bildirgec.org

dan brown hakkında tüm yazılar

2009 Yılının En Çok Seyredilen Filmleri

majesty s infinity | 06 January 2010 09:44

2009 Yılının En Çok Seyredilen Filmleri 2009 yılında yerli ve yabancı bir çok film vizyona girdi. Kimisi gişede istediği hasılatı ve daha fazlasını yaparken, kimisi hayal kırıklığı yaşadı. İşte 2009 yılında Türkiye’de en çok seyredilen filmler;

1) Recep İvedik-2

Şahan Gökbakar‘ın Recep İvedik-2’si yoğun eleştirelere rağmen 4,333,116 seyirciyle yılın en çok seyredilen filmi oldu. Bir çok sinema eleştirmeni filmi kalite çıtasının çok çok altında olduğu için eleştirmişti. Buna rağmen film 33,493,187 lira hasılat yaptı.

Brown’un yeni kitabı “The Lost Symbol” sinemaya uyarlanıyor

queennothing | 12 October 2009 16:19

Geçtiğimiz günlerde orjinal dilinde (İngilizce) ülkemizde de satışa sunulan Dan Brown‘ın yeni romanı “The Lost Symbol“, sinema filmi oluyor.
Dünyanın en başarılı bilim/kurgu romanı yazarlarından Dan Brown‘un romanlarından “Da Vinci Code“, 2006 senesinde “Da Vinci Code” (Da Vinci Şifresi) adıyla beyazperdeye uyarlanmıştı. Ardından, Brown’un 2000 senesinde piyasaya çıkan “Angels & Demons” adlı romanı, 2009 senesi içinde “Angels & Demons” (Melekler ve Şeytanlar) adıyla sinemaya uyarlandı. Büyük ilgi gören romanlari beyazperdede de yoğun ilgiyle karşılandı. Her iki filmde de ‘Robert Langdon’ karakterini canlandıran Tom Hanks, bir romanın sinemaya uyarlanmasının zorluklarına karşın, ‘Robert Langdon’ karakteriyle bütünlemiş, filmlerin başarısını katlamıştı.

Brown’ın 2009, Ekim ayında piyasaya çıkan romanı (Kasım ayında Türkçe çevirisi piyasaya çıkacak) “The Lost Symbol“ün sinema uyarlaması 2012 sonunda gösterime gireceği duyuruldu. ‘Robert Langdon’ karakteri için yine Hanks ile anlaşma sağlanırken, filmin yönetmeni hakkında henüz bilgi verilmedi.

Vatikan’daki Laikler: Opus Dei

nacak | 08 June 2009 15:55

Katolik kilisesi içinde gizemli bir güç .Vatikan’da etkili LAİK kurum .Opus Dei’nin her yerde rastlayabileceğiniz (nette) genel tanımı bu . Nasıl bir laiklik anlayışıysa artık .

Da Vinci Şifresinde geçen bu gizemli tarikat çok tartışılan ve merak edilen bir tarikat .Dünyada 45 milyon satan Da Vinci şifresi dikkatleri bir anda Opus Dei’ye çekmişti. Dan Brown Opus Dei için Vatikan Piskopoluğu demişti. Radikal bir Katolik mezhebi olduğunu söylemişti.

Jose Maria Escriva de Balaguery Albas isimli en az tarikat kadar karmaşık ismi olan bir papaz tarafından kurulmuş . 1928 ‘de Madrid ‘de .Papazın amacı din adamlarını bir araya toplamak değil Papa’ya Vatikan dışında destek olacak elit bir grup oluşturmaktı.

Opus Dei’nin Latince anlamı ‘Tanrının işi ‘ . Tanrıya ulaşmak için ille de papaz veya rahip olmak gerekmiyor opus dei felsefesine göre . Ne işle uğraşırsanız uğraşın yaptığınız işe Hristiyanlık ruhunu getirebilirseniz o zaman Tanrı’ya ulaşırsınız . Tarikat üyeleri Tanrı’nın çağrısına uyan ve aynı vücudun parçası olan insanlardır . Opus Dei hristiyan olmayan insanları bile tarikata üye yapmak için Katolik kilisesinden izin almıştı.Bu bir ilktir. Katolikler sıkı kurallara bağlıdırlar . Opus Dei’ye burada bir ayrıcalık tanındığı görülüyor .Papaz Jose Maria’yı sadece bu sebebe dayanarak sapık olarak itham edenler bile oldu Katolikler arasında . Yani tarikata hristiyan olmayan üye alınması nedeniyle .

Melekler ve Şeytanlar fragmanı yayınlandı

JaAaa | 09 November 2008 11:46

Başrollerini Naomi Watts, Ewan McGregor, Tom Hanks, Stellan Skarsgård, Ayelet Zurer ve David Pasquesi paylaşan 15 Mayıs 2009’da gösterime girecek olan Melekler ve Şeytanlar filminin fragmanı yayınlandı.Fragmanı buradan izleyebilir,film hakkında bilgiye şuradan ve buradan ulaşabilirsiniz..

Melekler ve Şeytanlar

sirxaester | 07 August 2008 15:26

Melekler ve Şeytanlar Kitabı

Film, ülkemizde de “The Da Vinci Code (Da Vinci Şifresi)” ile ün kazanan Dan Brown‘un kaleminden çıkmış, Vatikan Şehri’nde geçen, kalınlığıyla ters orantılı bir hızla okunacak kadar sürükleyici “Angels and Demons” (Melekler ve Şeytanlar)’ın beyazperdeye aktarılmış hali. Kitaplarında sürekli Anti-Hrisyanlık konularını işleyen Brown, çoğu okuyucu tarafından Yahudi sanıldı. Fakat Brown, dinine bağlı bir Hristiyan olduğunu vurguladı.

Melekler ve Şeytanlar 2009’da gösterime girecek. Başrolünü “Robert Langdon” rolüyle Tom Hanks ve “Victoria” rolüyle Gisele Bündchen paylaşıyorlar. Ancak kadronun çekimlerini yavaşlatacak pürüzler Vatikan Yönetimi’nden çıkmaya başladı bile. Santa Maria del Popolo ve Santa Maria Della Vittoria Kiliseleri’ndeki iç çekimler yapma isteği reddedildi. Bunun üzerine filmin yönetmeni Ron Howard dış çekimler bittikten sonra iç çekimler için Caserta’ya hareket edecek. Kraliyet Sarayı’nı 3 günlüğüne kiralayan Howard iç mekan çekimlerini burada tamamlamaya çalışacak. Vatikan, “Da Vinci Şifresi”ni de çok eleştirmişti. Umarım Ron Howard kitabın hakkını verebilir. Zira, Da Vinci Şifresi filminin çok yavan kaçtığını söyleyebilirim.

Merakla beklenen büyük deneyde bir türk! (Bing-Bang)

cavo | 18 June 2008 15:27

Evrenin oluşumuna neden olduğu bilinen ‘Big Bang’ yaratma testinde avrupa bilimadamları arasında bir türk var.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Fizik bölümü mezunu olan ve yüksek lisans yapan Sezen Sekmen, İsviçre‘nin Cenevre şehrinde Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN), ‘Big Bang’ ismiyle bilinen Büyük Patlama’nın arkasından oluşan enerji yoğunluğunu yeniden canlandırmak amacıyla bilim adamları ile birlikte çalışıyor.

Kaybolan harf

MerakliKedi | 28 April 2008 14:10

Matematiği hobi olarak benimsemiş bir kitap kurdunun okumalarında çok geniş bir spektrum oluyor. Romanlar, düşünsel konular, makaleler derken bazen pat diye o kitaplığa ve beyne matematik içerikli kitaplar düşüveriyor. Bu kitabı alırken aslında ilgimi çekmesinin böyle bir nedeni olabileceğini de düşünmemiştim…
Alfabenin en çok kullanılan harflerinden biri kayboluverirse, bu kayboluşu aşabilir misiniz? Fransızcada en çok kullanılan seslilerden olan “e” kayboluverince George Perec de içinde hiç “e” geçmeyen bir roman yazmayı düşünmüş. Olay tamamen matematik aslında; aynı şeyi ifade eden ve içinde e olmayan kelimeler cümleler kurmak… Ve anlam bütünlüğünü bozmamak… Bunu yazmak tek başına büyük bir olayken, Cemal Yardımcı aynı düşünceden yola çıkarak Türkçeye çevirmiş… Adeta mucize…
Bu kadar şekil odaklı olunca insan ister istemez içerikten şüphe ediyor. Ama kurgu ve anlatı açısından en az Dan Brown kadar başarılı (Dan Brown’u başarılı bulduğumdan değil, isminin çok kişi için birşey ifade edebilecek popülerlikte olmasından ve tarz benzerliğinden onu örnek veriyorum). Ve bütün bunlar 1969’da yaşanıyor…. Bu arada bir ironiye dikkat, yazarın kendi adındaki en fazla sesli harf e. Yani aslında yazar kendi kayboluşunu anlatıyor.
İyi de matematikle alakası ne diyeceksiniz. Perec, edebiyatta matematik oyunlarını kullanan bir yazar… Ve kim bilir belki de bana enteresan gelme nedeni de o…

Teknolojinin ışığında Tanrı’yı aramak

yenibirnickistiyorum | 23 July 2007 09:03

CERN labrotuvarlarını ve son zamanlardaki tek hedeflerini duymayan kalmamıştır heralde. Açılımı Conseil Europeen pour la Recherche Nucleaire olan avrupa nükleer araştırma merkezi, avusturya, belcika, bulgaristan, çek cumhuriyeti, danimarka, finlandiya, fransa, almanya, yunanistan, macaristan, italya, hollanda, norveç, polonya, portekiz, slovakya, ispanya, isveç, isviçre ve birleşik krallık olmak üzere 20 üye devletin katılımıyla oluşuyor. sadece teorik nükleer fizik üzerine degil, uygulamalı bilimler, muhendislik ve bilgisayar bilimleri üzerine de araştırmaların yapıldığı merkezde, dünyanın en büyük parçacık fiziği çalışması yapılmakta.

CERN’de bulunan geniş hadron çarpıştırıcısı isimli (long hadron collider-LHC), 27 km uzunlukta ki havasız ortam yaratan manyetik tüpte, protonlar 14 tera elektron volt’luk mertebelerde çarpıştırabilecek. Bu deneylerin amacı, olası neticeler ışığında Big Bang hakkında ispatlanmış veriler sağlamak.