bildirgec.org

çıkmak hakkında tüm yazılar

kimi zaman

admin | 30 June 2009 11:51

Kimi zaman her şeye rağmen için acır çıldırtırcasına… Arasında kalıverirsin dünyanın, evrenin, aklın ve duygunun. Hangisi mantık hangisi duygu anlayamadığın anlar vardır kimi zaman…

Karar veremediğin, kaybetmek mi kazanmak mı çözemediğin durumlar yaşarsın. Kimi zaman dokunur her şarkı, her yara… Her yara senin yaranmış gibi gelir.

Ansızın kaçmak uzaklaşmak istersin bir o kadar. Kendi hayatını da bırakmak istersin ardında. Ne doğru ne yanlış bilemediğin, sezemediğin bir yerdesindir.

google uzaya çıkıyor

kemal118 | 21 June 2008 12:23

aya ilk ayak basan Neil Amstrong, “Bu benim için küçük, insanlık için büyük bir adım” demişti.Neil Amstrong’dan sonra aya ayak basan kişi ise aydan e-posta atmaya hazurlanıyor.
X PRIZE Foundation googlenin hazırladığı Lunar X Prize projes , 31 Aralık 2012’de aya birkaç robot gönderecek. proje kapsamındaki yarışma dünyanın heryerinden katılan takımların,kendi çabalarıyla ve mali destek yardımıyla yapacağı robotların uzaya gönderilmesi üzerine kurulmuş.
aya robot göndermeyi başaran,robotun 500 metre ya da daha fazla hareket etmesini sağlayan ve robotun çektiği fotoğrafya da videoları Dünya’ya göndermesini sağlayan takıma 20 Milyon Dolar verilecek.takımlar 31 Aralık 2012’den sonra robıt göndermeyi başarırsa 15 milyon dolar ödül verilecek.

Ay’a robot gönderme fikri, X PRIZE Foundation’ın başkanı Peter Diamandis ve Google’ın kurucuları Sergey Brin ve Larry Page arasında geçen diyaloglar sonucu ortaya çıktı.
aya robot göndermek için 13 takım başvurdu.
resimler
video
kaynak

ALIŞVERİŞE ÇIKALIMMI??

please | 19 June 2007 14:41

Herzaman kafama takılan bir soru vardır ve bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.Bilindiği gibi büyük mağazalar var.gerek gıda gerek giyecek farketmez.herkes o büyük marketlere gidiyor.alışveriş yapıyor.para vermek için kasada kuyruk oluyor:D.ancak en kötü noktası küçük esnafı düşünen yok.İstediği kıyafet küçük bir esnafta bile olsa hatta daha ucuz bile olsa o yine gider .daha pahalı veya üzerindeki fiyattan ordan alır.aynı marka peki neden büyük alışveriş merkzleri.şimdi şu açıdan inceleyelim;o küçük esnaf için kirası var,yiyecek,hele çocukları varsa..ama nden böyle yapılıyor.halbuki o büyük marketlerin sizin alışverişinize ihityaç yok.ayrıca kçük dükkanlarda hem daha fazla ilgi ve indirim sizleri bekliyor ama ne ilginçtir ki; o büyük alışveriş merkzlerine gidip para vermek için kuyrukta bekliyoruz.gerçi karar sizin ama bunu bir düşünün.

ÇIKMAK

serdarsabri | 30 November 2006 16:02

Bir edebiyat hocamız Türkçe’de en çok eş anlama sahip olan kelimenin “ÇIKMAK” olduğunu söylemişti. Benim aklıma gelenler şunlar:

1. kat çıkmak
2. merdiven çıkmak
3. ağaca çıkmak
4. kolu çıkmak
5. ortaya çıkmak
6. çantadan çıkmak
7. bir kızla çıkmak
8. yukarı çıkmak
9. tatile çıkmak
10. kapıdan çıkmak
11. fos çıkmak
12. arka çıkmak
13. işten çıkmak
14. piyangodan para çıkmak
15. gazetede çıkmak
16. doğru çıkmak
17. mühendis çıkmak
18. karlı çıkmak
19. Çileğin çıkması
20. Kavga çıkması
21. 10’dan 5’in çıkması

Sahte

oky | 05 February 2003 19:23

aşk eğer gerçekten çok özel bir şeyse, neden sürekli çevremizdekilere aşık oluyoruz? ne bileyim belki de benim aşık olableceğim özellikteki kız, jamaika’da yaşayan ukrayna asıllı bir fransız. belki bi gün roma’da tatil yaparken karşılaşıcaz da aşık olcaz.

yani demek istediğim rol mü yapıyoruz, “çıktıklarımızla”. sürekli aramada mıyız gerçek kişiyi. aşk yoksa gerçekten de öyle gizemli bir şey değil mi? bir çok kişi tarafından bir çok kereler bir çok yerde methedilen kavram bir katakulliden mi ibaret. bünye ille de bir kişiye değil de, belli standartlardaki birden fazla kişiye aşık olabilecek kapasitede mi?

kabul ediyorum, aşık değiliz birbirimize. kız arkadaşın var mı? sorusuna böbürlenerek cevap vermek yaşadığımız ilişki. ama “çıkıyoruz” ya ne de olsa, görevimi yerine getirmek zorunda hissediyorum kendimi. mesela çok kıskanıyorum, sürekli seni seviyorum sözleriyle sabahlara kadar muhabbet ediyoruz. sıkı sıkı sarılıp bedenlerimizi birleştiriyoruz. bazı şeyleri ruhen paylaşıyoruz, ama bu aşk mı? sevgi mi? alışkanlık mı? GEREKLİLİK Mİ?

bilemiyoruz.