Lakab takma her millette varmıdır bilmem ama bizim millette çok yaygındır.( zaten bir bizde birde Sawyer’de) herkese bir isim takılır. Kara, topal, şaşı, benli, sarı gibi yaygın olanların dışında daha ilginçleri de vardır.Soyadı kanunundan önce herkes lakablarıyla anılırdı. Şimdi ünlüleriminde lakabları onlar kadar meşhur.( taşbebek, süperstar,megastar, Avşar kızı, fato vs.)Ama yabancılar da bu konuda bizden aşagı değiller onlarda ünlülerine lakab takmayı seviyorlar.Ortaokulda lakablarımızı kendimiz seçtik. Ben kendimi ufak tefek oldugum için degilde sinsi hissettigim için fare yi seçmiştim, arkadaş grubumuzdan biri kartal, biri akrep biri kaplan olmuştu amanın ne özentilik inanamıyorum.

Sonra çeşitli insanlarla tanıştıkça lakabların bazen ne denli ilginç oldugunu anladım, bir o kadar da çok… Mesela bizim burda bir çocuk var eliyüzü de düzgün ama herkes yaratık diyor çocuk ya 5 ya 6 yaşında ama anne ve babasınında ona yaratık diye hitap ettiğini ögrenince şok geçirdim çocuk yaratık aşagı yaratık yukarı şeklinde yaşıyor.İlk okula giderken iki yengeminde ismi aynıydı. Biri esmer biri beyaz tenli oldugu için onlar hakkında konuşurken çikolata ya da kaymak şeklinde hitaba başladık. Sonra çikolata değil ama kaymak yıllarca öyle kaldı aşagıdan bile kaymak diye bagırırdık.Kadın hala kaymak.Ama gözü kayıyor diye birine kör lakabı takıp kendisini de o lakaba alıştıran yada gözü hafif çekik diye adamı ölene kadar japon diye çagıran tek millet bizizdir diye düşünüyorum. İşin islami boyutu da burdaAsıl olay okulda ögretenlerimize taktıklarımızdır. Bunu genelde her öğrenci yapmıştır. Mesela matematik öğretmenimize kocakafa, beden hocamıza torik takmıştık. Resim hocamız uzun, Türkçe ögretmenimiz ise parlaktı.İsim kısaltarak takılan isimlerin yanında ( ibo, nazo, hüso, cemo, bedo, memo, gülo vs.)Birde fiziksel özellik belirtici lakablar vardır.(sarı, uzun, kör,yamuk,kızıl, topal, kıvırcık, kel, yanık)Bunlara birde özenti, övünme amaçlılar eklenir ki ekseri kişi kendi lakabını kendi seçmiştir.( vampir, katil, akrep, jilet, faça, deli,pisko, delibaş, falçata,piç, gaddar, horoz, kedi )Mesleki lakabları unutmamak lazımdır bazı durumlarda kişinin adı bilinmez bile.( doktor, hoca, polis, bodyguard, berber, polis, dürümcü, şef, baytar)Kişinin geldigi yada memleketi olan yerde lakablara malzemedir.( Oflu, Kasımpaşalı, adalı, Paşalı, Kadırgalı )

Uyruk lakab takmayı sevmeyenler tarafından bile kullanılan bir lakab malzemesidir.( Kürt Necmi, Laz Yüksel, Arap Kadri, Çerkez Ethem, Arnavut, Zaza Murat, Dadaş)Aile içi yada aşk durumları lakablarını atlamayalım.( Kuzu, bebiş, maviş, dayı, minik, pipili, civciv, aşkitom, aşkom, minnoş, cicik)Aklıma bir de ahlaksız lakaplar geldi çokta yaygındır.( kocadöt, memeli, kunek, pezo, gavat, döt, piç, dul, jigolo, tokmakçı, topaç, gay, çükkafa)Burda da edebiyatçılarımızın lakabları var.Yıllar geçse de birileri birilerine hep lakap takacak. Ünlü, ünsüz, büyük, küçük hep extradan isimleri olacak isteseler de ismeseler de, yüzüne söyleyemeyen arkasından yine söyleyecek.( hangi selim döt Selim, Aysel abla gelcek tepsi dötlü olan mı?)