Neden butun ıslerımızı son gune bırakırız.? Neden?
Telefon,Elektrık,Kredı kartı,bag_kur,ssk,vergi… vs borclarımızı neden son gununde oderız?neden butun ıslerımızı son dakıkada hallederız.neden acaba?
Butun islermizi son odeme gunune bırakmamız sızce nasıl bır ozellıgımızı ortaya koyuyor?
Peki Avrupa Birligi ve Kıbrıs konusundada mı son gunu beklıyoruz…?
yorumlar
walla borç hususunu bilemiyeceğim. ama ben de son gün ödüyorum ama birisi bana bir hak verirse ben de onu sonuna kadar kullanırım ya da kullanmaya çalışırım.
bu kıbrıs ve ab konusuna gelince, bir iki şey söylemek istiyorum. insanları bu konuda bir güzel uyuttular. bu belki dış politikamızın geleneksel tavrı ama hatırlayın solana ile cem’in kucaklaşmasını, ecevit’in de olduğu aile fotoğrafını…vs. ab bizi aday olarak açıkladğında koyduğu şartlardı bunlar 2003’e kadar kıbırs, 2004’e kadar ege’de 12 mil sorununu çöz. biz ne yaptık daha doğrusu herkesin mavi gözlerine hasta olup süper dış işleri bakanı dediği ismail cem ne yaptı. hiç bir bok yapmadı çok afedersiniz. entellüktüel tavrını ve avrupai görünümü ile poz attı. kuzey ırak’lı kürt’lerle sürüdürülen ankara süreci, new york’a taşındığında ne oldu? hiç bir şey. yapılan görüşmelere türk heyeti girmedi giremedi bile. ismail cem ne yaptı. gazetelere yazı yazıp, çalışma odasındaki muhabbet kuşunu gösterdi. bu arada biz de tabi can derdine düştük. deprem, ekonomik kriz…vs zaten uyutmak için neden arayan politikacıların ve dahi dışpolitikacıların işine geldi. sanki bunlar hiç olmamış havasıyla bu noktaya kadar geldik. şimdi insanların önüne bir tepsi ile ab sunuluyor. işte çözüm burada deniyor. “bunlar bize bakın ne diyorlar” havası içerisinde bu sefer berlusconi ile tayyip sarılıyorlar. yani bu geldiğimzi nokta şu gün oluşmuş bir durum değil. ta 3 sene hatta 5 sene (1997 luxemburg zirvesi) öncesinden biliniyordu. ne yapıldı? sorun nadasa bırakıldı ki daha verimli bir iç politika malzemesi olsun. 2004’te de 12 mil sorunu önümüze koyulacak, gelecek sene bu zamanlarda. o daha da kritik mesela, kıbrıs’ta uzlaşma mümkün ezelden beri(bence). türkiye ege’de kara sularının 12 mile çıkarılmasını casus belli (savaş nedeni-tamam artistlik yaptım kızmayın) olarak kabul edeceğini açıklamıştı daha önce. yani o daha kritik bir sorun.
velhasılkelam, iyi yönetilmiyoruz ama çok iyi “idare” ediliyoruz.
örneğin bankanıza otomatik ödeme talimatı verdiğinizde de banka ödemeyi son ödeme tarihinde yapıyor. Ama veznelerde niçin kuyruklar oluşuyor derseniz yanıtım çok afedersiniz hıyarlığımızdan derim ve yazı sahibine hak veririm.
ahkamını da köşe yazısı yapalım…
gibi bir numara altinda toplansa hersey. telefon faturan, elektrik faturan, maasin, banka hesaplarin bu numaranin alt klasorleri olsa, bir miktar duzene girer gibime geliyor bu tarz isler.
Ama insanoglu izinin surulmesinden rahatsiz oldugu icin istemez bunu. oysaki geleneksel isim soyad altinda toplanir bu bilgiler ve gene izi rahatlikla surulur.
Numaranin kanimca tek dezavantaji hangi hesaba hangi numaradan ne kadar para aktarildiginin aciga cikmasi bununda yolsuzluklari ortaya cikartmasi. Oysa isim altinda hersey birbirinden bagimsiz. Aslolan yolsuzluguda numaranin hayata gecmesine karar verecek olanlarin yapmasi, yoksa beni izleseler ne olacak izlemeseler ne olacak. gene parayi nereye harciyacagima ben karar verecem.
borc alirda imf tarzi bir kurulusun hayatima, harcamalarima karismalarina izin verirsem rahatsiz eder.Borc almayacak kadar kafam calisiyorsa oyle bir sorunda olmaz.
ilk etapta bunlari dusundum bilmiyorum ne kadar gercekci
Gazetede okumuştum, insanın böyle işleri son güne bırakmasının sebebi psikolojikmiş. Sevilmeyen işler ucunda ne olduğu düşünülmeden yapılabilecek en son gün yapılırmış. Ucunda saatlerce kuyruk beklemek olduğu bilinmesine rağmen faturayı illaki son gün yatırmak veya öss başvuru formunu son gün alıp doldurmak ve teslim etmek gibi.
babama sormuştum neden öyle yaptığını. Garibim açıklayamadığından olacak (acayip savurgan birisidir) son güne bırakmak ve enflasyon arasında orjinal bir bağlantı kurmuştu.
O zaman inandığımdan mıdır nedir? Şimdi de hep son gün yatırıyorum hatta son günüde kaçırıp cezalı faturalara ya da elektriksiz akşamlara kucak açıyorum.
Hadi bankaların son güne bırakması normal. Parayı daha erken çeker. Kasada para ne kadar uzun durursa onlara o kadar kâr. Peki bize ne oluyor?
şehirler arası yolculuk yapacaksam eğer servis saatine yarım saat kalasıya kadar gitmeyecekmiş gibi davranır o yarım saate de banyo, hazırlık ve servise yetişme başarısını gösterdiğim için gurur duyarım kendimle.
Orc’cum parayı ne kadar geç ödersen, elindeki nakdi o kadar uzun süre alternatif noktalarda değerlendirip o kadar rant kazanırsın
erken ödeme indirimi diye bişi yoksa tabii ki paramı son güne dek bekletir kazanmaya çalışırım. son güne bırakmak hıyarlık deil bariz şekilde homo economicus davranışı, düşünmeden bol keseden atıyorsunuz.
hıyarlık asıl son gün becerip de yatıramamak, ya da ilk dakikadan yatırıp parayı o kuruma teslim edip paranla fazi kazancı sağlamasında yardımcı olmak
gününde ödemek kısmet olmadı. Ya bir hafta sonra ya da iki ay sonra. 🙂
Son gününde ödemek güzel bir duygu olsa gerek. 🙂
bu psikolojik diyen haklı yani zatten insana dair psikolojik olmayan ne var ki.!!!:)
reflex
ornegın saglık problem oldugunda faturaya deılde ılaca ,dr a verebılecek cok adam vardır
ihtiyat
Zaten maaş günleri ile son ödeme tarihleri arasında max. iki üç gün fark oluyor. Son ödeme tarihiniz maaş gününden sonra ise ne mutlu size.. Yok benimki gibi maaş 5’inde ödeme 4’ünde ise her ay seve seve günlük faiz ödersin…
düşündüm de. Diyelim ki kredi kartı faturanın son günü ama maaş gecikmiş, parayı yatıramayacaksın. Bankayı arıyorsun diyorsun ki ” birader benim son ödeme tarihini bu aylık 2 gün erteleyin.” Banka acayip iş yapardı şu krizde. Ama tabi her ay bunu yapmana engel olacak da birşey olmalı. Yılda 3 kez hakkın olabilir mesela. Öyle bol keseden atmak kolay ‘biz sizin dostunuzuz’ diye reklamlarda.
tarihleri değiştirilebilir maaş tarihlerine göre. bazı bankalar buna yılda bir kez izin veriyor (citibank) bazıları da bir kaç kez (hsbc-işbank). üstelik internet şubelerinden yapılabiliyor.