Takvimin Kasım sayfasında sonbaharın güzel bir resmi var. 12 gündür baktıkça içimi huzur dolduran sarı sonbahar yapraklarıyla kaplı, akşam güneşi ile aydınlanmış bu parkın New York’taki Prospect Parkı olduğunu bilseydim hemen Aralık sayfasına geçerdim. Orda karla kaplı bir bahçede ipe asılmış üç mandalın resmi var.Suya sabuna dokunmuyor.Rüzgar esti üstüme üstüme üstüme ooooooSeni vurdu yüzüme yüzüme yüzüme oooooo(N.K)
yorumlar
Kötü anısı mı var Prospect Park’ın?Yahoo’da arattırınca‚ batı tarafının Crown Heightsdoğu tarafının Park Slope olduğunu farkettim. İstatistiklerden de rahatça anla$ılabileceği üzere batı tarafı mutena bir muhitken doğu tarafı amiyane tabirle varo$mu$.Bu dokunaklı takvim yaprakları yazınızdan sonra semt hakkındaki haberlere göz gezdirirken endi$elendim $ahsınız adına lütfen mazur görün bendenizi.
Buraya doğu tarafı demek pek doğru olmaz. O zaman şehrin doğu tarafı anlaşılır. Hatta NY bile diyemeyiz. Kendisi Brooklyne’deki müstesna mekanlardan biridir ve yıldız parkıx50 iriliğinde, bikaç göllü tuhaf bi parktır. Etrafını dolaşmak, bisikletle 1 gününüzü alır. Meşhur central park’a kıyasla çok daha şahsiyetli ve kıyak bi florası vardır. İçinde yaratılan kuş mekanları da tam anlamıyla kusursuzdur. Tabii pusher’ı, manyağı, çetesi eksik olmaz. Ama aynı zamanda acayip de bir aile mekanıdır. Hey gidi günler… Hakkaten takvim yaprağı gibi.
Parkta halen hummalı bir çalışma devam ediyor.Parkın sunduğu olanaklardan bir Türk evladı olarak şu kaleme dikkat çekersek. Huzur duymaya devam edip Aralık ayındaki mandalları kaale almamamız gerektiği fikrine varabiliriz.
buraya doğu tarafı demek pek doğru olmaz.. hatta bi taraf mı ben de bilmiyorum. kendisi bayrampaşa cezaevinin hemen bikaç yüz metre altındaki bayrampaşa parkıdır. kendisi diyorum çünkü gözümde bi kişiliği bi duruşu vardır. eskiden bi atatürk heykeli vardı böyle oturan heybetli bişey. şimdilerde hiç göremeyeceğiniz kendi içinde bi oyun mekanı olan nadir heykellerden biriydi. kah atamın başına çıkar kah arkasındaki sırtıyla duvar arasında kalan boşlukta saklambaç oynardık. gerçi sıhhi olduğu söylenemezdi. bazı örümcek kafalı midesi bozuk yobazlar her gece oraya kendi öz muhtevalarını bıraktıklarından boka basmamaca da nefret ettiğimiz ama oynadığımız oyunlardan biriydi. sonunda o yüce heykeli kaldırdılar yerine ayakta bi ata heykeli diktiler. ve böylece artık o yobazlara iyi bir ders verilmiş oldu. atam onca boka rağmen ayaktaydı.parkın yanında yine parka dahilmiş gibi görünen bir toprak saha da dikkat çeker. burada maale takımları maç yaparken birçok insan ayaklarını parkın duvarından sallandırarak ve çekirdek yiyerek taraftarlık görevlerini yapar. parkın florasını da bu çekirdek çitleyenler ve turşucu köfteci, kerane tatlıcısı tayfası oluşturur. yaz aylarında kapı önünde oturan kadınlar değişiklik olsun diye parka gidip otururlar. parkın aşağı kısmı da seneler önce çıkartılan bi yasayla yaşlı ve karısından bıkmış emekli dedelere terkedilmiştir. burası lordlar kamarasına benzer. diğer yerlerin havailiğini rehavete çevirir. lordlar öğlen vakitlerinde bi gölgeye oturup kuşların ötüşlerinden, kaç nafileyle kurtulacaklarından falan bahsederler. acayip bi aile mekanıdır. pusher nedir bilmiyorum ama manyağı yine hiç eksik olmaz.hey gidi günler…
Indian bey’in benim ahkamıma nazire yaparaktan yazdığı mahalle hikayesi gayet hoş olmuş. Kendisinin hem bakışında hem ifadesinde ciddi bi gelişme var. Yok yok, ciddi söylüyorum. Aferin valla.Contra’nın ‘şu kaleme’ dediği linke de baktım ve bayağı şaşırdım. Anlaşılan prospect park’ın prospect’i bayağı değişmiş; iyice aile mekanı olmuş. Tabii gözle görmeden anlaşılmaz ama; en azından sitede öyle. Bayramda bi gidiyim bari.Puşır: uyuşturucu satıcısı.