http://www.egegelisim.org/sanayi-toplumundan-bilgi-toplumuna-gecis-kuresellesme-surecinde-kalkinma-teorilerinde-paradigma-arayislari-ve-ulus-devletin-degisen-rolu/
http://www.egegelisim.org/sanayi-toplumundan-bilgi-toplumuna-gecis-kuresellesme-surecinde-kalkinma-teorilerinde-paradigma-arayislari-ve-ulus-devletin-degisen-rolu/
yorumlar
Konjönktür öyle gerektiriyor diye, ulus devletler çekilsinler kenara, finans kapital insanları; ağzında arpa torbalarına razı sütçü beygiri haline getirsin.ulus devletlerin konjonktürel yapıya müdahalesi/değiştirmesi yerine teslim olmaları arzu ediliyor.yazık yazık! kendi umutları bitmiş bir de milletin umutlarını tüketmeye çalışıyorlar.
3. dalga hakkında ekistra bi kaynak daha.sanayi toplumuna geçişimiz çok zorlu oldu, hayatımızı üretim bantlarına göre düzenlemek çok zordu (metropolis), hammadde temini için sözmürgecilik yapmak bütünüyle hayat felsefemize tersti (vahşievropanın afrikayı,asyayı, avustralyayı, amerikayı sömürgeleştirip paylaşması), üretilen malları satmak için savaş çıkarmak herşeyimize tersti ( afyon savaşları), önce selçuklu sonra osmanlı imparatorlukları ile bilinen dünyaya uzun süre hükmetmiş bizlere bütün azınlıkları kesip, biçip, sürgün edip ulus devlet kurmak ölmekle eşanlamlıydı, olmadı netekim. ancak osmanlı öldükten sonra bu sayılanlar kısmen gerçekleştirildi, yinede sanayi toplumunu hazmedemeden bilgi çağına ve toplumuna geçiş yapmaya mecbur kaldık.peki kolayca, usulca geçebilecekmiyiz? görünen kadarıyla hayır. lakin her zaman bir umut vardır. zati biz istesekte istemesekte dünyanın gittiği yönde ilerlemeye mecburuz. geçen seferde öle oldu, bu seferde öle olacak. tek temennim bu sefer zayiat vermeden yada en az zayiatla geçmek, nassı ossa bu otobandan çıkış yok. en azından eğitimli ve çalışan insanımızla, ekonomimizle, ordumuzla, devlet idaremizle ve en nihayet topyekun milletimizle beraber gerçek dünyevi iktidara ulaşana kadar böle.
Neden thing? gerçi Hollanda gibi olabildikten sonra neden olmasın ama?
eğer intafsif tarım yapabilsek Hollandayı 10a katlarız ama, tutturduk sanayi devleti olacağğız diye.Fakat şunun farkında değiliz modern tarımı başaramadan sanayiileşmeyi tam analamaıyla yaşayamayacağımızın
Türkiye şuan bir çöl ülkesi olan İsrai’lden tohum ve gübre ithal ediyor. bence bu durumdan utanmamız lazım
Türkiyenin en büyük dünyanında en büyük delta ovası (alüvyon bakımından çok zengin) Çukurova’da artık pamuk ekilmiyor ve dışardan ithal ediyoruz. şaşılacak durum. hammadde dışardan alınarak nasıl sanayileşilirki. Atatürk İzmir iktisat Kongresi’nde ne demiştir. önce hammeddesi ülkemizden olan sanayi kuruluşları kuracağız der ve bu yönde sanayii kuruluşları açılır. (Uşak şeker Fabrikası, sümerbank, Ereğli Demir çelik) Fakat 1920 lerde Atatürk’ün düşündüklerini ve başlattıklarını devam ettiremedik ne yazıkki.
bu konu üstüne tez yazılır. çok boyutlu bir konu. ama şahsi fikrim çok iyi bir sanayi toplumu olmak için gerçekten iyi bir tarım toplumu olmak şart. tarımı kuvvetli olmayan bir toplum sanayide de başarısız olu kanaatindeyim.ek bir bilgi olarak, uydular aracılığıyla herhangi bir ülkenin topraklarında yetiştirdiği tüm tarım ürünlerinin rekolteleri çok az bir sapma ile hesaplanabiliyor. örneğin türkiye geçen 1 yıl içinde 10 birim buğday tüketmişse, bu yıl 5 birim üretmiş durumdaysa geri kalan 5 birimi fazladan üreten diğer bir ülke türkiyeye bunu satar. bunu yaparken de türkiyenin ruhu bile duymaz.
Sanayi toplumu, toplumsal evrimin bir parçasıdır. Biz bunu yaşamadık… Çünkü sanayi diye montaj sanyini benimsedi Türkiye… Teknoloji üretimi var mı hiç? Bilgi toplumu olduğımuzu düşünenler de yanılır… O da ihraç ve montaja dayalıdır olduğunca… Tarım elbet önemli, ancak tarımsal üretimi de sanayi ve teknoloji geliştirmektedir… Teknolojisini geliştiremeyen toplumlar elbette başkalrından tohum vb. tarım girdileri sağlayacaktır. Toplumsal evrime ayak uyduramayanlar, ayak uyduranların peşinden koşacaklardır. Yetişebilirlerse…