bildirgec.org

korku filmi hakkında tüm yazılar

Quarantine 2: Terminal

geberejackson | 10 March 2012 16:03

ABD yapımı bilim kurgu, korku filmi olan karantina, bu sefer 2. filmiyle karşımıza çıkıyor. Yönetmenliğini John Pogue’un üstlendiği film 2011 yılında gösterime girmişti. Film birinci filminden konu olarak ayrılmamış. Yine bahsedilen; virüs taşıyıcısı insanların, diğer insanları ısırıp onlara bulaştırmasıyla oluşturduğu hastalıktır. Uçakta virüs olduğu anlaşılınca insanlar karantinaya alınır ve macera başlar. Gerilim dolu saatler seyirciyi bekliyor.

Scream (Çığlık) 4 – 2011

hulya sr | 08 November 2010 09:47

Ve efsane geri dönüyor !“Sidney Prescott, Gale, Dewey” bu isimleri bir yerlerden hatırladınız mı?
Evet doğru bildiniz, 1990’ların efsane korku filmi Scream (Çığlık) serinin dördüncü filmi Scream 4 ile geri dönüyor.
Serinin üç filminin yönetmeni Wes Craven tarafından yönetilen Çığlık (Scream) 4’ün senaristi ise serinin ilk filminin yazarı Kevin Williamson. Oyuncu kadrosuna gelince serinin ilk üç filminde yer alan ana karakterler serinin dördüncü filminde de hiçbir değişiklik yapılmadan aynen korunmuş; Sidney Prescott’ı Neve Campbell, Acar muhabir Gale’i Courteney Cox, Dewey’i de David Arquette canlandırıyor.

“ New Decade, New Rules” sloganıyla gösterime girecek olan Scream 4 filminin ilk gösterim tarihi ise 15 Nisan 2011 olarak belirlenmiş.
Çığlık (Scream) 4’ün konusuna gelince; olayların üzerinden 10 yıl geçmiştir ve Sidney Prescott yavaş yavaş geçmişin etkisinden kurtulmaya başlamıştır.
Bu arada Sidney yaşadıklarını anlatan bir de kitap yazmıştır.
Yazdığı kitapla ilgili bazı problemlerle uğraşan Sidney’in tek isteği huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamaktır.

Küp’ün yönetmeni sunar: Splice

pillidarko | 08 June 2010 09:19

1997 yılında çektiği Küp (Cube) filmiyle “küçük mekanda büyük film” türünde çığır açan Vincenzo Natali geri dönüyor. Hem de büyük bütçeli bir korku filmiyle.
İnsan ve hayvan DNA’larını birleştirerek yeni bir tür yaratan bilim insanlarının Dren adını verdikleri bu yaratıkla yaşadıklarını konu edinen filmin, bilim ve etik üzerine çok da yeni bir laf etmese de görselliği ve hikaye kurgusuyla ilginç bir seyirlik olduğu söyleniyor. Özellikle efekt kullanımının filmde şov amaçlı olmaktan öte hikayeye hizmet ettiği yönünde övgüler almış. Filmin başrollerinde Adrien Brody ve Saray Polley yer alıyor.

Natali’nin Cube’den sonra çektiği casus filmi Cypher ve komedi türündeki Nothing pek ses getirmemişti. Splice’la geniş kitlelere kendini yeniden hatırlatan yönetmen şimdilerde J.G. Ballard’ın High Rise adlı romanını filmleştiriyor.

Cehenneme bir adım daha: ”The Descent: Part 2”

gorcun | 01 April 2010 09:46

The Descent: Part 2
The Descent: Part 2

İlk film ve İkinci film

2005 yılında çekilen İngiliz gerilim filmi ”The Descent”in (Cehenneme Bir Adım) gösterdiği başarıyla ikincisinin çekileceği biliniyordu. Nitekim öyle de oldu ve film 2009 yılında korku severlerin beğenisine sunuldu. İlk filmin senaryo yazarı ve yönetmeni olan Neil Marshall’ın adı bu sefer sadece yardımcı yapımcı olarak geçiyor. Yeni filmin yönetmeni ise aynı zamanda ilk yönetmenlik deneyimi olan Jon Harris.Senaryo yazarları da James Watkins, J. Blakeson ve James McCarthy olmuş. İlk filmi kısaca hatırlatmak gerekirse; 6 maceracı kadının bir mağaraya keşif amacıyla girmeleriyle başlayan filmde, kadınların mağarada mahsur kalmalarıyla başlayan gerilimli dakikalar ardından mağarada yaşayarak evrilmiş garip yaratıkların (crawlers) ortaya çıkmasıyla zirveye ulaşıyordu. İkinci filme, ekipten Sarah’ın mağaradan kanlar içinde kurtulduğunu öğrenerek başlıyoruz. Hastaneye kaldırılan kadın, travma etkisinde hiçbir şey hatırlamadığından olanlarla ilgili bilgi veremiyor.

The Descent: Part 2
The Descent: Part 2

Bu olayın 2 gün sonrasında arama kurtarma ekibi, Sarah’ı da yanlarına alarak diğer kadınları kurtarma amacıyla mağaraya iniş yapıyorlar. Bu sırada biz de ekiptekileri tanımaya başlıyoruz. Mağaraya girişten sonra etrafı gezmeye başlayan ekip, çok geçmeden bir kadının iç organları çıkarılmış cesedine rastlıyorlar. Mağarada ilerledikçe Sarah, orada olanları hatırlıyor ve bir hışımla ekiptekilere saldırarak mağaranın derinlerine kaçıyor. O andan itibaren ekip dağılmaya ve mağarada yaşananların sırları da ortaya çıkmaya başlıyor. Filmin oyuncu kadrosu Shauna Macdonald, Natalie Mendoza, Michael J. Reynolds, Jessika Williams, Douglas Hodge, Joshua Dallas, Anna Skellern, Gavan O’Herlihy ve Doug Ballard gibi çoğu tanınmamış isimlerden oluşuyor.

Solstice (2008) beni korkutamadın!

saltindagli | 14 January 2010 11:53

Fragmanı : http://video.google.com/videoplay?docid=-9075631531216610767

http://www.imdb.com/title/tt0473267
Oy ortalaması : 5.4/10
Oy veren kişi sayısı : 1,729

Ay dolunay şeklinde, yer ormanlık alan, 3 kız ve 2 erkek (sonradan 1 tane de kasabanın yerlisi katılıyor aralarına) ve yeni ölmüş yakın akraba.

İkiz kız kardeşler, ki ikisi de sanki aynı kişiye aşıkmış ve aralarında rekabet varmış havası veriliyor ilk başlarda, gün dönümünü kutlamak için toplanıp gizemli eski evlerine ormanın içine yolculuk yapıyorlar.
Gizemli bir kasaba yerlisi ile karşılaşıyorlar, adamın evinde avcılık yaptığı için hayvan postları olması çok doğal ancak adama seri katilmiş havası verilmeye çalışıyor filmde. Meğer ne kadar masum bir kişiymiş adamımız(!)

Her dakikası ölü bir kızdan bahsedilen filmde 1 sahnede hortlak görüntüsü ile 3-5 sn sizi etkilemeye çalışıyorlar.. Ancak benim gibi korku filmi seyretmeyen ve tırsan birini bile korkutamıyor film maalesef.

Korku Filmi Atölyesi

nazokiraze | 27 November 2009 11:32

MiM Sanat Merkezi bu yıl “Tan Tolga Demirci ile Korku Sineması Atölyesi” etkinliklerine on haftalık süreyle ev sahipliği yapacak. 21 Aralık 2009 Pazartesi gününden itibaren 19:30 ile 21:30 arası.

Tan Tolga Demirci tarafından düzenlenen bu organizasyon korku filmi meraklılarına, amatör yönetmen ve yapımcılara korku filmleri konusunda var olan tüm kavramların açıklanmasını hedefliyor: öğelerin kullanımı, çekim teknikleri, sırların açıklanması… merak edilen her soruya bu zaman diliminde cavap bulmak mümkün. Etkinliklerde film izleyeceklerini düşünenler yanılıyor; program ikişer saatlik dersler şeklinde planlanmış.

Geçmiş dönem Türk korku filmleri

nazokiraze | 14 November 2009 19:02

Drakula İstanbul’da pek çok festivalde oldukça ilgi görmüş bir filmdir. Azmi’nin Dracula’nın şatosuna gitmesiyle gelişen olayların konu edildiği filmde Dracula romanından pek çok farklı yönler var. Film sarmısak kokusundan bıkan ev ahalisinin eve bir daha sarmısak sokmama kararı ile bitiyor (Film Ali Rıza Seyfi’nin “Kazıklı Voyvoda” romanından uyarlandı). Dracula İstanbul’da filminde haç yoktur, onun yerine sarmısak kullanılır. Ayrıca müziğinin vampir filmlerine uymadığı da yapılan eleştiriler arasında yer alıyor. (Yönetmen:Mehmet Muhtar)

cehennemin kapıları ve iğnekafalı adam: hellraiser

nazokiraze | 15 October 2009 14:37

Hellraiser çocukluğumuzdan hatırladıgımız aklımızda iğneli adam olarak kalan dönemin en iyi korku filmlerinden biri. Yeniden izleyicilerle buluşacagı günü iple çekiyorum. (**)

Clive Barker’ın yönetmen ve senaristligini yaptığı ilk filmden sonra yedi tane daha çekildi. Bir kutu ve etrafında gelişen olayların anlatıldıgı filmin ilkinde pazarlık yaparak kutuyu alan ve bulmacayı çözen Frank adlı adamın hikayesi yer alıyor. Cenobite ismindeki cehennem bekçileri bu bulmaca kutusu tarafından dışarı çıkarılır ve bu korucular oraya tek başlarına dönemedigi için kutuyu açan da onlarla birlikte oraya dönmelidir. Pinhead ise Cenobit’lerin başıdır.

Hellbound adlı serinin ikinci bölümünde, birincisinde yaşadıklarından sonra akıl hastanesine yatırılan Kristy’i ile konu devam ediyor.

The Last House on the Left (2009)

turictanyel1 | 08 September 2009 12:04

Gerilim sinema türünde takdire şayan yönetmenler çok azdır. Özellikle filmi izlerken, gidişatı tam arzu ettiğiniz gibi yaratmamaları sinir bozucu olur. İşte yunanlı yönetmen Dennis Iliadis‘ın çektiği ikinci film olmasına rağmen’The house on the left‘ filmi tabuları yıkmış, iyilerin kaçmadığı kötülerin korkmaya başladığı, kovalandığı bir film olmuş. Moral bozuculuktan çok, film esnasında tezahurat yapmanızı bile sağlayabilecek, motive edebilecek hala gelmiş nadir flimlerden olmuş. Gerçekçiliği konusunda ise lafa gerek bile yok. Takenadlı filmi beğenenler, izlerken yaşadıkları hayranlığı bu filmde yaşayacaklar.