SİNEKTEN POST TİYATROCUDAN İSE NASIL DOST OLUR?Bir çok meslek grubu birbirine çok bağlıdır. İç kavgalarını dışarıya belli etmezler. Ve birlik içindedirler.Bizde ise bir hainlik bir tekelcilik vardır. Toplu satış kaynaklarımızı turne kaynaklarımızı birbirimizden saklarız. Meslek gruplarının başındaki insanlar hala birbirlerini dinlememekteler. Yaşlanıp hala başkan kalanlar,yerini gençlere bırakmayanlar,kişisel hırslarını ve kişisel kızgınlıklarını birbirlerinin ekmeğiyle oynama derecesine getirenlere kadar uzanan kişilikler.Hatta iki tane internet tiyatro dergisi dışında kalanının başındakiler tiyatrocu bile değil. Ama tiyatrocuları birbirine düşürmekte,forumlar açarak hakaretlere çanak tutmakta ve nedense sahneye hiç çıkmadıkları halde tiyatro sevdası peşinde koşmaktalar.Tiyatro sahibi olan bir çok tiyatrocu bile diğerlerinin başına basmak için her şeyi yapmakta. Mesela Hadi ÇAMAN,yıllarca kirasını ödemedi diye salondan atılırken kıyametleri kopardı,Şişli belediye başkanı olaya el koydu,salonu onardı ve her şey yoluna girdi. Buraya kadar hikaye çok güzel. Ama açın telefon sorun bakalım bir seans kirası ne kadar? Geçenlerde genç oyuncu Mehmet İMAL için kendisine matine suare 1000 YTL ödendi. Biz bir kere oyun oynadık aynı yerde (1 yıl önce),300 ytl ödedik,ama kalabalığı gören Hadi abi bir hafta sonraki oyuna 600 ytl istedi.(Ki bu fiyatlar yaz fiyatlarıydı-sezon değil)Kenter tiyatrosu ise 1500 ytl istiyor kira olarak. Ve orada çalışanlara 25’er ytl de ek para istiyor. Orada çalışan 5 kişi ne iş yaparsa yapsın bizimle ne ilgisi var. Kolayı var açın siz sorun.Kenter tiyatrosunu da şişli belediyesi onardı. Yanı çıkması gereken bir masraf yok.Bu nasıl dostluk bu nasıl destek. Onlara da sormak gerekmez mi Müşfik abi,Yıldız abla peki eşek nerede yatacak?-Hangi eşek evladım?-O parayı verecek olan eşek…Hangi tiyatro grubu gişe yaparak bu parayı deyebilir ve acaba siz hiç gidip baktınız mı Kenter tiyatrosunda haftalık bilet satışı ne kadardır?Ferhan ŞENSOY’un salonu. 4000 ytl diyorlar dediler. İnanamadım. YUH. Tarihi olabilir ama olmaz ki. Özel gösteriler dışında kim bunun altından kalkar?Peki küçüklü büyüklü amatörü,yarı amatörü ve profesyonel’i tiyatrolar nerede oynayacak?Maya sahnesi var. 100 kişilik salon’a istedikleri fiyatı duydunuz mu? Duymayın.Diğer sahne fiyatlarını da araştırın şaşırın.Kaç salon var ki tiyatro yapılacak. Olan bazı sahnelerin de yerleri çok ters insanlar gelemiyorlar. Oto park sıkıntısı var trafik sıkıntısı var.Ve meslek grupları bunlar hakkında hiçbir şey yapamıyor. Hala devlet bana bunu verdi bunu vermedi diye toplanıp ağlaşıyorlar. Bırakın devleti,halk da gelemez oldu tiyatroya.Şehir tiyatroları 1 ytl yaptı ne oldu? Zaten Şehir Tiyatroları ucuzdu ve dolardı. Daha da fazla dolmadı. Fiyatlar düştü. Belediye başkanının belki haberi bile yoktu olanlardan ilk başta. Bir yalakası çıkıp-SAYIN BAŞKANIM TİYATRO BİLETLERİNİ 1 YE TE LE YAPALIM VE HALKIMIZ TİYATROYA GİTSİN-diye seslendi. O da ilk anda tamam dedi gitti.Başkan en son hangi oyuna gitmiş? Başkana hazırlıksız sorsan 5 özel tiyatro adı ve 3 Türk oyun yazarı sayabilir mi?Bütün belediye başkanları gibi sırıtır.Adam bu işi duyurmak için Devlet Tiyatrolarından telefonlarımızı ve e mail adreslerimizi alıp davetiyeler yolladı. Bizim tiyatrocu olmayan tiyatro dergilerimiz. Gitmeyin adam olan gitmez vs dediklerinden gidip konuşmak isteyenler bile gitmedi. Çünkü kimse onlarla polemiğe girip de onlara bulaşmak istemiyor. Ben çok tiyatro yazarı,oyuncusu vs bilirim-Aman bulaşmayalı-deyip sineye çeken.Üstelik adamlar iyi de hatipler. Öyle güzel ve provakatör yazıyorlar ki inanmamak içten değil. Çünkü işleri bu. Bizler ise TİYATRO yapmaktan cevap vermeye fırsat bulamıyoruz. Yazdıklarımız ise cılız kalıyor onların ağdalı ballı cümlelerinin karşısında.Tiyatro her şekilde yapılır. Hiç kimse bir oyunun nasıl oynanacağına karar veremez. Eleştirmenler görevleri gereği fikirlerini beyan ederler. Onlara kızamazsınız. Ama tiyatrocu olmayan biri çıkıp da-Ben oyununa gittim,doluydu ama alnına orkid yapıştırıyordu oyuncu-bu ne düzeysizlikti diye düşündüm-diyemez. Derse haksız yere yorum yapmış olur. Oyun gereği orkid de yapışır prezervatif de şişirilir. İsteyen gelir istemeyen gelmez. Zaten bir oyun için kimin ne yazdığı değil halkın o oyundan ne aldığı ve tekrar geldiği/kişi getirdiği önemlidir. Öte tarafı boştur.Can DOĞAN- www.sehirtiyatrolari.com, Enver BAŞAR www.tiyatronline.com Kemal BAŞAR www.tiyatrokeyfi.com Hamit DEMİR www.tiyatroevi.com ve yine tiyatro yapanların yönettiği www.herkesetiyatro.com gibi dergiler polemiklere karışmaz tiytro yazarlar. Onlardaki forumlarda kimseye BOK atıldığı görülmemiştir.Tiyatro dünyasında çoğu kişi birbirini desteklemez ve sevmez. Bu acı gerçeği kimse değiştiremez.Kişisel kızgınlıklar yüzünden herkes birbiri arkasından konuşuyor. Yeni melek kahvesinde,Kaçak çay cafe de tiyatrocu olduğunu iddia eden bir sürü kişi bir dizide oynama kaygısında. Oynanmalı tabii. Dizide de oynamalı tiyatro da yapmalı. Diziden gelen parayla yan gelip yatıp tiyatrocu sıfatı taşınmamalı.Ben bir tiyatro derneği içinde,sakallı ağzında çürük dişten geçilmeyen bakımsız ve pis bir herifin etrafta HOCAM diye çağırıldığını duydum gençler tarafından. Ne hocası ve kimin hocası? Böyle hocalık mı olur. Hoca toplantılarını kafelerde öğrencilerinin ısmarladığı çay ve simitle mi yapar?Ehil olmak nedir? Okullu ve okulsuz olmak mı? Mesela ben tiyatro okumadım. Okullu olarak bir tiyatrocu değilim. Ama kayıtlara baklılırsa 1988den beri tiyatro yapıyor öğreniyorum. Öğrendiklerimi aktaracak yaş ve sahne olgunluğundayım. Ama bunu sadece kendi yanımda yetişene verebilirim. Ben diploma veremem. Ama tiyatroyu öğretebilirim. 19 yılımı vermişim bu işe.Ama şimdi bir çok isim TİYATRO OKULU açtı. Ama mezunlarından size birkaç örnek göstermek isterim. Bunlar nasıl mezun olurlar ve 2 yıl boyunca bunlar ne öğrendiler. Bu şekilde konuşan ve hatta s ve f hataları olan biri ayda 500-700 ytl vererek nasıl TİYATROCU sıfatını alır?Her yer tiyatro okulunu bırakın tiyatro kursu doldu. Neredeyse Beyoğlu’ndaki bütün kafelerde cafe-tiyatro örnekleri var. Bu çok güzel ama eğitim veremezler. Vermemeliler. Ben birkaç tanesiniz izledim. Deneme olarak güzel olsalar da kendisi bile konuşamayan biri tiyatroyu nasıl ve kime öğretir?Her kurulan tiyatro tiyatro mudur. Masada oturuyorlar mesela. Haydi tiyatro kuralım.Kuralım be.Adımız ne olsun?Karatahta tiyatrosu olsun.Olsun.Oluyorlar. Artık KARATAHTA TİYATROSU var.Bir com almak,bir site yapacak dost bulmak yeter. Oyun oynadık. Şunu oynadık bunu oynadık. Birkaç derleme telifsiz ya da telifi ödenmeyen oyun. Yapılan afişler. Oyun 3 kere oynandı-ama oynandı ya. Sanki üç sezon kapalı gişe.Biz de ŞEKSPİR OYNADIK.Aa.Evet -Bir yaz gecesi rüyası-oynadık.Oynadınız da kim izledi. Hangi salonda oynandı. Ve bu oyun için kaç bilet satıldı. Eş dost arkadaş ve akrabalar geldi izledi.Ben benden oyun alan bir tiyatro topluluğu biliyorum. Oyunu izlemeye gittiğimde şoke oldum. Adam sahnede oyunu tamamen unuttu. Unutmakla kalmadı oyunla alakası olmayan bir dia gösterisi sokuşturdu oyuna. Konuşma ve tulüat yeteneği olmadığından kem küm ederek ve başladığı sözcüğü bitiremeden başka bir yere bağlayarak mırıldandı ve sonra da seyirciye,oyun bu sefer güzel olmadı bir dahaki oyuna ücretsiz gelin isteyene de parasını geri vereyim dedi.Yahu ben nasıl öldürmedim bu adamı?Eh şimdi bu bir tiyatrocu mu? Sitesinde oyunun afişi var diye o oyun onun repertuar listesinde mi. Oyunun telifini ödememesi bir yana bir de oynadığı sahnenin kirasını ödememesi,rehin kalan dekorları paranın bir kısmını getirip ağlayarak alan sevgilisi dışında oyundan aklımızda kalan ne var?Zaten bunlar başka oyunları oynasalar da nerede nasıl ve kaç kere oynarlar.Telif ki çok bir şey değil. Onk ajans oynanan hatta çalınan oyunların bile parasını alamamakta. Takip edemiyorlar. Sadece kapılarını çalanlara satıyorlar.Kendi oyunlarını kendi satan bir tiyatrocu ağabeyimiz benden bir oyunu için 40:000 dolar istemişti. Oynanmış eski bir oyunu için ise 15 milyar artı oyunun yüzde 30 unu istemişti. Ben de devlet ve şehir tiyatrolarında oyunlarına biçilen fiyatları bilmiyormuş gibi yaptım.Ne yapayım. Ayıp adama.Ya çocuk tiyatrolarının denetimsizliğine ne demeli? Okul müdürleri milli eğitimin onay verdiği her oyuna kapılarını açar. Açılan kapılardan yüzlerce adı sanı belli olmayan tiyatro girer. Bakanlıktan onay almak çok kolay. Hatta adı altında denetime verdiğiniz oyunu oynamak zorunda da değilsiniz. Adı aynı olsun yeter.Günde 20-30 ytl ye amatör tiyatro sevdalısı çok. Oynayıp dursunlar okul okul.Mehtap AR bütün bunların en başında. Bir ders saati boyunca-45 dk- sergilediği oyunları okul okul gezerek 3-5 seans oynuyor. Oynadığı okullara da pay veriyor tabii-her çocuk tiyatrosu gibi. O kadar çoklar ki. Bir araştırsanız inanamazsınız.Ve bütün bu çocuk tiyatrolarının en büyük hayali ise BÜYÜK OYUNU oynamak. Böyle bir deyim var mı arkadaşlar. Tiyatro sitelerinde duyuyoruz,Osuruk tiyatrosu çocuk ve büyük oyununda oynayacak oyuncular arıyor.Okul müdürleri ise girip bu işkenceyi izlemiyorlar ki. Tiyatro mu? Geldi işte. Daha ne istiyorsunuz?Kalite istiyoruz diyen var mı?Bunu kim denetliyor?Seyirci ana cevabı sahnelerde verir. Ama çocuklar veremez ki. Sadece sevmezler tiyatroyu o kadar.-Bu mu be tiyatro,gel boş ver bir daha gitmeyiz kantinde tost yeriz.Peki tiyatro otoriteleri ve kuruluşları bu konuda ne yapıyorlar?HİÇ.Tiyatro yapıyorum Ama sevemiyorum bu düzeni. Tiyatro dernekleri tiyatroları ve tiyatrocuları yargılayamazlar. Ancak onlara destek vermek için varolabilirler. Haklarını koruyup haksızlığa uğradıklarında onların yanında olurlar. Başkanın sevmediği tü kaka sevdiği ise –gel yanıma olamaz.Şöyle sağlam bir dernek olsa bu internet tiyatro dergileri birine bir haksızlık yaptığında karşılarında kişileri değil-kurumları bulurlar.Ama ütopya bu değil mi?Evet be ütopya.Kaan ERKAMNot: Benim verdiğim örneklere kırılmasın kimse,Hadi ÇAMAN,Ferhan ŞENSOY ve Kenter’lerin oyunculukları ve sanatları konusunda bir söz etmeye hakkım yok. Müşfik KENTER öl dese ölürüm. Ferhan ŞENSOY’un ise fanatik bir hayranıyım. Ama işletmeci olarak hiç birini tasvip etmiyorum.