boktan bi konu üzerine de olsa, komik bir oyun sergilemek için özel çaba sarfettikleri noktasında kesin bir yargıya varmayı günah kabullendiğim bir ekibin oyununu izlemeden önce alınması gereken bileti almak için beklediğim sıranın arkalarında uzaktan, kendi biletimi aldıktan sonra ise yakından görebildiğim hoş kız ile, sıraya girdiğim anda başlayan bakışma olayı, aramızda 1-2 metre kalması ve “bir insana `bakıyor´ olmanın şüphe götürmeyecek kadar bariz olması şeklinde “belki”‘lerden ve “yok canım, öylesine bakmıştır”‘lardan arındıktan sonra olanları anlatmak için, “günlük benim ama okuyanlar da var” mantığıyla ayrı bir cümle kurcam.bakıştık, ama başımı çeviren ben oldum. ama bu sefer “seks?SEKS?” diye bakan hayvani analist kro gözlerinden farklı olmak hissiyatı taşımama gerek yoktu. o da buna ihtimal vermediğini anlatır şekilde bakıyodu. yine de bakmaya devam etmeyi kafamdaki “muhtelif durumlar için önceden düşünülmüş fikirsel kalıplar”‘dan herhangi birine uyduramadım. bakmaya devam edemedim.bu olayı günlük mevzusu yapmak ya da en temelinden “yatmadan önce düşünülecekler” listesinde en öne almak gibi etkilerinden dolayı, asıl cevabını bilmek istediğim şey şu: bu eksikliği, bu ihtiyacı, bir zayıflık olarak görmek mantıklı mıdır? hoş, bahsedilen şeyin +’mı ya da -‘mi olduğunu tespite yönelik değerlendirmelerde mantığı baz almak ne derece doğru olduğu da bilinmez ya. varolduğunu iddia edegeldiğim “cevabını bilmek için, cevabın hiç merak edilmemesi ve hakkında hiç soru sorulmaması gereken olgular”‘a bi örnek bulmuş olmayı da çok isterdim. ama hoşlandığın kızla gidip konuşmaya hatta bakışmaya cesaretim olmadığı.