aşk eğer gerçekten çok özel bir şeyse, neden sürekli çevremizdekilere aşık oluyoruz? ne bileyim belki de benim aşık olableceğim özellikteki kız, jamaika’da yaşayan ukrayna asıllı bir fransız. belki bi gün roma’da tatil yaparken karşılaşıcaz da aşık olcaz.yani demek istediğim rol mü yapıyoruz, “çıktıklarımızla”. sürekli aramada mıyız gerçek kişiyi. aşk yoksa gerçekten de öyle gizemli bir şey değil mi? bir çok kişi tarafından bir çok kereler bir çok yerde methedilen kavram bir katakulliden mi ibaret. bünye ille de bir kişiye değil de, belli standartlardaki birden fazla kişiye aşık olabilecek kapasitede mi?

kabul ediyorum, aşık değiliz birbirimize. kız arkadaşın var mı? sorusuna böbürlenerek cevap vermek yaşadığımız ilişki. ama “çıkıyoruz” ya ne de olsa, görevimi yerine getirmek zorunda hissediyorum kendimi. mesela çok kıskanıyorum, sürekli seni seviyorum sözleriyle sabahlara kadar muhabbet ediyoruz. sıkı sıkı sarılıp bedenlerimizi birleştiriyoruz. bazı şeyleri ruhen paylaşıyoruz, ama bu aşk mı? sevgi mi? alışkanlık mı? GEREKLİLİK Mİ?

bilemiyoruz.