Bilime inanmış, bilime katkıda bulunmuş, teknoloji üretmiş emperyalistler, amaçlarını gerçekleştirmek için bilim ve teknolojiyi en verimli şekilde kullanırlar. Bunlardan sicak savaşta kullandıkları bilim ve teknolojiyi bütün çıplaklığıyla görebilenlerin oranı oldukça yüksektir.-Vay be! Adamlar neler icat ediyor, bu uçak ne öyle, bu silah nasıl? diye şaşkınlıkla, hayranlıkla bakakalanlar var birde… Bunlar kim acaba?

Ancak soğuk savaş tekniklerinden haberi olan, akıl denen şeyi çalıştıran insanların oranı pek o kadar değil… Bununla ilgili bir yazı dikkatimi çekti. Paylaşmak istedim. Amacım; ne ergenekon taraftarı, nede karşıtı görünmek. Pisikolojinin emperyalist emeller için, emperyalizmin emrine girdiğini, bir başka deyişle; emperyalistlerin psikolojiyi nasıl kullandıklarını anlatabilmek…

İşte size psikolojik bir emperyalist teknoloji…

“BIR YANDAN HER GÜN 15–20 ŞEHIT, ‘KANLARI YERDE KALMAYACAK’ DENIP SÜREKLI KANLARININ YERDE KALMASI, BIR YANDAN ERGENEKON BILMEM NE DEYIP BÜYÜK BIR ÇOĞUNLUĞUNUN SUÇSUZ OLDUĞUNA HERKESIN EMIN OLDUĞU, HÂTTÂ TEK SUÇU ATATÜRK’Ü VE ONUN ILKELERINI SEVMEK OLAN INSANLARIN SABAHA KARŞI EVLERINDEN ALINARAK HAPSE ATILMALARI… BIR YANDAN ORADA BURADA ARABA YAKARAK, POLISE TAŞ ATARAK ETNIK KALKIŞMALAR… HEPSINI TOPLARSANIZ, TEMEL GÜVENLIK DUYGUSU ORTADAN KALKIYOR.PAVLOV’UN KÖPEKLERINDEKI GIBI, BU KADAR AĞIR TRAVMALARLA ŞARTLI REFLEKSLERIMIZ (MILLÎ DUYGULARIMIZ VE TEPKILERIMIZ) KIRILIYOR.”