sanırım en son peride celal’in mektup’unda kalmıştık. onun ardından aslı erdoğan-mucizevi mandarin’i okudum. çok sarmadı açıkçası. aslı erdoğan’ın ismini görünce büyük beklentilerle almıştım aslında. dili yine çok iyi, yazarın, haksızlık etmeyelim ama kırmızı pelerinli kentle mukayese bile edilemez bence. sanırım bir de kabuk adam’ı okuyacağım aslı erdoğan’ın, bakalım o nasıl..sevim burak’ın hep ismini duyuyordum ama hiçbir kitabını okumamıştım daha önce..afrika dansı adlı öykü kitabını okudum yazarın.öyle ilginç bir üslubu var ki. hatta her öyküsünde bambaşka biçemler denemiş, yazar. sırf bu yönüyle bile okunmayı hak ediyor. yazar epey bir süre afrikada yaşamış, bunu kitabı okuyup bitirdikten sonra öğrendim ekşisözlükten..şimdi de benim adım kırmızı(orhan pamuk)’ya başladım. epey geç kaldım. arkadaşlarım bu kitabı ilk çıktığı zamanlarda okuyup bitirmişlerdi..orhan pamuk sayesinde türk edebiyatına olan ilgi artarak devam edecek. orhan pamuk sayesinde avrupalılar vs başka türk yazarlarla tanışacaklar…
yorumlar
Kırmızı Pelerinli Kent Aslı Erdoğan’ın en iyi kitabı bence, diğerleri onun kadar iyi değil gibi, nitekim Mucizevi Mandarin için aynı şeyi yazmışsın, Kabuk Adam da beklentileri karşılamıyor pek. Tabii benim fikrim bu …Hasan Ali Toptaş’ı okudun mu diye sormak istiyordum ne zamandır. Okudun mu hiç bir kitabını? Evetse, nasıl buldun? Hayırsa, onu da ben tavsiye etmiş olayım 🙂
henüz hiç hasan ali toptaş okumadım. ama hep aklımın bir köşesinde. edebi beğenilerine çok güvendiğim yakın bir arkadaşım “bin hüzünlü haz”ı okuyamamıştı sıkıntıdan..fakat ben mutlaka bir kitabını okuyacağım..
Başlamak için Kayıp Hayaller Kitabı’nı önereyim de tam olsun o zaman 🙂 Sıkıntı şöyle dursun, insan cümlelerin güzelliğini bir daha tatmak için cümleyi yeniden okuyor. Ben henüz okuyorum bu kitabı ama şimdiden gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim yani 🙂
benim adım kırmızıyı bir bitireyim. derhal. çok teşekkürler..
gırla kitap bitirip her sabah gene aynı insan olarak uyanan insanlar bence süper insanlardır gıpta ederim kişiliği oturmuş kendiyle barışık hayat dolu dert üstü murad üstü müstesna kişiliklerdir, bunlarla irtibat halindeki diğerlerinin gözünde ise son derece muteber görülürler. hiç yamuk yapmazlar. düşüncelerinin değerliliğini düşünmezler başları ağrımaz, onun olan düşünce onun olduğu için değerlidir. öz güvenleri tamdır. hayatta daima mutlu olacaklardır. bu yaşadığımızda bile. özellikle de böylesi bir ahkam akıllarının ucundan dahi geçmez. neidüğü belirsiz bukelamun karakterli olmak rezalet bir varoluştur. poylaşmak istedim.
garip ilaçlar kullandığım için algılama problemlerim olabiliyor yan etkisi olarak..belki de o yüzden..anlamadım bu son ahkamı..
geçmiş olsun!
çok saol, makaleci..teşekkür ederim..
Kitaplar tek tek hayatlarımızı değiştirmezler, bence. Onlarda hayatımıza giren insanlar gibi; bazıları büyük etki yaratır bazıları ise rüzgar gibi gelip geçer. Tek bir kitap/insan/olay değiştiremez kimsenin hayatını ancak kişi zaten değişimi bekliyor ve arzuluyorsa; bildiği ama yeni motive olduğu o yola girer.