Örtünme/örtünmeme sorununun çözümü, erkeklerin tümüyle devre dışı bırakılması olamaz mı? Erkeklerin bu tartışmada devre dışı kalmaları ve karar verme haklarının ellerinden alınmaları sayesinde, bundan böyle “öteki kampın erkeklerinin” kendi yaşam ve giyim tarzlarına müdahale edemeyeceklerini bilmek, o ya da bu yönde bir müdahale girişimine örtülü/örtüsüz tüm kadınların birlikte karşı koyacaklarını bilmek, gerek örtünen, gerekse de örtünmeyen tüm kadınlar için yeterince güvence oluşturmaz mı?Bu düşünceyi “ham hayal ya da ütopya” olarak damgalamak, asla gerçekleşemeyeceğini iddia etmek kolay… Ama denemesi bedava: Örtülü örtüsüz kadınlar hep birlikte: “Nasıl giyineceğimize yalnızca biz karar veririz!” diye meydanları doldursalar, görün bakın güç dengeleri ve siyasi ortam nasıl değişir!Kaldı ki, örtülü örtüsüz kadınlar, birbirleriyle çatışmak yerine bir masanın etrafına toplanıp konuşsalar, “kendi kamplarının” erkeklerinin “marifetleri” hakkında da birbirlerine anlatacakları epey şey bulmazlar mı dersiniz? Ayırımcılık uygulayan, eşinin ya da kızının özgürlüğünü kısıtlayan, hakaret eden, dayak atan, öldüren erkekler ve tecavüzcüler her iki kampta da var… Ama örtülü ya da örtüsüz, kurbanların hepsi kadın!
az önce haberlerde bir röportaj vardı. örtülü bir kız ve annesi örtülü olmaktan, piercingli boyalı saçlı bir kız ise bu halde olmaktan ötürü sürekli tenkit edildiklerini ifade ettiler. yazıya cuk oturan bir örnek oldu.
gazetede ufak kenarda kalmış bir yazı okudum. ankarada yapılan bir araştırmada kadınların ilgi alanları arasında siyaset en son sıralarda yer alıyormuş. kadınlar siyaseti erkek işi olarak görüyorlarmış.
kışın eldiven giyenler kimseyi korkutmaz veya kuşkuya düşürmez ama insanlar yazın da eldiven giymeye başlarlarsa hem de bunu ellerinin havasız kalma ve terlemesine karşın sürdürürlerse, bir de bunu inanca yontarlarsa o zaman birşeyler oluyor demektir…birileri “eldiven giymeyenler cennete gidemez” diye fetvalar vermeye başlar.sonra toplumun fakir ve eğitim alamamış kesimleri eldiven giyenlerin öldürülmesi gerektiğini yine eldiven giymeyenlerin azınlık olduğunu böyle insanların yaptıkları hiçbirşeyden hayır gelmeyeceğine inanmaya başlarlar, dışlanırlar ve onlara karşı bir ön yargı oluşturulur…birileri “ben eldivenli cumhurbaşkanı istiyorum” diye bağırır..sonra yine birileri “eldivenleri çıkarmak donumuzu çıkarmak gibidir, bu bizim namusumuzdur” der ateşi daha da büyütür.artık eldivensiz gezenler faşistdir! dinsiz ve din düşmanıdır! hatta o ülkede olumsuz giden ne varsa bunların başının altından çıktığı düşünülmeye ve düşünüldürülmeye başlanır.eldivensizlere iş verilmez, otobüslerde yer verilmez hatta belkide bir zamanların amerikası ve fransasındaki gibi toplu taşıma araçlarında arkada biryerlerde oturtulmaya başlanır.eldiven artık demokrasi ve özgürlük simgesidir, onu takmayan ve mantıksız bulan herkes demokrasi ve özgürlük düşmanıdır!!!eldiven artık bir meta’dır.. işlevselliği bir kenara bırakılmış farklı manalar yüklenmiş bir meta’dır artık.
Kadının erkegin arkasında olması, ezilmesi, şiddete maruz kalması, okuyamaması, çalışamamasıdır feci olan. yoksa etrafa bakacak olursak dagda teroristlik yapan, kocası tarafından satılan, uyuşturucu içen, çete üyesi, yankesici, fuhuş yapan, tecavüze ugrayan,sokaga atılan, eniştesine kaçan, işyerinde taciz edilen, kapkaç magduru, eşinden sopa yiyen.. vs. gibi pek çok kadınlarımız için dehşet olaylar var onların içinde kaçı örtüsüz kaçı örtülü…bunlara yogunlaşılsın çare bulunsun, örtünenleri ezillenler gibi göstermesinler.Zorla kapatılanlar var elbette hemde çok ama zorla fuhuş yaptırılanlar da var yani burda aslolan kadına zorla birşey yaptırtmaktır. buna önlem alınsın… şu an başımı açsam eşim sesini çıkarmaz etraf ne der iplemem bile ama kişisel tercihimi uygularım ben genel sorun kadınların herşeyine müdahele edilmesi. Örtü devede kulak
Kadınlar koca yada baba korkusundan değil Allah korkusundan koca emrinden degil Allah emrinden örtünseler ne güzel olur. Bu demek degil ki her kadın zorla kapatlılıyor.Ama tüm kadınları ele alırsak ülkemizde kadınların çoguna yaptırım uygulanıyor kaç çocuk doguracagından, meslegine kadar. başı örtülülerin okuma ve kamusal alanda çalışma haklarının alınması da bir çeşit zorlama degil mi??
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
demiş bir erkek.
az önce haberlerde bir röportaj vardı. örtülü bir kız ve annesi örtülü olmaktan, piercingli boyalı saçlı bir kız ise bu halde olmaktan ötürü sürekli tenkit edildiklerini ifade ettiler. yazıya cuk oturan bir örnek oldu.
yazı da Türkiyeye cuk oturuyor ama anlayana.
gazetede ufak kenarda kalmış bir yazı okudum. ankarada yapılan bir araştırmada kadınların ilgi alanları arasında siyaset en son sıralarda yer alıyormuş. kadınlar siyaseti erkek işi olarak görüyorlarmış.
kışın eldiven giyenler kimseyi korkutmaz veya kuşkuya düşürmez ama insanlar yazın da eldiven giymeye başlarlarsa hem de bunu ellerinin havasız kalma ve terlemesine karşın sürdürürlerse, bir de bunu inanca yontarlarsa o zaman birşeyler oluyor demektir…birileri “eldiven giymeyenler cennete gidemez” diye fetvalar vermeye başlar.sonra toplumun fakir ve eğitim alamamış kesimleri eldiven giyenlerin öldürülmesi gerektiğini yine eldiven giymeyenlerin azınlık olduğunu böyle insanların yaptıkları hiçbirşeyden hayır gelmeyeceğine inanmaya başlarlar, dışlanırlar ve onlara karşı bir ön yargı oluşturulur…birileri “ben eldivenli cumhurbaşkanı istiyorum” diye bağırır..sonra yine birileri “eldivenleri çıkarmak donumuzu çıkarmak gibidir, bu bizim namusumuzdur” der ateşi daha da büyütür.artık eldivensiz gezenler faşistdir! dinsiz ve din düşmanıdır! hatta o ülkede olumsuz giden ne varsa bunların başının altından çıktığı düşünülmeye ve düşünüldürülmeye başlanır.eldivensizlere iş verilmez, otobüslerde yer verilmez hatta belkide bir zamanların amerikası ve fransasındaki gibi toplu taşıma araçlarında arkada biryerlerde oturtulmaya başlanır.eldiven artık demokrasi ve özgürlük simgesidir, onu takmayan ve mantıksız bulan herkes demokrasi ve özgürlük düşmanıdır!!!eldiven artık bir meta’dır.. işlevselliği bir kenara bırakılmış farklı manalar yüklenmiş bir meta’dır artık.
Kadının erkegin arkasında olması, ezilmesi, şiddete maruz kalması, okuyamaması, çalışamamasıdır feci olan. yoksa etrafa bakacak olursak dagda teroristlik yapan, kocası tarafından satılan, uyuşturucu içen, çete üyesi, yankesici, fuhuş yapan, tecavüze ugrayan,sokaga atılan, eniştesine kaçan, işyerinde taciz edilen, kapkaç magduru, eşinden sopa yiyen.. vs. gibi pek çok kadınlarımız için dehşet olaylar var onların içinde kaçı örtüsüz kaçı örtülü…bunlara yogunlaşılsın çare bulunsun, örtünenleri ezillenler gibi göstermesinler.Zorla kapatılanlar var elbette hemde çok ama zorla fuhuş yaptırılanlar da var yani burda aslolan kadına zorla birşey yaptırtmaktır. buna önlem alınsın… şu an başımı açsam eşim sesini çıkarmaz etraf ne der iplemem bile ama kişisel tercihimi uygularım ben genel sorun kadınların herşeyine müdahele edilmesi. Örtü devede kulak
aziz abimizi de analım bu vesileyle.
Kadınlar koca yada baba korkusundan değil Allah korkusundan koca emrinden degil Allah emrinden örtünseler ne güzel olur. Bu demek degil ki her kadın zorla kapatlılıyor.Ama tüm kadınları ele alırsak ülkemizde kadınların çoguna yaptırım uygulanıyor kaç çocuk doguracagından, meslegine kadar. başı örtülülerin okuma ve kamusal alanda çalışma haklarının alınması da bir çeşit zorlama degil mi??
ben istemem telli yüzükten, hep isterim yelli büzükten.
Buyrunuz..
kim ne isterse onu giysin bu konular ince konular