Dün tarafsız hakim postuna bürünenler, bugün o yargıladıkları isimler adına Ergenekon Terör Örgütü avukatı olabildiler hiç yüksünmeden, çekinmeden. Bakalım bugün tarafsız hakim, başsavcı, hukukçu kılığına bürünenler yarınki çetelerin varolabilme mücadelesini kazanabilecekler mi Susurluk’taki gibi? Şayet başarırlarsa, bunlar da -bugün avukat olarak savundukları kişileri dün yargıç rolü oynayarak yargılama numarası yapanlar- gibi avukatlık yapacaklarına şüphe yok.Ama şu da bir gerçek ki, bu seferki Terör ve infaz çetesi üyeleri ve onlara hukuk, finans ve lojistik destek verenler, dünküler gibi şanslı olamayacak gibi görünüyorlar. Bu topraklarda muhakkak yarının çetecileri türeyecektir. Ama yüzyılların kan ve irin kanallarını dolduran bu pislikler temizlendikten sonra, bunlar gibi irin yuvaları kolay kolay türeme şansı bulamayacak.
Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Paşa,Son gelişmeler üzerine “Haber kirletmesi” demiş…Şimdiye kadar soğukkanlılığını bozmamaya özel itina gösteren eski Genelkurmay başkanlarından Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı da, birilerinin “Kanada’daki adamları Tuncay Güney’in” hezeyanları karşısında bu meczubun, kendisinin “Ergenekon”un “çekirdek kadrosunun” 1 numarası olduğu “hezeyanı karşısında patlamış: “Hayatımda böyle kepazelik, hokkabazlık görmedim” diyor! “Haber kirliliği” ne kelime; “O birilerinin birebirlerini buldukları “haber lağımı”, kazdıkça dışkılar çıkıyor, etrafa yayılıyor.“Kepazelik, hokkabazlık” ne kelime, “düzenbazlık, ahlaksızlık”.Bunlar o hale geldi ki, her yönden estirilen “yalan rüzgârları” karşısında, “ok meydanında, buhurdan gibi kaldığımı hissettim ve bu rezaletin ayrıntılarıyla uğraşmaktan, gafil ve hainlere cevap yetiştirmekten Ergenekon davası “kapsamının” ayrıntılarıyla uğraşmaktan usandım! Ama rezaletler hokkabazlıklar, ahlaksızlıklar, düzenbazlıklar, hem de yüksek seviyelerde devam ettikçe, aksi sabit olana kadar masum sayılmaları gereken insanların haksızca teşhir edilmeleri karşısında duramıyorum. Gerçekler inşallah bir gün ortaya çıksa bile, korkarım bu “lağım” kolay temizlenemeyecek ve ülkenin havasını uzun yıllar kokutacak. Asıl “derin”tehlike de bu !Bu şeytani ayrıntılarla uğraşırken, “cambazlara-kazılarabaktırılırken”, asıl büyük tablo konusundaki şüpheler, şüpheden ötegerçekler gözden kaçırılıyor ! Sonuncusundan başlayalım: “Psikopat-sosyopat olduğu Fikri Sağlar tarafından bile fark edilen” Tuncay Güney’in 2001’de Emniyet’te yapılan sorgulanmasının videosu, neden ancak 8 yıl sonra “servis” edildi ve o zaman yaptığı dehşetengiz ifşaatın hukuki ve adli gerekleri yapılmadı ?Güney’in şimdi, güya işkence altında yapılan sorgulamada (adamın işkence, baskı görmüş hali var mı ? ) ve TRT’de yarı açık programda “Sayın” Güney’in Kanada’dan söyledikleri arasındaki çelişkiler! Ve asıl devlet televizyonu TRT, şimdiye kadar Ergenekon ve mağdurları konusunda, ihtiyatlı davranmışken, neden, birden Kanada’ya kadar ekip gönderip bu adamı saatlerce konuşturmaya gerek görmüştür! Habercilik adına mı? Hadi canım sen de !..Akla gelen birçok şüphe var.Zaman gazetesi, Ergenekon davasına her gün, birinci sayfadamanşetten, çarşaf çarşaf, haberler -içerden bilgiler yayımlayacak kadar önem verir ? Birden aklıma geldi; Atatürk ve milliyetçilik karşıtı oldukları yazdıklarından belli öğretim üyeleri, İçişleri Bakanlığı’na ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullarda ders verirler? Ve bunların “yetiştirdikleri” elemanlar, benim her zaman sevdiğim, korumaya çalıştığım polisler mi? Kazdıkça, derinlere iniyoruz!En büyük tehlike …Zehirli bitkiler bürümüş, “büyük ormanı” göremiyoruz. Asıl“büyük tehlikenin” ipucunu, şifresini Mahmut Övür denen şahıs açıkça yazdı: “On birinci Ergenekon operasyonu emekli askerlere karşı olacak. Bu operasyon geçmişte Genelkurmay Başkanı olmuş bir ismi de kapsayacak. Ergenekon süreci dalga dalga sürecek ve Türkiye’yi değiştirecek. Ne var ki; TC, ordu tasfiye edilmedikçe çökertilemez, değiştirilemez; asıl son hedef TSK !Yabancı gözler bunu bizden daha iyi takdir ediyor ve durumun hiç iyi olmadığını, hatta bir iç savaş tehlikesi olduğunu yazıyorlar! Baykal’ın dediği gibi, “Bu gidiş iyi değil”! Bu durumda Türkiye’yi böyle “kontaklar” yapılırken yakılmaktan kurtaracak son sigorta TSK! Belki, şimdiye dek içine sızamadıkları tek kurum! Bu sigortayı da, şimdi türlü yollardan çeşitli vurgunculuk ve iddialarla, gevşetmeye çalışıyorlar !Açıkça söylemeliyim:Genelkurmay’ın kendi hakkında yapılan bu iddialar ve fesatspekülasyonlarına karşı herhalde, hukuka bağlılığından dolayı, ihtiyatlı ve temkinli davranması -suskunluğu- hem düşmanlarına cüret veriyor, hem de halkın TSK’ya saygı ve güvenine halel getiriyor, şüphelere yol açıyor! TSK, bu güveni, saygınlığı kolay kazanmadı, her şeye rağmen, şimdiye kadar kaybetmedi. Ama artık, bu safhada, ordunuza güven zaafa uğrarsa, bunun telafisi güç olur! Ne yapılması gerekir ? Muhtıra mı ? Müdahale mi ? Darbe mi ? Kesinlikle hayır ! Eşkıyadan daha güçlü olmak yeter! Özellikle bu güç haklılığa, milletın haklarına dayanıyorsa !Ve gücünü Atatürk’ten alıyorsa !Altemur KILIÇ
Savaş MühendisliğiBülent EsinoğluErgenekon Tertibi’ne mühendis gözü ile baktığımızda, arkasında çok iyi planlanmış savaş mühendisliği çalışması olduğunu görürüz.Daha önce uygulanmış, hataları asgariye indirilmiş bir modeldir. Bilimin uygulamaya dönüştürülmesi mühendislerin işidir. Onlarda ellerinde ki verilerden hareketle çözümlemeler yapar.Önce Projenin adını koyalım; Ergenekon Tertibi.Veriler nedir?Türk halkının Amerika ve İsrail politikalarına karşı nefretleri yüzde yüz olmuş.Amerika Irak’ın kuzeyinde kurulmuş kukla devleti Türkiye’ye karşı dayatıyor. Gerçek deyişle, tehdit ediyor.Siyasi iktidar Amerika’ya teslim olmuş, gizli anlaşmalar imzalamış, ABD’nin talimatlarını yerine getirmek ile meşguldür.Amerika’nın ilk hedefini kaos olduğu anlaşılmaktadır.Projenin uygulanması;İddianame önce iki ayrı sürece ayrılmış ve savaş mühendisliği tüm incelikleri uygulanmıştır.Tutuklamalar da parçalara ayrılmış, zamanlamalar yapılarak savaş mühendisliği yerine getirilmiştir.Son veya yeni bir operasyon ile Türk Halkına “psikolojik şok” uygulanmıştır. Kazılar artçı şoklar olarak devam etmektedir.Tutuklananlar arasında hiç PKK’lı, hiç Fethullahçı, hiç Ermenici yoktur.Projenin asıl amacı; kaos, yaratılan kaosta Ordunun komuta kademesini teslim almaktır. Komuta kademesini teslim almak, ya da darbeye zorlamaktır.Uluslar arası tekellerin de talebi, kökten kararlar uygulayacak buhranı aşacak bir yönetimdir. Çünkü demokrasi ortamında kökten kararlar elde edilemez. Çıkacak halk muhalefetini bastırmak ve zararların bedelini halka ödettirmek gerekmektedir.Yani Batı merkezli sahte özgürlükler meselesine kendilerince son verilmesi gerekmektedir.Dikkati dağılmış, endişeli Türkiye’de Türk Halkı adım adım asli doğasından uzaklaştırılarak proje sürdürülmektedir.Projenin gereği olarak, işbirlikçilerin ihanet kapasiteleri yükseltilmiştir.Goebel’in propaganda makinesi gibi, gerici ve irticai yayın organları CIA Projesine tam destek vermektedirler.Çözüm ve yapılacak iş; Mustafa Kemal Devrimlerine sımsıkı sarılmak, Türk Halkına reva görülen bu saldırıyı savuşturmaktır.Ordunun görevi ise; tertibi açığa vurmaktır.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Dün tarafsız hakim postuna bürünenler, bugün o yargıladıkları isimler adına Ergenekon Terör Örgütü avukatı olabildiler hiç yüksünmeden, çekinmeden. Bakalım bugün tarafsız hakim, başsavcı, hukukçu kılığına bürünenler yarınki çetelerin varolabilme mücadelesini kazanabilecekler mi Susurluk’taki gibi? Şayet başarırlarsa, bunlar da -bugün avukat olarak savundukları kişileri dün yargıç rolü oynayarak yargılama numarası yapanlar- gibi avukatlık yapacaklarına şüphe yok.Ama şu da bir gerçek ki, bu seferki Terör ve infaz çetesi üyeleri ve onlara hukuk, finans ve lojistik destek verenler, dünküler gibi şanslı olamayacak gibi görünüyorlar. Bu topraklarda muhakkak yarının çetecileri türeyecektir. Ama yüzyılların kan ve irin kanallarını dolduran bu pislikler temizlendikten sonra, bunlar gibi irin yuvaları kolay kolay türeme şansı bulamayacak.
hsyk nın başında bakan ve müsteşarı olduktan sonra hükümet kim olursa olsun yargıda özellikle savcılar üzerindeki baskı eksik olmaz.
Bir başka örnek Şemdinli. İlçedeki bir kitabevine el bombası atıldı. Kaçmaya çalışan iki astsubay ve bir PKK itirafçısı halk tarafından yakalandı. Dönemin Genelkurmay Başkanı, sanık astsubay için ‘tanırım, iyi çocuktur’ ifadesini kullandı.Haberleri bir az adam gibi takip etseniz iyi olur. Kaçmaya çalışan Astsubay yanına HAMİLE EŞİNİMİ GÖTÜRÜR. Astsubayın eşide oradaydı ve üstelik hamile.