Mükkemmelik Sendromu dediğim şey; genelde kadınlarda görülüyor. Başlangıcının kadınların yoğun olarak iş hayatına girmesiyle olduğunu düşünüyorum. Kadınlardan beklentiler arttı. Artık kadın dediğin sadece evine, eşine, çocuklarına bakan değildi, artık evin giderlerine ortak olduğu kadar, gelirlerine de ortak olandı.İlk başta kadınlar biraz zorlandı. Zaten yorucu olan ev çocuk eş üçgeni artık genişlemişti. Şimdi bir de iş köşesi vardı ki üçgen, üçgen olmaktan çıkmıştı. Elimizde bir köşeden diğerine sürekli koşturabileceğimiz bir dörtgen vardı.Daha sonra bu durum yavaş yavaş kanıksanmaya başladı. Ne de olsa herkesin- her kadının- yaptığı şeylerdi. Ortalama bir iş , rutin ev işleri, az ilgilenilen çocuklar ve unutulan ya da kendisini unutturan bir eş. Bu arada saygıdeğer olmayan eşler artık iş kadını olan eşlerinin yerini başka şeylerle belki de başka kadınlarla doldurmaya başladılar. Kadınlar, 6. Hissi güçlü yaratıklar… Bu durumun erken farkına vardılar. Artık işleri daha zordu, kocalarını da kendilerine bağlamaları hemde sıkı sıkıya bağlamaları gerekiyordu…Daha da sonra işlerin rengi iyice değişmeye başladı. Ya kadınlar ortalama işlerle yetinmez oldular ya da işler ortalama işlerle yetinebilen kadınları istemez oldular. Beklentiler artmış , çıta biraz daha yükselmişti.En sonunda ise karşımıza mükemmellik sendromu seviyesi çıkıyor. Artık kadınlar iyice hırslandılar. Kadınların yaptıkları ne kendilerine ne çevrelerindekilere yetmez oldu. Artık istedikleri mükemmel bir iş, hırsla planlanmış ve çabucak çıkılan kariyer basamakları, iyi yetiştirilmiş sevgiyle ve ilgiyle büyütülmüş çocuklar,mükemmel ve aynı zamanda evine bağlı, kendisine aşık eş, mükemmel yemekler, tertemiz ev düzeni…Ve hatayı kesinlikle kabullenemeyen tahammülsüz kadınlar…Uzaktan bakıldığında her ne kadar mükemmel gözükselerde kesinlikle çok büyük bir zaafları var. Hatayı daha doğrusu hatanın kendilerinde olduğunu kabullenemiyorlar.Çarşamba günü ütü yapıp, cumartesi günü çamaşır yıkıyorlar, hem çocuklarına hem eşlerine vakit ayırıyorlar. Herşey mükemmel, başarılılar. Ama ola ki bir yerde hata yaptılar , ve sizde bunu farkettiniz! Sakın ola bunu o mükemmellik sendromu yaşayan kadınlara söylemeyin! Yoksa hemen oracıkta ayaklarını çocuklar gibi yere vurarak “Ben Hata Yapmıyorum” diye bağırarak ortamı terkeden birine – bir kadına- rastlayabilirsiniz.Size tavsiyem açıkta kalan ağzınızı kapatın ve arkasından aval aval bakmayın, onların bir “oh” demelerine fırsat tanıyın!