Mösyö seguin’in keçisi, trablusgarbın güzel yeşilliklerinde otlanırken, Dingo ve azman trablusgarb’ın en bilindik çay evi olan; Gülüm aile çay bahçesinde, çay içip tavla oynamaktadırlar. Tavlada kaybeden azman sinirine hakim olamayıp tavlayı sert bir şekilde kapatır. Keyfine diyecek olmayan dingo, tavlanın kapanmasıyla eli tavlanın arasında kalır ve yandım anam diye nara atar. Azman yüzlerce özür diler dingodan ama içten içe bir sevinmişliği vardır. Sonra kadim iki dost kahveden çıkıp birbirleriyle memleket meselelerini konuşa konuşa dağa doğru çıkmaya başlarlar yanlarında gerekli tertibatla birlikte. Bir de ne görürler hayatlarında gördükleri en güzel yaratıktır bu. Aşık olur her ikiside mösyö seguin’in keçisine. Onlar kavga etmeye başlamışken, diğer tarafta bir kurt sürüsüyle yaklaşmaktadır; mösyö seguin’ in keçisine. M.S.K feryat figan imdat diye bağırır, İkiside feryatı duyar duymaz, kendilerini kurt sürüsünün içine atarlar ve hem kurtlar hem de kadim dostlar bu savaştan galip çıkamazlar. Sonra karşı taraftan elinde tesbih, sallana sallana gelen teke ramazan, Mösyö seguin’in keçisinin poposuna bir şaplak yapıştırıp, karşı bayırdaki turp tarlasına götürür…