Bir zamanlar bir blogda adı geçen bir proje vardı. Hoş o blogdaki projeyi gerçekleştiremedik ama proje içinde geçen başka bi projeyi bari gerçekleştirelim dedim.
Aklıma daha önce giriştiğim bir projenin projesi geldi : Sanal Hikaye. Ben başlayım, hafifçiler devam etsin. Hikayeye orijinal bir başlangıç yapmak isterdim ancak vaktim yok, o yüzden bir filmin özetinden alıntı yaptım ve örnek olsun diye kendi tarzımda devam ettim.
Yapılması gereken tek şey; ahkam yerine hikayeyi devam ettiren paragrafı kendi tarzınızda yazmak. Hadi bakalım:
Hikayenin Adı Bitince Konacaktır
Özge, Ankara’da kendine özgü bir dünyada yaşayan saf, çekingen ve masum bir kızdır… Annesinin ani ölümü, babasının soğuk tavırları ve yaşadığı travmalar sonucu, küçük şeylerden haz almaya başlar: Kek pişirmek, elini prinç kavanozuna sokmak, o anda tüm şehirde kaç kişinin orgazm olduğunu düşünmek ve Kuğulu Parkın minik göletinde taş sektirmek gibi.
yorumlar
O öğleden sonra yeni sevgilisi Rüstem ve elinden çıkaramadığı pirinç kavanozuyla Kuğulu Parka gitmiş, Ankara’nın Aralık soğuğunda kakırdayarak kuğuların kafasına taşlaşmış simit parçacıkları atmaktadır.
Rüstem askerden yeni gelmiş, uzun süredir kadın eli tutmamış (ve hala da bir kavanoz tutmakta!) , ifade zorluğu çektiği için sadece ima ederek anlaşmaya çalışan silik biridir. Elinde ki son simit parçasını bir ördeğin kafasından sektiren Özge’ye dönüp, saatine bakar ve “Artık gitsek uykum var” diyerek “Daha fazla vakit kaybetmeden yatağa girip sabaha kadar sevişmezsek tşaklarım patlamış mısıra dönecek” imasında bulunur.
Fakat özge bu ilk iliskisinde rüstem gibi boşalmanin ötesinde birşeyden anlamayan,fantezilerden habersiz bir odun ile birlikte olmayi,en azından kolayca teslim olmayi kabul etmez. Çünkü özgenin yaşadigi basit hayatinin derinliklerinde ulvi düşünceler ve gerçekleştirilecek projeler yatmaktadir. Kız arkadaşları sadece yeni aldigi gömlekden bahsederken özge onlarin bu tarz davranislarina anlam verememektedir. çünkü özge nin kafasi saturnün halkalarindan su elde edililebilirmi veya marsa yerleşim oldugunda ülke sınırları nasıl tesbit edilecek diye manyak fikirler ile dolup taşmaktadir.
Ama nihayetinde oda bir kızdır. ve damarlarina pompalanan andorejen hormonu onu yakip kavurmaktadir. sonuç olarak rüstemin sevişme teklifini herseye ragmen kabul eder.
Mutlu çift, kalemine güvenen bir babayiğit olmadığı için iki gündür parkın ortasında öylece beklemektedir. Özge tüm sevecenliği, güler yüzü ve soğuktan morarmış burnuyla zıplayıp, ellerine hohlayarak ısınmaya çalışır. Rüstem’se t.şaklarını tutarak kameraya döner ve “allah belanızı versin, bi hayırsever el atsında eve gidelim bari, bokum dondu lan” der.
rüstem ve özge alelade bir şekilde hafiften çiseleyen yağmurun altında ışıklarının hiç sönmediği mağazaların önünden geçerek evlerinin yolunu tutarlar. eve geldiklerinde saat 20:35’i göstermektedir. rüstem, nihayetinde özge’nin her zaman dadından içilmeyen neskayfesinden yapmasını kıçını koltuğa yayaraktan isteğini iletir. fakat özge’nin neskayfeden önce yapması gereken önemli bir işi vardır ki oda içeride ki cam güzeli adı ile çiçekçi dükkanlarında pek bulunmayan her yerinden minik minik yaprakcıkları fışkıran rengarenk çiçeğini sulaması gerekiyordu. banyo’ya gidip çeşmenin altında bulundurduğu kova’ya azıcık su doldurup çiçeğinin yanına geldi ve kovayı yavaşça çiçeğin sapı çevresinde döndürerekten sulamaya başladı ki tam o sırada rüstem sessizce arkasına doğru yaklaştı ve..
-Ulan Özge ben yoruldum 2 yıldır bekliyoruz burada.-Haklısın Rüstem hayatımız mahfoldu baksana. Bacaklarım tutmuyor.- Walla benimde her yerim uyuştu, ayrıca çok fena durumdayım. Hadi girelim yatağada şu işi bitirip muradımıza erelim.- Ya manyakmısın rüstem, gidip banyo falan yapalım, yemek yiyelim. haberleri seyredelim. Keriz gibi kaldık buralarda, 3 tane hafif kullanıcı yarttı bizi mal gibi bekliyoruz, senin hala iki bacak arasında aklın. Acaba marsa gitmişeler midir?- Off Özge ya nasıl bir insansın sen. Biz iki senedir bir birimize dokunmak için bekliyoruz, senin aklın bir karış havada, ayda, fezada.- E tabi Rüstem, 2 senede kim bilir neler oldu, kıyamet kopmuşturda bizim haberimiz yoktur. Hem açlıktan ölüyorum hadi yemek yiyelim.- Bak güzelim, birisi geldi toparladı bizi, yine allah bilir nice zaman kalacaz siber alemin çöplüklerinde.(rüstem kameraya döner)Hadi sene be oğlum götür bize yatağa.
arkasına döner. Bu lavuk kim diye bakmaktadır. O lavuk Rüstem’in durumuna çok üzülen hafif kullanıcılarından biridir. Klavyeye başını eğmiş hikayenin gerisini yazmak, bu birleşemeyen çiftleri birleştirmek için uğraşmaktadır.Evet evet hikaye devam edecektir ama ne Rüsteminki kalkmaktadır, ne de Özge bacaklarını açabilmektedir.Yönetmen karar verir;Bu ibreti alem durumu olduğu gibi bırakır ve çeker gider.
yatağa girmişlerdir artık.rüstem son fantezilerini özgede denemeye çalışırken bir şeylerin ters gittiğini anlamaya başlamıştır.özge huysuzlanıp bir otarafa bir bu tarafa doğru kendini atarken birden o çıplak vucudunu yataktan dışarı atar.bu işin içinden çıkamayan rüstem ne oldu diye sorar.?_ne oldu özge niye çıktın yataktan.çırılçıplak vucudunun üzerine ince bir çarşaf çekmiş olan özge:–korkuyorum rüstem ve ayrıca hiçte haz duymuyorum der.ne diyeceğini bilemez rüstem.o gece hiç bir şey olamdan geçer.özge bu durumu sorgulamaya başlar.ve sonunda erkeklerden değilde kendisi gibi kadınlardan hoşlandığının farkına vararır.ve bir gün eski bir arkadaşına rastlar özge adı deryadır.uzun uzun muhabbet ederler.özgeyi bekleyen bir süpriz vardır.deryada kendisi gibi lezbiyendir çünki.o gece bir otele gidip 3saat27dakka hiç durmadan sevişirler.rüstem o gece çok merak eder özgeyi.başarısızlıkla sonuçlanan bir sex girişimi sonunda pek üstüne gitmemiştir özgenin.güneş doğar sabah olur. sütçü kapının önünden geçer.dışarda çocuklar tek kale maç yaparken özge eve girer.meraklı meraklı özgenin suratına bakan rüstem daha sormadan özge cevap verir.düngece bir lezbo arkadaşımda kaldım,tahmin ettiğin gibi rüstem onunla yattım der.beyninden vurulmuşa dönmüştür rüstem.ne diyeceğini bilemez iki eli iki yana düşer ve oturup düşünmeye başlar.düşünür,düşünür düşünür.bu kadar çok düşünceden sonra akşam olur ve yatarlar.saat 2 sularında bir tıkırtı duyar özge ve yattığı odanın kapısı gıcırdar karanlıkta tam seçemediği kişi kimdir acaba.(devamı kafamda ama siz getirin bakalım)
hikaye ikiye bölünür :)Belkide 2 senedir tam arkasında duran Rüstemin bişey becerememesinden kaynaklanan ruhsal bunalımlarını, kendini bir lezbo olarak hayal ederek geçiştirmiş olabilir.