çok severdi pHx …Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar.Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar.Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnaklarıNerelere gizlesin şu avcum nasırları.Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneyeGörür görmez vurularak başladım ben sevmeyeAyağında uzun etek dalga dalga saçları.Ustam seslendi uzaktan: “oğlum al takımları”Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyiCildi parlak kağıt kaplı pahalı bir kitaptıNe olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kızGene böyle bir durumda tamirci çırağınaUstama dedim ki: “bugün giymeyim tulumları”Arkası puslu aynamda taradım saçlarımıGelecekti bu gün geri arabayı almayaO romandaki hayali belki gerçek yapmayaDurdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdanÖylece bakakaldım gözümü ayırmadanArabanın kapısını açtım girsin içeriKalktı hilal kaşları sordu:- kim bu serseriÇekti gitti arabayla egsozuna boğuldum.Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum.Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanlarıİşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
en son bi konserine gitmistim cem karacanın….bi kültür etkinliğindeydi…en çokta, seyirci azlığından yakınmıstı. onu cok az insanın anladığını biliyordu. Hepimize onu anladığımız için teker teker tesekkür ettigini hatırlıyorum….seni seviyorum…….dikkat et orda kendine…
Geçen sene bu zamanlar çok kızmıştı bana, nedeni bende kalsın. ve sonra, ben de ona kızgın olsam da bir geceye davet etmiştim, gelmişti. geceyi değiştirmişti, bana hoşgörü dersi vermişti tavrıyla. bu ülkenin yıllarca toprağından uzak bıraktığı bir adamdı, kendini çoğa sevdirmiş azınlıktı… bu sabah onsuz bir dünyaya uyandığımızı duyduğum andan itibaren anladım değerini, her ölümlü gibi… yine eksildim, yine eksildik… hiç olmazsa bu ülkenin bir çok sanatçısına layık gördüğü gibi vatan hasretiyle ölmedi. Artık seyir defterini başkası yazacak kaptan, seni de yarın o limana çıkaracağız…
oğlu emrah mahalleden arkadaşımdı.. kendisiyle hiç sohbet etmedim ama oğlu çok kibar bir çocuktur..biz basket oynarken elinde sebze meyve , başında meşhur şapka emrah’ı “eve gel yemek yiices” diye çağırırdı.. üzüldüm.. yıktılar ceviz ağacını..
..so we shall flow a river forth to thee and teeming with souls shall it ever be..
5 yasinda filandim galiba. mart ya da nisandi…bakirkoy’de halamlarin evinin tam karsindaki “karaca apartmani”ndan elinde kucuk beyaz bir kopek olan beyaz sacli sevimli bir kadin cikti. hemen arkasinda da kirmizi dar pantalonlu, kirmizi dar deri ceketli siyah kovboy sapkasiya bir adam. mahallenin cocuklari basta herkes taniyor tabi onlari, gorur gormez herkes ayaga kalkiyor. ben kadinin kopegine takilmis bakiyorum, abim ve kuzenlerim sapkali adamin etrafini sarmis, konusuyorlar. sapkali adam onlara “naberin koçlar?” diyor, bizimkiler hep bir agizdan “eyyyvallahhh cem baba” diyor. ben oyle bakiyorum, adam bana yaklasiyor, korkuyorum ondan….guluyor… yasli kadini cok seviyorum, “tayyareci sadik sokagin” arkasindaki kucuk parkta kopegiyle yuruyus yaptigi gunler ona eslik ediyorum, ama sapkali adam gelince eve kaciyorum! onun toto karaca oldugunu sonradan ogreniyorum…oldugunde cok agliyorum..anne ve babasi cem karaca konserinde tanismis ve baris manço’yla cocuklugunu gecirme sansina sahip bir cocuk olarak “cem karacaya” isinmam fazla zaman almiyor. ondan korktugumu ona baris abinin olumunden sonra tekrar anlatiyorum, gene ayni guluyor…tuhaf adamdin vesselam…en son gecen sene yaga’da kurtalan ekspres’le yaptigin programda izlemistim seni, sen bir ceviz agaciydin, ben ordaydim…gule gule git, baris abime selam soyle…
Allah rahmet eylesin demekten ve bir fatiha okumaktan başka elden birşey gelmiyor maalesef… bir gün belki hayattan, geçmişteki günlerden, bir teselli ararsın, dinle o zaman Cem Abi’yi…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
çok severdi pHx …Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar.Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar.Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnaklarıNerelere gizlesin şu avcum nasırları.Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneyeGörür görmez vurularak başladım ben sevmeyeAyağında uzun etek dalga dalga saçları.Ustam seslendi uzaktan: “oğlum al takımları”Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyiCildi parlak kağıt kaplı pahalı bir kitaptıNe olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kızGene böyle bir durumda tamirci çırağınaUstama dedim ki: “bugün giymeyim tulumları”Arkası puslu aynamda taradım saçlarımıGelecekti bu gün geri arabayı almayaO romandaki hayali belki gerçek yapmayaDurdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdanÖylece bakakaldım gözümü ayırmadanArabanın kapısını açtım girsin içeriKalktı hilal kaşları sordu:- kim bu serseriÇekti gitti arabayla egsozuna boğuldum.Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum.Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanlarıİşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
çok üzüldüm, çok.
en son bi konserine gitmistim cem karacanın….bi kültür etkinliğindeydi…en çokta, seyirci azlığından yakınmıstı. onu cok az insanın anladığını biliyordu. Hepimize onu anladığımız için teker teker tesekkür ettigini hatırlıyorum….seni seviyorum…….dikkat et orda kendine…
Geçen sene bu zamanlar çok kızmıştı bana, nedeni bende kalsın. ve sonra, ben de ona kızgın olsam da bir geceye davet etmiştim, gelmişti. geceyi değiştirmişti, bana hoşgörü dersi vermişti tavrıyla. bu ülkenin yıllarca toprağından uzak bıraktığı bir adamdı, kendini çoğa sevdirmiş azınlıktı… bu sabah onsuz bir dünyaya uyandığımızı duyduğum andan itibaren anladım değerini, her ölümlü gibi… yine eksildim, yine eksildik… hiç olmazsa bu ülkenin bir çok sanatçısına layık gördüğü gibi vatan hasretiyle ölmedi. Artık seyir defterini başkası yazacak kaptan, seni de yarın o limana çıkaracağız…
bir avuç anı şimdi …
* Çoğunlukla Zararsız …
sabahleyin bir göz attım da cenazesi kaçıncı haber diye göremedim hiçbir kanalda,barış manço yu hatırlıyorum da hani..
oğlu emrah mahalleden arkadaşımdı.. kendisiyle hiç sohbet etmedim ama oğlu çok kibar bir çocuktur..biz basket oynarken elinde sebze meyve , başında meşhur şapka emrah’ı “eve gel yemek yiices” diye çağırırdı.. üzüldüm.. yıktılar ceviz ağacını..
Nur içinde yatsın, Mekanı cennet olsun!
şimdi Cem Karaca.Allah rahmet eylesin diyorum.Şimdi sıra kimde acaba.
teker teker çınarlar öldü gitti şimdide cem karaca walla üzüldük
5 yasinda filandim galiba. mart ya da nisandi…bakirkoy’de halamlarin evinin tam karsindaki “karaca apartmani”ndan elinde kucuk beyaz bir kopek olan beyaz sacli sevimli bir kadin cikti. hemen arkasinda da kirmizi dar pantalonlu, kirmizi dar deri ceketli siyah kovboy sapkasiya bir adam. mahallenin cocuklari basta herkes taniyor tabi onlari, gorur gormez herkes ayaga kalkiyor. ben kadinin kopegine takilmis bakiyorum, abim ve kuzenlerim sapkali adamin etrafini sarmis, konusuyorlar. sapkali adam onlara “naberin koçlar?” diyor, bizimkiler hep bir agizdan “eyyyvallahhh cem baba” diyor. ben oyle bakiyorum, adam bana yaklasiyor, korkuyorum ondan….guluyor… yasli kadini cok seviyorum, “tayyareci sadik sokagin” arkasindaki kucuk parkta kopegiyle yuruyus yaptigi gunler ona eslik ediyorum, ama sapkali adam gelince eve kaciyorum! onun toto karaca oldugunu sonradan ogreniyorum…oldugunde cok agliyorum..anne ve babasi cem karaca konserinde tanismis ve baris manço’yla cocuklugunu gecirme sansina sahip bir cocuk olarak “cem karacaya” isinmam fazla zaman almiyor. ondan korktugumu ona baris abinin olumunden sonra tekrar anlatiyorum, gene ayni guluyor…tuhaf adamdin vesselam…en son gecen sene yaga’da kurtalan ekspres’le yaptigin programda izlemistim seni, sen bir ceviz agaciydin, ben ordaydim…gule gule git, baris abime selam soyle…
Allah rahmet eylesin demekten ve bir fatiha okumaktan başka elden birşey gelmiyor maalesef…
bir gün belki hayattan, geçmişteki günlerden, bir teselli ararsın, dinle o zaman Cem Abi’yi…