Yollar ayrılınca kar mı yağar kalplere? belki o kadar kolay da değil anlatması… yani mesela şimdi ben, yoldan geçen bi yabancıya nasıl ki sarılamazsam, senle karşılaşsak bi yolda sana da sarılamam… belki ona yaklaşırım, sana yaklaşamam! hani ya canımdın, ki hala öylesin… hani ya herşeyden daha çok isterdim yanında olmayı, ki hala isterim… öyleyse neden? neden yabancılaşır bigünde iki insan?.. ayrılınca yollar, hafızasını mı kaybeder sevdalar… yoksa ayrılığın kuralları mı vardır? anlat hadi, sevmek böyle kaç hale koyar insanı?..Yani mesela şimdi sen, nasıl ki soranlara iyiyim diyorsan, ben sorsam bi gün bi cesaret, bana da “iyiyim” diyeceksin, “hadi kendine iyi bak” diyeceksin… oysa biz bölüşmedik mi senle tüm sakladıklarımızı? sensiz iyi olamadığımı bilmeyecek misin?.. biz ne zaman bizdik, ne zaman sizli bizli olduk anlayabildiniz mi bayım siz? desene, düşün ki bitiyor yıllar sonra evlilikler bile. sonra kim nerde ölüyor, diğeri bihaber… söyle nasıl oluyor bu hem heplik, hem hiçlik bi arada ve bu denli yakın? eleleyken el oluvermek yani böyle?.. kolay değil deme! hiç olmamalı! olmalı mı?.. aklım almıyor benim, ne böyle sevdaları, ne böyle ayrılıkları… ağırım besbelli hayatın omzuna. sevdiğim ve yine de ayrılmam gereken ne varsa gitmeyi bilirim ama, uykularda, kuytularda, dualarda değişen bi ben yok…Yani şimdi sen mesela… hala canımdasın! biraz daha kolay geçireyim diye hayatı, seçemedim ben unutmayı..