bildirgec.org

sinek hakkında tüm yazılar

Sinek; The Fly (1986)

queennothing | 29 December 2010 18:00

1958 çıkışlı sinema filmi “The Fly“ın yeniden çevrimi olan 1986 çıkışlı “The Fly“, Kanadalı yönetmen David Cronenberg tarafından çekildi. Amerikan aktör Jeff Goldblum, Oscar Ödüllü aktris Geena Davis ve John Getz‘in başrollerini paylaştıkları film ‘En İyi Makyaj’ dalında Oscar Ödülü kazandı. 15 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlanan yapım, 1989’da Chris Walas’ın yönetmenliğiyle “The Fly II” adında devam filmi çekildiyse de başarılı olamadı.

Dahi bir bilimadamı olan Seth Brundle, dehasının gerektirdiği üzere biraz deli ve sosyal hayattan uzak bir insandır. Bir bilim fuarında tanıştığı genç ve güzel gazeteci Veronica Quaife’ye tutulan genç adam, icat ettiği telepadları göstermek için genç kadını evine çağırır ve ikili arasında tutkulu bir aşk başlar.

ONLAR’IN GÖZÜYLE DÜNYA

admin | 25 December 2010 13:15

Onlar nasıl görüyor?
bizim gibi mi yoksa çok daha farklı mı?

Onların görme becerileri oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor ve hepsinin farklı görme yetileri var.

Mesela güvercinler farklı renk tonlarını en gelişmiş bilgisayar programlarından bile daha iyi saptama yeteneğine sahip.

maymunlar 6 farklı tipte renk körlüğüne sahip ve erkek maymunlarda renk körlüğü dişilere oranla daha yaygın.

kediler ve köpeklerin görme duyuları çok iyi değil onlarda koku
ve duyma duyusu çok gelişkin özellikle kediler renk körüdürler.köpekler zaman zaman sarı ve mavi arasındaki farkı algılayabiliyor ama kediler bunu bile ayırt edemiyor

Sivrisinekler Adam Seçer…

A D A L I | 24 December 2010 09:40

Yalnızca dişi sivrisinekler insanlardan kan emer. Çiçek nektarı ve bitki özsularıyla beslenen erkek sivrisinekler, kan emmediklerinden hastalık da yaymazlar. Dişi sivrisinek kişiyi vücudunun kokusu ve sıcaklığına göre seçebileceği gibi görünüşe göre de seçebilir. Sivrisineklerin sarışınları esmerlere tercih ettikleri düşünülüyor ancak bunun sebebi sarışları daha kolay görmeleri olabilir.

Sivrisinek deriye konduktan sonra bir salgı bırakır. Bu salgı onun kanı daha kolay emmesini sağlar. Sivrisinek ısırdıktan sonra oluşan kabarıklık ise bu salgıyı derinin derin tabakalarına iteceğinden, sivrisinek ısırıklarını kaşımamak daha iyidir. Her yıl bir milyon kişi sıtma gibi sivrisinek ısırığıyla bulaşan hastalıklar nedeniyle ölüyor. Ancak sivrisinekler AIDS‘e neden olan HIV‘ın taşıyıcısı olmazlar. Çünkü bu virüs sivrisinek vücudun içinde yaşayamaz. Aynı vampirler gibi sivrisinekler de sarımsaktan nefret eder. Sarımsak yemek onları uzak tutmaya yarayacaktır.

Zaman,Geometri, ve Sinek

snail | 19 October 2010 14:20

Geometri dersindesiniz, öğretmeniniz bir anısını anlatıyor.Çocukken ayakkabı boyacılığı yaptığından ve üç defa ayakkabısını boyadığı fakat parasını alamadığı bir adamı dördüncüsünde ayağında sarı tuvalet terlikleriyle öylece bırakıp ayakkabıları da babasına götürdüğünden, keyifli bir şekilde bahsediyor;(bu olay cereyan ederken sınıf gayet sessiz ve iri bir sinek gürültülü bir biçimde sınıfta uçuyor öğretmenin es verdiği yerlerde sineğin sesini duymak mümkün).Uyumak üzereyken bu hikayeyle tekrar ayılıyor derse katılma çabası içerisine giriyorsunuz fazla geçmeden bu kez biraz geometriyle,biraz fizikle ve birazda hayatla rahat bir şekilde bağlantı kurabileceğiniz bir konudan bahsetmeye başlıyor öğretmen.Zaman kavramına bir örnek vermek istiyorum arkadaşlar diyor ,ve onay bekliyor,sizde “lütfen hocam” şeklinde ki bakışlarınızı onun bakışlarına yönlendiriyorsunuz,gereken onayı aldıktan sonra,artık tebeşir kullanılmayan parlak beyaz yüzeyli karatahtaya lacivert kalemiyle bir nokta koyuyor,”bu” diyor “yaşadığımız an,bu nokta şimdiyi gösteriyor,geçmiş geçmiştir gelecek ise henüz gelmedi yani geçmiş ve gelecek diye bir şey yok,bu kavramlar sadece beynimizde oluşan izlerden ibaret geçmişin bıraktıkları,geleceğe dair ise tahminler,yaşamın an’lardan oluştuğunu pek çok kez duyduğunuzu biliyorum,geometride de şekilleri noktalar oluşturur…”diyor,bu esnada öğrencilerden biri gereksiz bir soruyla konuyu bölüyor,ders bitiyor ve zamana dair eksik bilgilerle öylece kalakalıyorsunuz.Ders bitiyor ve eve dönme vakti geliyor. Kadıköy’den eve giden yol ortalama bir buçuk saat sürüyor. insanların evlerine dönmeyi en uygun bulduğu saatler sizin için en uygun olan saatle çakışıyor – çok fena-,yer bulabilmek için iki durak geriye yürüyerek ilk duraktan binmeyi ve rahat bir yere oturup müzik dinleyerek bir buçuk saati değerlendirmeyi düşünüyorsunuz bir yandan da mizah dergisi okumak kulağa hoş geliyor; ama kısa süre sonra uyumak gibisi olmadığını fark ediyorsunuz. ( Bu arada şehirlerarası otobüslerde uyku tutmazken bu otobüslerde nasılda kendinden geçiyor insan.)İnsanın evi gibisi yok yahu; ama siz bir yakınınızda kalıyorsunuz işler yoluna girene kadar diye gelmişsiniz işler yoluna girmemiş gitmiş,neredeyse bir sene olacak,iki tane erkek kuzeniniz var ikisi de birbirinden yaramaz küçük olan sekiz büyük olan on beş yaşında,her ikisine de bir sille dahi atabilecek konumda değilsiniz teyzenize yahut eniştenize ayıp olur çünkü,çocuklara fazla yüz vermişsiniz utanmasalar sizden makas alacaklar,bu kısmen sizin kabahatiniz e tabi çocuklarda söz dinler takımından değil.Küçük kuzene ders çalıştırıyorsunuz onun ise tek düşüncesi oyun oynamak;kalem ve silgisi ansızın kavgaya tutuşuyorlar,gürültü,karmaşa,çığlıklar,( siz siz olun çocuğunuzun fazla televizyon izlemesine müsaade etmeyin.) Derken gözünüze bir şey takılıyor dershanede geometri dersinde gördüğünüz sinek televizyon ekranında öylece duruyor,azıcık ilerliyor ve tekrar duruyor sizi takip ettiğine neredeyse eminsiniz öfkeyle yerinizden kalkıyor ve elinizi pıtlık yapıyorsunuz ( “pıtlık” ne kadar güzel bir kelimeymiş) daha evvel bu pıtlıkla çok sinek öldürmüşlüğünüz var deneyimlisiniz yani,sakin bir kaç adımla sineğe yaklaşıyorsunuz pıtlığınızı sineğin sol kanat boşluğuna gelecek şekilde ayarlıyorsunuz,bu kısım çok önemli sineğin süratle çarpan kalbi sol kanadının hemen alt tarafındadır eğer yeteri kadar dikkatli olur ve sert bir vuruş yaparsanız bu,amacınıza ulaşmanızı o denli hızlı kılacaktır.Vuruşu gerçekleştirdiğiniz anda sineğin kalbi durur ve birde vuruşunuzu sert bir cisim yönünde yapmanız faydalıdır zira “bir vurursam birde duvar vurur “durumu,söz konusu sinek için geçerlilik kazanacaktır…

Buzzing Mosquito: Işığa Duyarlı Sinek Vızıldaması

Lorilleux | 07 September 2010 20:08

Eğer siz de o tiz, insanı delirten sinek sesinden nefret edenlerdenseniz bu şaka aleti tam size göre. Şaka yaptığınız kişi bu deli edici sinek sesinin nereden geldiğiniz anlayamayacak ve siz de kahkahalara boğulacaksınız.

SİNEK İLACI ARABALARI VE AKŞAM ÜZERİLERİMİZ

il mare | 19 July 2010 11:10

Akşam üzerilerimiz.Bulutlarla randevulaştığımız vakitlerimiz.

Kulaklarımızın tek bir sese odaklandığı,sanki koca bir mahalleyi süpürebilecek koca bir elektrik süpürgesinin çıkardığı uğultulu sesi beklediğimiz vakitlerdi. Vuuuvvvvv,vuuuuvvvvvv.

Bu sesin birkaç çift kulağa çalınmasıyla, ‘geliyorrrr,geliyorrr’ çığlıklarımızın, mahallenin yaşlı amca ve teyzelerini,ders çalışan ablalarını,ağabeylerini, ama en çok da zehirleneceğimizden korkan ebeveynlerimizi sövdürdüğümüz zamanlardı.

En ilginç alarmlı saatler – Derleme

Lorilleux | 04 April 2010 14:30

İnsanların bugünlerde en çok şikayet ettikleri konulardan biri çok stresli bir yaşam sürmeleri. Bu sorundan doğan bir diğer sorun ise sabah zamanında uyanamama sorunu. Bu sorunu gören üreticiler, birbirinden ilginç ürünler geliştirmişler. Ben de şimdi bugüne kadar zamazing.org’da yazılan en ilginç alarmlı saatleri beğeninize sunuyorum. Bu saatlerden bazıları siz gerekli talimatları yerine getirene kadar susmuyor, bazıları, doğanın güzelliklerini ayağınıza getiriyor, bazıları ise öyle sesler çıkartıyor ki uyanmaktan başka seçeneğiniz kalmıyor. Sonuçta hepsi işlevini yerine getiriyor…
İşte en ilginç 10 alarmlı saat:

1.Kırmızı tel mi, mavi tel mi?
Doğru kabloyu kesmeniz gerek; yoksa patlamaya hazırlanın.