehli adam gibi dublaj yapan ahali 3 kuruşa saatlerce sürünür stüdyolarda, onlarda bi süre daha devam edip pes ederler. geriye kalanlarsa karga sesli, okur gibi konuşan, eğitimsiz ama az paraya işi kabul edip piyasayı düşüren ayak takımıdır…
yukarıda yazıldığı gibi ses vurgusu ve tonlaması filmin değerlendirmesinde çok etkili oluyor . Bazı filmlerde çok iyi dublaj yapılıp orjinali kadar iyi olsa da , çoğu filmde geçiştirme olduğu için filmlerden sıkılıp yanlış değerlendirmeye sebep olabiliyor. ve de şu var ki ingilizce öğrenmek isteyenler için çok faydalı bir uygulama…
evet, alt yazıyı seslendirmeye tercih edenlerdenim. bir yandan ingilizce tam olarak çevirilemeyen espirileri, detayları yakalamak ve filmi-diziyi orjinal haliyle izleyebilmek bana keyif veriyor. film ingilizce olmasa bile yine de alt yazılı olması tercihimdir.diğer taraftan alt yazı okurken, kadraj detaylarını kaçırmak, oyunculuklara dikkat edememek bi yandan alt yazı okumaya kasmak beni bazen rahatsız etmiyor değil. ki altyazı genelde diyalogların hızına yetişemez ve kırpılırak anlaşılmaz hale gelebilir.(hatta düşündüm de nasıl keyifle film izleyebiliyoruz ki bu şart altında?)alt yazıyı tercih nedenlerimin arasında elbette kötü seslendirme de var. bu durumda kötü seslendirmeyi beğenmeyen tüketici değil, böyle bir seslendirmeyle filmi sunan üretici hatalıdır bence.öte yandan david addison’ı (mavi ay) alev sezer, bill cosby’yi sezai aydın ve balki bartokomous’u yekta kopan seslendirmeseydi bu diziler yine aynı yeri edinir, aynı tadı bırakır mıydı dimağlarda? hiç sanmıyorum..dvd’lerde ve dijital yayınlarda falan zaten var alt yazı-dublaj seçenekleri. yakında tvlerde de olacaktır. herkes istediği gibi izleyecektir. o zaman kadar ise gönlüm, bencilliği bırakıp tvlerde dublajlı yayınlara razıdır kötü de olsa.merak ettiğim bir başka noktada zamanında yapılan dublajların neden filmin tekrar yayınlarında kullanılmadığıdır. ben mel gibson ve bruce willis’i rahmetli alev sezer’den duymak istiyorum yaw!