Böyle zamanlarda bir Sezai Karakoç şiiri okumak iyi gelebilir insana. Yağmurun eğri ve doğru yağmadığını onlara anlatmak için örneğin. Böyle zamanların birinde evdeki Sezai Karakoç’umun beni terk etmiş olduğunu (kaçırılmış, alıkonulmuş olma ihtimalide var tabi) fark etmek iyi gelmedi bana. İstiklal Caddesinin bütün kitapçılarını dolaştım. Körfez, Şahdamar, Sesler ve Şiirler IV krizindeydim, ama ne olursa olsundu, razıydım ve İstiklal Caddesindeki tek bir kitapçıda dahi Sezai Karakoç’un değil şiirleri tek bir kitabının dahi bulunmadığını üzülerek tespit ettim. Simurg’du son umudum, şurada bir yerde toplu şiirleri olacaktı dediler gözlerim ışıldadı, derken son Sezai Karakoç’un da birkaç gün önce Seyhan Erözçelik tarafından alındığı ortaya çıktı. Getirecekler tamam ben muradıma ericem de, ne biçim bir şey bu İstiklal Caddesinde onca kitapçıdan birinde bile Sezai karakoç bulunmaması, daha da kötüsü kitapçılarda çalışanların çoğunun Sezai karakoç diye birinin adını hiç duymamış olması. Ya bizdensiniz ya da bize karşı mantığının eseri korkarım bu durum. Oysa ne iyi gelebilir insanlara böyle zamanlarda Ötesini Söylemiycem…
yorumlar
Salla gitsin o kitapçıları, İslamcıdır, şudur, budur ama Türkçe’nin en ağır aşk şiirinin yazarıdır Karakoç. Zaten solcusu sağcısı önünde hürmetle eğilir diye biliyordum ben, kitapçılar satmıyorsa “satmıyor” diyedir.
Bu arada bi kaç yıldır şiir okumuyordum, bi update edeyim dedim kendimi, genç kuşaktan Endemiroğlu diye dev bir sesle karşılaştım. Kimdir, nedir şiiri konusunda detayli bilgisi olan var midur?
sezai karakoc’un ismini duyanlardanim, siirlerini okumayi bir turlu gerceklesemeyen kalkinma planlarimin icine alali cok oldu. Bakalim ne zaman yapabilecez ?
Bir baglantisi var mi bilemiyorum ama Musa Eroglu’nun bestesini yaptigi Mihriban adli turkunun soz yazarinin Abdurrahim Karakoc oldugunu ogrenmistim. Ismini internetten aratinca Akit gazetesinde kose yazdigini gorup, ters koseye yatan kaleci misali kala kalmistim. Yine de Mihriban’i ve o siiri yaratani sevmekten baska birsey elimden gelmez.
Iki de siir linki vermek isterim, aradiklarinizi burada bulabilirsiniz belki:
Sibel Adali’nin kisisel sayfasi
http://www.siir.gen.tr
Beyoğlu-Aznavur pasajında 4-5 sene önce Sezai Karkoç hayranı bir sahaf vardı. İncecik dükkanına şairin bütün kitaplarını dizmişti. Ona olan ilgisizlikten yakınırdı…
Bakmadığım bir yer kalmıştı orada buldum,
Ötesini Söylemiyeceğim, bu şiiri yazsam şimdi buraya şiir sevmiyoruz copy paste sevmiyoruz diye mız mız hepiniz, bari birileriniz üşenmeyin Şiirler III
körfez/şahdamar/sesler
bulun okuyun. çok iyi gelebilir insana.
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Copy past’te olsa güzel bir copy paste