asansör
asansör

Filmlerden izlediğim o sahnenin bir gün G(eri) ‘1’ tuşu ile bana dönüşeceğini hiç düşünmemiştim o an’a kadar…Bulunduğum kattaki ’11’ tuşu buna promosyon olarak basamadığım ’13’ tuşu en cansız şahittir…Daha önceden tattığım ama o anda ki heyecanın geriliminden ısınan yalaz pembemsi ıslak öpüşme AYNAN’ın yansıması ile gözlerimden, beynime ulaşan yoldaki en aşılmaz engelleri düzlemsi eksensiz bir eğriyle geçmişti…O an’a kadar hiç bir suça gösteremediğim ön koşulun cesaretini bulmuştum. Filmlerdeki fantezi olmaktan çıkıp gerçek olmuştu ve izlediğim o an’lı filmler ise basit bir düş…Asansörün boşalmasına yakın kendine gelen diğer boşalmayı payladığım partnerim üstündeki eğrilerini küçük bir terzi edasıyla rutüşlüyordu …Kapı açılıp asansörü boşalmak için attığım ilk adımda bu düş’ü promosyonun tersindeki yaşıma iliştiremeyeceğimi bildiğimden dolayı dilin “YALINLIĞI” ile yetindim…Karşıma tuhaf güzellikte bir chevrolet çıkmıştı, belli ki eski bir şehirden eskimeyen düşlerle park etmişti oraya.O an’ın şiirselliğini üzerimden atamadan chevrolete yaklaştım, efsunlanmıştım sanki lastiklerindeki ışıma dünyanın tüm asfaltlarını yalamış görünümündeydi…Bense çocuklaşıp kontak kutusunun üstündeki anahtarın orda unutulma şansımı denemek istiyordum…Belki de başka bir şey dileseydim olacaktı!!! Anahtarı üstündeydi arabanın; elimi kapısına götürdüğümde ise kapı kilitliydi şaşırdım ?’! Hangi salak anahtarı üstünde bırakıp kapı kilitlemeyi unutmaz…-Hadi kalk işe geç kalıyorsun!!!!!- Ya uyumak istiyorum…Ne bu ya bir rüyamı? bir düş? yoksa zamanda sıkışmış bir gerçek miydi?Yüzümdeki düş’ü yıkamak için gittiğim yerdeki bana aşık yansımamdan Pamuk prensesi sevip sevmediğimi düşünmesini istedim…Ayaktayken yıkamaya çalıştım yüzümüzü bu sefer düş’üz kaldımYarı ters ‘L’ haline gelip yıkamaya çalıştığımdaysa gerçeksiz kalmıştımAnladım ki 45 derecelik bir açıyla yıkamalıydım yüzümü ve düşlerin sadece kambur insanlara ait olması gerçeğine inanmalıydım…Yansımam ise her şeye rağmen Pamuk prenses çıkmazında girdiği yerdeki ışığı arıyordu…Kamburlu düşleri yıkadıktan sonra fark ettim ki ayak başparmağım hiç ıslanmamıştı…İki ayağımı bulunduğum konumda yıkayamayacağımdan olsa gerek ki kuru bir adım atma gereğini duydum…