Şu önünmdeki eğitim sistemiyle okula gitmekten bıktım.Hergün aynı terrane sabah kalk, okula git, eve gel.Ben eğitimin ya da öğretimin internet üzerinden sanal bi şekilde yapılması taraftarıyım.Böylece öğretmenlerin suratına bıyık türü çizimler yapıp üzerimdeki sıkıntıyı atabileceğime inanıyorum.
Tamam okul konusu biraz saçma oldu.Kabul ettim.Ama her iktidar değiştiğinde eğitim sistemide değişmezki kardeşim.Nedir ya maymun *oku olduk burda.Hayır ya bi yerden sonra bu okul insanı sıkmaya başlıyor.Artık bi farz gibi geliyor.Önceleri en iyi okul diye böğürürken, şimdi mezun olayım yeter diyebiliyorsam; ben bu sistemin içine *ıçayım.Şimdi ben bunları neden yazdım yaa.İçime oturmuş demekki.İyi ya ben böyle herkese bütün kinimi kusayım.
yorumlar
ben okulu hiç sevmedim.
okulu erken bitirmek için haftalarca ders çalıştım mezuniyete 5 kala adım çalışkana cıktı. oysa okuldan bi an once kurtulmak için çalışıyordum. Bittttiiiii!
şimdi kardeşim okulda teror estiriyor. ciddi ciddi olay cıkarıyor. ve bunu sadece ben böyle eğitilmek istemiyorum ben eğitilmek istemiyorum demek için yapiyor. eğitimin dişli çarklari var ezilen utansın.
okulun tek amacı öğrencileri konserve gibi içini doldurup kapağını sıkıca kapayıp “adam oldun al babayı” belgesi vermek.
hatta benden küçük olanlar çoktan üniversiteye girmiş mutlu mesut hayatlarını sürdürürken… ben hala inatla “lise”deyim.. bi sene ingilizce + bi sene fransızca hazırlık.. aslında okumayı da 4yaşında öğrenmiştim ama çok düzgün(!) sistemimizde o dönemlerde erken okula başlama kalkmıştı( en azından 6fln olsaydı) , ve ben 3sene beklemiştim; ankaralara kdr başvurmamıza rağmen…
şimdi banane diyenler olabilir.. ama benim de içimde kalmış sanırım;)
9 Eylül Üniversitesi’nde okuyorum. Okulumuz, Aktif Eğitim denilen bir eğitim sistemini uygulamaya başlamış son birkaç yıldır.. Sistem yavaş yavaş yerine oturuyor. Sistemi genel hatlarıyla özetlemem gerekirse, tamamen öğrenci merkezli bir eğitim sistemi. Şöyle ki: 30 kişilik bir sınıfız ve biz derslerin büyük bir kısmında (PDÖ Dersleri) 3 gruba ayrılıyoruz. Elimize birer senaryo adı verilen metinler veriliyor ve biz bu metin üzerine tartışıyoruz. Öğretmenin (ki bu PDÖ derslerinde / oturumlarında öğretmenin adı yönlendirici) görevi sadece konudan saptığımızda bizi yönlendirmek..
Bu oturum sonunda, öğrenmemiz, anlamını bilmediğimiz terimleri “öğrenme hedefleri” başlığı altında topluyoruz ve bunları araştırıyoruz. Araştırarak öğrendiğimiz için unutmak gerçekten mümkün olmuyor. Öğretmenler, bizi sürekli araştırmaya yönlendiriyor. Ve bize şu öğretiliyor: “Bilgili insan, bilgiyi nerede bulacağını bilen insandır”. Klasik eğitim sisteminde derslerimiz yok mu? Tabi ki var. Ancak bu dersler, öğrenilenleri pekiştirme ve genelde uygulama oluyorlar..
Bu eğitim sisteminde, yani bahsettiğim aktif eğitim’de okuldan ayrılmak istemiyor insan. Herkes bana, bu tip bir eğitim sisteminde okuduğum için “çok şanslısın” diyor. Ben de kendimi öyle görüyorum ve 2 yıllık üniversite hazırlığına fazlasıyla deydiğini düşünüyorum.
Bu eğitim sisteminde eğitim veren 3 üniversite varmış bildiğim kadarıyla. Türkiye’ye getiren ise 9 Eylül imiş. Diğer üniversitelerse adım adım bu eğitim sistemine geçiş hazırlığı yapıyorlarmış ve sanırım önümüzdeki sene, Ankara Üniversitesi, bu eğitim sistemine geçecekmiş…
ve hayalimdeki eğitim sistemi 🙂 ders notları internette.. hızlı internet bağlantısı. hoca anlatıyor herkezde bir bilgisayar. harika bişey. sıkıcı değil.