Başlık bir itham olarak anlaşılmasın lütfen. Ancak yaşadığımız çağın tanığı olduğumuz tarz-ı hayatın getirdiği menfi ve istenmeyen kazanımlarımızdan biri de ruh sağlığımızın bozulmasıdır.Ekonomik,sosyo-kültürel,çevre,enformasyon araçları,gayri tabii gıdalar vs. tüm bu menfi etkenler bedenimizde sebeb olduğu tahribatın daha fazlasını ruhumuza yapmaktadır. Meslek icabı insanlarla birebir temas halinde olduğumdan, maalesef toplumumuzdaki ruhi rahatsızlıkların sanılandan çok daha fazla olduğu kanaati taşımaktayım.İşin daha acı tarafı ise bu rahatsızlıkların sadece tek bir başlık altında, depresyon ya da stres başlığı altında isimlendirilerek, daha ağır vakaların gerek bilgi eksikliği gerekse böyle bir durumu kabüllenmenin zorluğu açısından gizli kalmasıdır. Bu ise kimi zaman çok acı sonuçlara sebeb olmaktadır.Ruhi rahatsızlıklar hakkında toplumumuzun daha fazla bilgilendirilmesine önem verilmelidir. Bu konuda hem ilgili meslek erbabının, hem ilgili bakanlık yetkililerinin bir an evvel etkili ve geniş kapsamlı bir tarama ve hemen akabinde de evvela bilgilendirici daha sonra tedavi edici çalışmalara başlamaları şarttır.Bu görünmeyen tehlikenin gerçekten farkına varmak gereklidir. İlköğretimin ilk devresindeki küçücük çocukların bile birbirlerine rahatlıkla çok büyük zararlar verebildiği gözönüne getirilirse, sebeblerin tespitinin ardından hemen gereken önlemlerin alınıp daha sağlıklı bir toplum için ne yapılması lazım ise yapılmalıdır.
şizofren
yorumlar
Çok farklı bir bakış açısı, valla kutluyorum sizi. Okul öncesi eğitime gereğinden daha fazla ağırlık verilsin derim. Ailenin verdiği eğitimi herşeyden daha önemli görüyorum. Aileler biliçlendirilmeli ki, sağlıklı bi veledleri olsun.
başarili bir yazi elinize sağlik .
başarili bir yazi elinize sağlik .
çok güzel bir konu teşekkürler.televizyonlarda yapılan güya halkı bilgilendirme amaçlı programlara şiddetle karşıyım.bu tür programlarda verilmeye çalışılan mutlaka doktorunuza görünün mesajı asla alınmıyor.sadece kulaktan dolma çok genel hastalıkla ilgili belirtileri ve maalesef bir de garip bitkisel tedavileri alıyor insanlar.ruh sağlığına özellikle değinmekte fayda var.tüm sıkıntıları stres başlığı altında alan hastalar eczaneden rahatlıkla gidip konuyla ilgili ilaçları temin edebiliyorlar.komşuya iyi geldiği için ya da birinde gördüğü için.ruh sağlığı problemlerinin çoğu genetik hatta metabolikdir.halkın bu tür durumlarda ilgili sağlık personeline danışması fikri mutlaka verilmelidir.özellikle antidepresan,antipsikotik ilaçlar ciddi yan etkilere sahiptir bilinçsiz hatta düzensizkullanıldığında kötü sonuçlar doğurması yüksek olasılıklıdır.ayrıca kronik hastalıklar sadece bitkilerle tedavi edilemez(çok büyük oranda).bitkisel tedavi belki destek olarak kullanılabilir.ruh sağlığı bozuk insanlara deli demek,psikiyatristi deli doktoru olarak tanımlamak ayıbımızdır.
İlginiz için teşekkürler.acuistic, ailenin ehemmiyetine dikkat çekiyor. Elhak! Öyledir.Lakin ailelerin bugün geçim derdinden başka düşünceye zaman ayırmaları pek mümkün görünmüyor. Kaldı ki zaten ebeveynlerin kendileri bahse mevzu konudan muzdaribler ve bundan da bihaberler.mansonilized, bugün maalesef sağlık kurumu da laçkalaşmış durumda. Doktor arkadaşlar üzerlerine alınmasınlar ama; sistem şu. Ecza deposu elemanları, doktor ve dönersermaye çarkı hem meslek erbabı şahısları yetkinsizleştirmekte hem de halkı azami derecede her açıdan mağdur hatta merhum! etmekte.Burda yine geçmişe atıfta bulunmak pek yerinde olacak. Ruhsal rahatsızlıkların çözümünün, hem ortaasya türklerinde, hem Selçuklularda ve hem de Osmanlılarda tıbbi bitkilerden hazırlanmış terkiplerin kullanımının yanında, estetik tedavi de önemli bir yer tutmakta. Musiki ile tedavi, hat veya tezhip gibi görsel sanatlarla uğraştırılan hastalarda çok büyük oranlarda iyileşmeler sağlandığı konu ile ilgili kitaplarda kaydedilmektedir.Tedavinin ilk ve en mühim şartı teşhisin eksiksiz ve isabetli yapılmasıdır. Bugün doktorların en büyük eksiklikleri bu yöndedir maalesef…Çok uzayacak mesele… Bu konuyu da belki müstakil bir başlık altında tetkik edip ilginize sunmak daha doğru olacak.
herhangi bir psikiyatist ya da psikolog hastane koşullarında maalesef hastaya vakit ayıramıyor.5dakika sürmeyen süreçle ne teşhisi…Ama aynı vakit kısıtlılığını maalesef reçeteleme yaparken yaşamıyor.4 kalem gayet pahalı ve belki ilk basamakta tercih edilmeyecek ilacı yazarken eli titremiyor,vicdanı sızlamıyor.vay bana vaylar bana…