Da(e)lice
Da(e)lice

Zehirli düşüncelerim; beynimi bir sarmaşık gibi kaplamıştı, kendime gelmek için aklımı tekmeledim. Biriktirdiğim gözyaşları ile ruhumu yıkadım. Yatağımda bıraktığım kirli düşlerin üstünü örttüm. Ve kendime geldim…Başımda yine sebepsiz ağrılarım, gözlerimde anlamsız bakışlarım vardı.Sabah kahvaltısıPortakal suyu, votka, sigara ve kül tabağında çürümüş insanlığımın kokusu…OdamEn az benim kadar dağınık tek sığınakKurgusu eksik kalmış kendim 2Baktığım uzaklar… Her ölüm başka bir yaşam(mış).İnançlarım yok olduğumdan beri, kendimi eksilttim. Karanlık bir gökkuşağı var. Siyah beyaz köpek gözlerimde… Şarap ırmakları görüyorum, peynir bahçelerinin içinden akan. Son kadeh ağacının altında yitirilmiş bir bilinç eşliğinde…Kulağımda bir ölü şarkısı ‘Ne garip duygu şu ölmek, öptüğüm kızlar geliyor aklıma’Kapkara bir dikdörtgen bir mezar… Başında ise çocukluğumdan bugüne her yaşımda ben.Başka bir köşede annem gülüyor… Şeytanı görüyorum, bana benziyor, ben oluyor sonrada ağlıyor… Mezarımın başına yürüyorum gözlerimle. Bir tek tanrı eksik diyorum, hayıflanmaya başlıyorum. O an’da bir melek konuyor omuzlarıma. Sonra omuzlarım küçülüyor, küçülüyor ve yok oluyor… Melek düşüyor, korkuyorum ve üşüyorum… Ödünç alınmış ruhumu ateşe atıyorum… Uyanıyorum…Gölgenin doğuşu…Kadın: Hak etmeyen birine kötülük yaptım şimdi ise cezamı çekiyorum.Adam: İnan ki kimse hiçbir şey hak etmiyor.Kadın: Bazen sen ben oluyorsun ve bende seni anlıyorumAdam: Uzağındayken sana benzemem senin kendinle daha rahat konuşmanı sağlıyorKadın: Yakınama geldiğine ne olacak o zaman?Adam: Sen kendine dönüşeceksinKadın: O zaman sadece kendimden nefret edeceğim ve sana ihtiyacım kalmayacakAdam: Zaten kimseye ihtiyacın yoktu ki sadece kendi görüntünün gölgelerini gördün ve kendine uzaktan baktın bu da beni bir gölge yapsa dahi bir şekilde senin parçan yapıyorKadın: Şimdi neden karanlığı sevmediğimi daha iyi anlıyorum o zaman gölgemi göremeyeceğim bu da beni aydınlığa bağımlı kılacak ve seni öldürmek için güneşten nefret etmem yetersiz kalacak ve inan ki bu hiç adil değil ve sende hiçbir şey adil değil diyeceksin ve bende seninle değil kendimle konuştuğuma daha çok inanacağım ve senden nefret etmem için bir sebebim daha olacak…Adam: Sebepsiz olmalı her şey güneşin doğuşu gibiKadın: Ama bu sebepsiz değil ki diyeceğim ve yine inançlarımı zorlayacağım bu senin hoşuna gidiyor değil mi? Kendimle çelişmem ve senin yanlış cümleler kurduğunu sanmam ama aslında bilerek beni bir oyunun içine sokman ya çok aptalsın ya da çok aptalımAdam: Peki neden sebepsiz değilKadın: Aslında olabilirde bir Dakika bunu yaparak benim ilk cümlemi kendimle öldürmemi istiyorsunAdam: O zaman sana aptal rolünü kendin veriyorsun derimKadın: Peki senin canını zeki olmak sıkmıyor mu ?Adam: karşımda ki dişi kişilik ne kadar aptalı oynamayı severse ben de o kadar sıkılıyorumKadın: Yani ben aslında her şeyi biliyorum ama başka ağızlardan duyunca kendime inanıyorum bu fazla megalomancaAdam : Belki de ben hiç yoktum beni sen yarattın o yüzden kendini seviyor olamaz mısınKadın: Kelime oyununu neden bu kadar çok seviyorsunAdam : Senden dolayı….