Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet, Anadolu’nun bir köy mezarlığında mezarının başında da çınar ağacı olmasını vasiyet etmişti.Daha önce bu vasiyetini yerine getirmeye çalışan bakanlar oldu hatta Türkiye’de bazı şehirler,belediyeler,köyler de mezarının kendi bulundukları yerlere gelmesi için girişimlerde bulunmuşlardı ama sonuç alınamamıştı.Halen mezarı Rusya’da Kızlar Manastırı’nda bulunan Nazım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi için Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın harekete geçtiği ve Nazım Hikmet’in vasiyetini yerine getirmek istedikleri bildiriliyor.Haberin devamı…Ve son olarak vasiyet şiiri;VASİYETYoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,Ölürsem kurtuluştan önce yani,Alıp götürünAnadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.Hasan beyin vurdurduğu Irgat Osman yatsın bir yanımdaVe çavdarın dibinde toprağa çocuklayıpKırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,Seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,Tarlalar orta malı, kanallarda suNe kuraklık, ne jandarma korkusu.Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,Toprağın altında yatar upuzun,Çürür kara dallar gibi ölüler,Toprağın altında sağır, kör, dilsiz.Ama bu türküleri söylemişim ben Daha onlar düzülmeden,Duymuşum yanık benzin kokusunuTraktörlerin resmi bile çizilmeden.Benim sessiz komşulara gelince,Şehit Ayşe’yle ırgat OsmanÇektiler büyük hasreti sağlıklarındaBelki de farkında bile olmadan Yoldaşlar,ölürsem o günden önce yani,-öyle gibi de görünüyor-Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beniVe de uyarına gelirse,Tepemde bir de çınar olursaTaş maş da istemez hani…
yorumlar
Memleketinde ölmesine bile izin verilmeyen birinin hiç değilse vasiyeti yerine getirilmeli diye düşünüyorum.bu şiirde zaten anlatıyor herşeyi. tabii anlayana…Bir Vapur GeçerYürek değil çarıkmış bu, manda gönündenTeper paralanmaz taşlı yollarıBir vapur geçer, Varna önündenOy Karadenizin gümüş telleriBir vapur geçer Boğaz’a dogruNazım usulcacık okşar vapuruYanar elleri, yanar elleriYanar elleri, yanar elleri
cevap veriyorum: evet getirilecek.ne zaman: çıkmaz ayın son çarşambası veya kırmızı kar yağdığında.
o adamın yeri burası.umarım siyasi şov ürünü olmaz.
zeyynep sana tamamen katılıyorum. Kendi vatanında ölmesine bile izin verilmeyen ama şairliği dilden dile dolaşan Türkiye’nin en büyük usta şairinin vatanına dönmesini,getirilmesini ümit ediyorum, ve diyorumki;Yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli,belini sarmayalı,gözünün içinde durmayalı,aklının aydınlığına sorular sormayalı,dokunmayalı sıcaklığına karnının.Yüz yıldır bekler benibir şehirde bir kadın.Aynı daldaydık, aynı daldaydık.Aynı daldan düşüp ayrıldık.Aramızda yüz yıllık zaman,yol yüz yıllık.Yüz yıldır alacakaranlıktakoşuyorum ardından.Memelket bekler seni,evin bekler,toprağın bekler….
bıraktık acının alkışlarına3 haziran ’63’ü…
Bir tane de benden :)Memleketim, memleketim, memleketim,ne kasketim kaldı senin ora işine yollarını taşımış ayakkabım,son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,Şile bezindendi.Sen şimdi yalnız saçımın akında,enfarktında yüreğimin,alnımın çizgilerindesin memleketim,memleketim,memleketim…
getirecekler de ne olacak? ölüsevici miyiz? kalsın yerinde.
haklisin benbeyorda olsa ne olur, burda olsa ne olur. bu saatten sonra.Kalsin yerinde.Bizden sonraki kusaklara da ibret olsun.
Bence de onun yeri ve vatanı burası onun için burada olmalı.
getirilmesin orada daha huzurlu yatıyodur inanın. gelipte Türkiyede olan bitenler onu rahatsız eder. bırakın adamı yattığı yerde huzurla uyusun.
sirinlulu allah gecinden versin ama senin böyle bir vasiyetin olsaydı ve yerine getirilmeseydi yattığın yerde ne kadar huzurlu olabilirdin ?
yo allah erkenden de verebilir saol zeynep. demek istediğimi anlatamadım sanırım 🙂
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey…ya ben zaten nazım hikmetin şiirlerine bayılırım ama bu şiirin ayrı bir yeri vardır bende…
artık güzel yurdumda özgürlükten bahsetmek imkansız hale geldi. Baskılar, yasaklamalar, ve hatta ınternette yasaklamalar bile ön plana çıktı. Sanki ıı. Abdülhamid’in istibdat devrini yaşıyoruz. Böyle bir ortamda özgürlükten yana olan Nazım Hikmet’in başucunda özgür bir söğüt ağacı bulabilecekmiyiz? Mezarını getirmeden önce toprakları satılmaya başlanan güzel yurdumun üzerinde bir ÇINAR ağacı bulalım rüzgarlarında ÖZGÜRCE yaşayabilen….sevgilerimle