Geçmişe takılıp kalıyoruz.Hadi kabul edin bazılarımızın az bazılarımızın sık aklına gelir sevdiğimiz insanın geçmişi. İster az ister çok olsun feci can sıkıcı bir durum. İster 1 gün ister 1 ay ister 1 yıl biriyle birlikte olmuş olsun, o anları kafamızda kurmaya başladığımız an heralde çoğumuzun midesi bulanır. Şunu yapmışlardır, şunu da yapmışlardır.. Sadece seks değil, yaşanan tüm güzel anlar batar size. Nedense sanki kötü birşeyler yaşamamışlar gibi biz onların hep iyi şeyler yaşamış olabilecekleri ihtimalini düşünür bunlara saplanırız. Halbuki herşey bizden önceydi. Kişi bağımsızdı ve istediğini yaşayabilirdi ve yaşadı da. Ama kabul etmek gerek, çoğumuz bu tip düşüncelere dalıyoruz. Boşu boşuna kendimizi üzüyoruz.Bir şeyi daha var. Sanırım kadınlar geçmişi didik didik etme konusunda erkeklerden daha cesur. Kadın erkeğine o kimdi, bu kimdi,bununla ne yaptın,onunla mı buraya geldin, ben en güzeliyim, ben en seksisiyim, bla bla tarzında soruları daha sık sorabiliyor.Amma velakin erkek bu konularda genelde sus pus çünkü erkek bunları öğrenmek istese de bastırıyor. Bu durumda kadın dırdır yapan ve kendi kendini boş yere üzen taraf oluyor, erkek ise bir şeyleri hep koruma altına alıyor.. Hatun kişinin geçmişi (düzgün giden bir ilişki varsa) erkeği yeterli miktarda ilgilendiriyor çünkü herşeyi sorarsa çok şey öğrenecek, bazı şeyleri belkide gururuna yediremeyecek vs vs.Bu olaydan erkeklerin bizden daha mantıklı olduğu sonucunu çıkarıyorum hep. Kadınlarda hep salak saçma bir mazoşizm var. Bayılıyoruz mukayeseye.. Erkekler ise bunu yapmıyor ve daha mutlular.