CERN labrotuvarlarını ve son zamanlardaki tek hedeflerini duymayan kalmamıştır heralde. Açılımı Conseil Europeen pour la Recherche Nucleaire olan avrupa nükleer araştırma merkezi, avusturya, belcika, bulgaristan, çek cumhuriyeti, danimarka, finlandiya, fransa, almanya, yunanistan, macaristan, italya, hollanda, norveç, polonya, portekiz, slovakya, ispanya, isveç, isviçre ve birleşik krallık olmak üzere 20 üye devletin katılımıyla oluşuyor. sadece teorik nükleer fizik üzerine degil, uygulamalı bilimler, muhendislik ve bilgisayar bilimleri üzerine de araştırmaların yapıldığı merkezde, dünyanın en büyük parçacık fiziği çalışması yapılmakta.

CERN’de bulunan geniş hadron çarpıştırıcısı isimli (long hadron collider-LHC), 27 km uzunlukta ki havasız ortam yaratan manyetik tüpte, protonlar 14 tera elektron volt’luk mertebelerde çarpıştırabilecek. Bu deneylerin amacı, olası neticeler ışığında Big Bang hakkında ispatlanmış veriler sağlamak.Buraya kadar ki hikaye biraz klişe. Benim dikkatimi çeken ise deneyler sonrası oluşacak veri yığını. Tabi ki insan gözüyle ölçülemeyecek ve değerlendirilemeyecek bu olası sonuçlar bilgisayar desteğini şart kılıyor. Dünya üzerindeki bu en büyük bilimsel alet, hizmete girdiği zaman yılda yaklaşık 15 petabaytlık (insanlığın her yıl ürettiği bilginin yüzde onu civarında) veri üretecek. 2008 yılı mayıs ayında çalışması beklenen cihaz, her yıl bir ay süresince gece-gündüz kesintisiz olarak saniyede 1GB veriyi bilimadamlarına ulaştıracak. 500 fiber optrik hattın taşıdığı veriler 200 ana bilgisayarda işlenecek, Bu 200 bilgisayarın ayrı ayrı oluşturduğu verilerr bir başka alanda 50 bilgisayar tarafından birleştirilecek ve merkezden 10 mil uazaktaki depolama birimine kaydedilecek. Kaydedici disklerin saihp olması gereken ön bellek miktarı ve kapasite hayal edilebilir gibi değil. Bu döngünün yaklaşık 10 yıl süreceği bekleniyor.Dan Brown’ın da Melekler ve Şeytanlar isimli kitabına konu olan CERN ve parçacık hızlandırıcısı kimilerine göre kıyamete sebep olabilecek tehlikeli bir çalışma, kimileri ise Tanrı’yı ispat etmeye çalıştıkları görüşünde. Gerçek olan ise insan aklının alamayacağı teknolojik gelişmelerin olduğu.