Taş devri insanları avcı-toplayıcı (hunter-gatherer) idi. Zamanla tarım keşfedildi ve bazı gıdalar üretilebildiği için diğerlerinden daha çok tüketilmeye başlandı. Böylece çeşitlilik azaldı ve insan beslenmesinin dengesi bozulmaya başladı. Zaman geçtikçe sanayi devrimi ile bu bozukluk iyice arttı. Günümüzde ise fast food ile tam bir travmaya dönüştü.Tarım ve beslenmedeki diğer değişiklikler insanlığın tüm tarihini göz önüne aldığımızda çok kısa sürede olup biten olaylar. İnsan bedeni ise bu bakımdan evrimini o kadar çabuk yapamadı. Bir çok uzmana göre.Bazılarına göre mağara adamı bizim tükettiğimizin beş katı kadar kalori tüketirmiş günlük olarak, bu bizler için olanaksız. Hatta düşük kalori ve düşük metabolizma hıznın ünsan ömrünü uzattığını iddia edenler de çok.Beslenmeciler birçok hastalığın beslenme bozukluğundan kaynaklandığını iddia ediyor, beslenme düzenimizdeki bedenlerimizin uyum sağlayamadığı ani değişiklik bir çok hastalığa yol açmış iddiasındalar.Bunun çözümü ise paleontolojik çağdaki atalarımızın nasıl beslendiğini öğrenip, uygulamak. Derli toplu ve bir çok kaynağa ulaşmamızı sağlayabilecek bir yer burası.burda ise bilgilendirici bir yazı var.Mağara adamının mutfağı insan tavşanı avla ve çiğ çiğ ye gibi şeyler bekliyor ama hayvanların yağ oranlarından sözeden bir yazı.Burada da bu beslenme biçiminin çiğ uygulaması ile ilgili bilgiler mevcut.Yaba daba dooooo.
yorumlar
Aşırı dozda nostaljik takılmış abiler, mağara adamı diyeti biraz abartı olmuş sanki..
biz sürüngen beynimizi mağrada/kıtlıkta olmadığımıza ikna etmeye çalışalım, asypmtot hala mağradasınız, yaba daba dooo desin. 🙂
@redogreinsanlık tarihinin ve evriminin tamamı düşünüldüğünde çok da aşırı dozda nostaljik sayılmaz, en büyük değişiklikler son iki yüz yılda oldu halbuki insanlar binlerce yıldır yeryüzünde yaşıyor.@hafif uykubeyinlerimiz ve bedenlerimiz asenkrone evrilmiş, bedenlerimiz yabadabadoo diyor ama beyinlerimiz marsta su arıyor. bence marsta su bulsak bile yabadabadoo demedikten sonra tadı çıkmaz:)
yorum eklicem de bu “ey quex!” olmamış.Değiştirelim mi onu?Yazım ı editledim.Yazınızı editleyin derken bunu kastediyordunuz sanirim.Yoksa böyle bir ortamda mesajimi değiştirmem istenmemiş olsa gerek 😮
beslenme olgusu bence insan psikolojısını bıle etkıleyen bır ıhtıyaçtır.günümüzde artık birçok gıda mühendisi ve psıkoloji oteritesinin ortak buluştukları noktalardan bır tanesi vejeteryan beslenen insanların etçil beslenenlere göre daha sakin yapıda insanlar olduklarıdır.kaldı ki benımde katıldığım bu beslenme durumu aynı zamanda vegan beslenme durumunu da içeriyor.ama bilim adamlarının unuttuğu bir durum var yada ben hiç okumadım.insan oğluda iç güdüsel olarak hayvanlar gibi hala beslenmek için avlanma içgüdüsüne sahip .kaldı kı restoranlarda tabaklar içerisinde sunulan az pişmiş bifteğin yada et parçasının bir çok insanda avlanma isteği uyandırdığını okumuştum.ben yazıyı beğendim.benim anlatmak istediğim kulvarda olmasa bile.eğer 21.yy da bile değişen tüm beslenme alışkanlıklarımıza rağmen hala avlanma içgüdüsü taşıyor isek işte o zaman bu yazıda şöyle biter yabadabadoo…….
Vejeteryan beslenenler mi sakin oluyor yoksa sakinler mi vejeteryan oluyor?
Taş devri insanı, evrim, homo bilmemneus…Gıcıklık olacak, farkındayım ama söylemek zorundayım.Bunların hepsi “iddia sahiplerinin kişisel fikirleri”.Bunlarla ilgili somut bilimsel delil yok.Bilim işlerledikçe, yeni keşifler yapıldıkça böyle safsataların ne derece gülünç olduğu ortaya çıkıyor.Daha da kötüsü, hiçbir bilimsel delil yokken, bunların bilimsel gerçekmiş gibi kabul edilmesi, ve hatta bunların aksini iddia edenlerin tu kaka edilmesi…Bakınız Galileo_Galilei
Linnux gıcıksın. Gidip yeme içme konusunu da burda din tartışmasına çevirme çabanı kutluyorum.
@miyazakiavlanmak doğamızın bi parçası.evlerde av köpeği beslemenin nasıl bir gerekçesi olabilir ki?@linnuxkişisel fikirler olmakla birlikte özellikle iskelet kalıntıları üzerinde yapılan araştırmalar var. ayrıca biyolojik akrabalarımızın durumları da kısmen aydınlatıcı olabiliyor.
evrimin olmadığını nasıl iddia ediyorsunuz asıl ben onu anlamıyorum.. bir sana bak, bir de bana.. evrimin en büyük kanıtıyız, sen ve ben..
@çekirgegerçek niyetimi itiraf gereken bişi söylemişsin. maymun olup ağaçlarda gezmek istiyorum ben:)
Zaten döneceğiz taş devrine… Savaşlar, hastalıklar, doğanın kendini yenileme isteği felan derken elimizde hiçbirsey kalmayacak, bizde 10000 sene oncesi gibi elimizde taştan bıcaklar, tahtadan oklar yaylarla çıkıcaz ava.
@Effe o günleri sabırsızlıkla bekliyorum…Yaşasın Doğal Seleksiyon!
Kanıt olarak ileri sürülen birçok sözde arageçiş formunun birer sahtekarlık olduğu anlaşıldı.İçinizden biri de diyemiyor ki,”Lan, bilimsel bir tezde neden sahtekarlık yapılır?”Ama bilimsellikten uzak bilim dostluğu böyle olur işte…Biraz gülüp eğlenmek içinburaya veburayabiraz da öğrenmek içinburaya veburaya bakalım.Tabii bilimsellikten bahsedip kendilerine ait dogmalardan kopamayanlar için birşey değişmez.
verdiğin adreslerin hepsi Adnan Hoca olarak bilinen zaatın desteklediği siteler olup maalesef seni bilimsel olarak destekleyemeyecek sitelerdir..
linnuxSeni de buraya ve buraya davet ediyorum.Bakalım sen dogmalardan ne kadar kurtulabileceksin..
Evet, baktık. Harun Yahya ile akıllı tasarım akımı arasındaki benzerlik ve Harun Yahya sitelerindeki alıntı ve kaynak hataları incelenmiş.
Burada çuvallamışım, akıllı tasarımla ilgili olarakşunuve şunuyayınlamışlar.
Diyelim ki, insanın üremesi hakkında bilgi edinmek istiyorsunuz.Mevcut teknolojik imkanlarla deney-gözlem-ölçüm-inceleme miyaparsınız, yoksa bir tez mi atarsınız ortaya?Ya gökyüzünde, henüz görülemeyen-ulaşılamayan noktalarda gezegen olup olmadığını?Ya da bir yaprağın üzerindeki tüycüklerle ilgili…Evrim teorisi, tuhaf bir şekilde ortaya atılıyor, sonra da ispatlanmaya çalışılıyor.Linkleri verilen siteleri hazırlayan arkadaş,onca okuyan birine göre oldukça önemli hatalar yapmış bu arada.
Oldukça önemli hata? Neymiş bu hatalar?Ozaman sen de bir site açıp onların yanlışlarını incele bakalım seni görelim.Harun Yahyanın kullandığı kaynakları tamamiyle kendi lehine çarpıtması da hata değil, sahtekarlıktır farkındasın umarım…
Yahu Harun Yahya bildiğiniz Adnan Hoca, adamın ismi yalan, hangi söylediğine inanılır?Adamın tarikat evlerinde bi gecelik nikah ayağına toplu seks yapan insanlar çıktı, bu konularda ceza almaktan deli raporu ile kurtuldu. Evet durmuş bir saat bile günde 2 defa doğru saati gösterir, ama yapmayın etmeyin, bu adamın lafı ile hangi kuyuya inilir?
Darwin inde önceleri bir din adamı olduğu aklıma geliyor,taki Galapagos adalarına keşfe çıkan bir gemide kilise tarafından görevlendirilene dek .bu arkadaşların gidişatının nereye olduğunu kestiremiyorum.Bilim hiçbir zaman önyargılı olmaz-olamaz zaten.olsaydı bugun bu noktada olmazdık.önyargılar ve safsatalarla hiçbir yere varamayız. doğru kelime bu aramak,sormak soruşturmak ve bunu doğru kaynaklardan yapmaktır. Adnan hoca sitelerinden değil tabii…
aintstein kim ya atomu mu parcalamış yürü beaa!
bilimin önyargısız olduğu yalnızca boş bir inanıştır malesef. standart bilim inanışı dışında doktora yapmayı deneyin acaba herhangi bir erde başarılabilir mi?
bu kadar sinir bozucu neler yazdım anlamadım ama ne standart bilim inanışı içindeyim ne de bir şeyi düşünmeden yazıp safsata yapıyorum.
bilimin önyargısızlığı da boş bir inanıştır kısmı ilgınç geldı yalnız
bilim denen şey parayla yapılıyor malesef. ve hani araştırma için ne kadar para harcanacak bunu belirleyen bi takım kişiler var. bu kişilerin para aktardıkları konular ise yakın gelecekte maddi geri dönüşü olan konular. bu yüzden de araştırma konularının modaları olur. 2 yıl önce popüler olan konu birdenbire gözden düşer yeni bir konu popülerleşir. bilimdeki gelişmelerden etkilenen pazarların sahipleri de bilimin gelişmesine etki eder. örneğin ingilizler kahve’nin zararları ve çayın yararları ile ilgili biçok araştırma yaparlar. bilim araştırma ve gerçeği bulmak için yapılamıyor malesef.