Diyorsun ki hala,”Hiçbir şey istemem hiçbir şeyDevrilip yıkıldığını görmekten gayrı..Belki de bir gök gürültüsüyle parçalandığını..”Razıysan altında kalmaya eyvallah..Görürsün bir gün evelallah..Daha dün puşkinden mısralar okuyan o dudaklarEvet aynı dudaklar,Lanetler yağdırıyor insafsız köhne dünyama..Hala söyleniyor,Kendi hasretini boğazlayarak..Oysa,Ses çoktan yitirdi amacınıSadece yankısı yaşıyor kulaklarımdaSöylenmiş son sözüm(n) donsa dudakların(m) daLanetli bir mirası taşımaktansa sırtında,Sormalısın semaya istiyorsan inanmak..ya da,şafak sökene kadar bekle,bak yüzüme, mağrur melike bakışlarınlagir kandırıcı ihtiraslar odamızauzat,Papatya kokulu bacaklarınıSarayım için için yanarak
yorumlar
*o*
Beni bağışlayın, ama Puşkin‘i diğer kelimeler gibi yazmak (“puşkinden“), onun ruhuna saygısızlık değil midir?!
‘gittiği, geçtiği çoğu yerden eli boş dönemiyor insan. oralardan bir deniz rengini; ağacın, kayalığın görüntüsünü getirmeden edemiyor. belki de oralarda bıraktığı yaşantının bir karşılığı olarak..’
belki de
ya da değil..
kimbilir.
bilen..
varsa
beri
şüpheli..
Siir cok guzel, digerleri gibi..
pilli bebek sendeki istek sendeki arzu.kıskanıyorum doğrusu.
Neye karsi bendeki istek..
şurdaki varlığın
Edebiyat bolumunu yazamadim bile siralamaya, bundandir..Annem aptallar edebiyat bolumune gider derdi hep..Kizi o aptalliga asikti..Bilemedi..Bundan bu arzu..
teknik misin?
Bu arada sen de cok matraksin..Atildin geldin, kovuldun geldin..Beni bir kere atsalar suradan asla gelmem..
Ben Demirel’den büyük müyüm?
atıldın mı? ne gibi ve nasıl yani?geçenlerde bir yazı okumuştum, amerikalı bi abi “biz gençken edebiyat bölümleri küçümsenirdi. sadece tembeller ve aptallar orada okurdu. sonra birden o bölümler kıymete bindi, çünkü onların sayısı daha çoktu. bütün her yerde idareyi ele geçirdiler. anlamadıkları halde ülkeyi ve ekonomiyi yönettiler. sonra da aha böyle battık işte.” mealinde bir şeyler yazmıştı. hatta bir ara çevirmeye bile niyetlenmiştim ama sonra üşendim.