2002 yılında çekilmiş Japon versiyonu da bulunan film, bu yıl karşımıza ABD yapımı olarak, bol efektli, yer yer irkilten öğelerle karşımıza çıkıyor. Başrol oyuncusu Jessice Alba rolünün hakkını vererek ilgiyi üzerine çekmeyi başarıyor.Kornea nakli sonunda ruhani görüntüleri görmeye başlayan Sydney, uzun bir süre etrafındaki kimseyi bu duruma inandıramaz. Daha önceden kör olmasına rağmen mutlu bir hayat süren Syd, tam yeni gözleriyle hayata tutunacakken, gün geçtikçe kabus dolu görüntülerle olayların korkunç ve karanlık geçmişine sürüklenir.O da bir müzisyendir, gören gözlerle asla eskisi gibi çalamayan bir kemancı. Bu kabus dolu görüntüler de sanatçıların yarattığı hayal ürünleri olarak düşünülür ve dikkate alınmaz. Ama arka planda uyuyan hatıralar vardır, hücresel hatıralar ve bu hatıralar rüyalarında durmadan huzursuzlanmaktadır.

Göz’ de de bilgi lanettir. Çünkü korneanın ilk taşıyıcısı, ölümü gördüğü için ona atfedilen cadılık ithamlarına dayanamayarak intihar etmiştir. Syd de nakilden sonra ölümle tanışır ama bu metafizik dünyanın ondan yapmasını istediği bir şey daha vardır… Syd bunu çözene dek, gördüğü şeyler yolunu, düşlerini kesmeye devam edecektir.